Giriş Tarihi: 15.02.2016

Beni linç edenleri İsmet İnönü tebrik etti

Ünlü cazcı İlham Gencer, 1966'da; İsmet İnönü'nün Taksim'de kendisini komünist diye linç edenleri tebrik ettiğini açıkladı. Gencer "CHP benden özür dilesin, helalleşelim" dedi

İlham Gencer, Türkiye'nin en önemli caz ve pop müzik temsilcilerinin başında geliyor. Türkçe sözlü pop müziğini de başlatan 90 yaşındaki cazcı; yıllar boyunca siyasetle de yakından ilgilendi. Alpaslan Türkeş'in danışmanlığını da yapan İlham Gencer, 1966'da Taksim'de kendisini linç eden kişileri tebrik eden İsmet İnönü'nün o dönem hata ettiğini ve CHP'nin kendisinden özür dilemesi gerektiğini söylüyor. İlham Gencer yaşadığı linç olayını, CHP'nin neden kendisinden özür dilemesi gerektiğini ve vasiyetini, kendisi gibi çınarlık Pera Palas Hotel'de Günaydın'a anlattı.
Geçtiğimiz günlerde Cem Karaca'yı anma gecesinde sahneye çıktınız ve Murat Hazinedar'a bir dosya verdiniz... Daha sonra CHP'nin sizden özür dilemesini istediniz. CHP sizden neden özür dilemeli?
1966'da Şişli'deki Çatı kulübünün sahibiydim. Faturaları ödemek için Şişhane'ye giderken bir grup genç slogan atıp açıklama yapıyor. Bir ses duydum; "Hükümet, kırmızı ceket giyen caz sanatçıları komünist olarak ilan ediyor" diyorlardı. Bunu duyunca cazcı olduğum için üstüme alındım. Gittim oraya elime aldım mikrofonu "Yok öyle bir şey" dedim. Coşkun Arıcı hemen öne atılarak ilk yumruğu attı ve sonra sayamadığım kişi tarafından linç edildim.
Neden kırmızı ceket giyenlere öyle deniyordu?
O dönem şarkı yarışmaları vardı. Mavi Işıklar diye bir grup vardı. Zayıf oldukları için polise "Kırmızı ceket giyen grup komünisttir" diye şikayet ettiler. O grup ya Moğollar'dı ya da başka bir grup; polis alıp götürdü bunları, tabii birinci olamadılar. Kırmızı ceket olayı buralarda başladı.
PSİKOLOJİM BOZULDU

İsmet İnönü niçin tebrik ediyor sizi linç edenleri?
İsmet İnönü bu gençleri genel olarak o dönemde yapmış oldukları eylemlerden dolayı federasyonlarına gidip tebrik ediyor. Coşkun Arıcı'nın elini sıktığı fotoğrafı görünce ben Bedii Faik'e "İsmet İnönü beni linç eden insanları nasıl olur da tebrik eder?" dedim ve fotoğrafları verdim. O da gazetesinde bir eleştiri yazısı yazdı.

İsmet İnönü'ye ulaşamadınız mı o dönem?
Bu olaydan sonra psikolojim bozuldu, eşim hastalandı. Derken 1978'de eşimi hastaneye götürmek için oğlumla birlikte gemi ile İstanbul'a gidiyoruz. Üzerimde bozkurt kemeri var diye solcular beni polise şikayet ettiler. Gemi Heybeliada'ya yaklaştığında polisler beni götürmeye çalıştı. Ben de direndim ve eşimle çocuğumun gözü önünde boyunduruk takarak beni karakola götürdüler. O dönem iki tip polis vardı: Pol-Bir ve Pol-Der. Pol-Bir solcu olduğu için beni onlar aldı. Karakolda iz kalmasın diye çuvalla dört saat sırtıma vurarak işkence ettiler. Heybeliada'dan 10 gün rapor alıp ertesi gün Sultanahmet'te mahkemede serbest kaldım. Başımdan bela eksik olmadığı için bir türlü CHP'ye gidemedim.

VASİYETİM!

Geçtiğimiz günlerde CHP'ye ulaştınız galiba?
1980'lerde denedim ulaşamadım, 2000'li yılların başında Gürsel Tekin il başkanıyken dosyayı verdim. 2013 yılında Bostancı'da bir toplantıda yine Gürsel Tekin'e dosyayı verdim ama Sayın Kılıçdaroğlu'na vermiyor. Üç kere Ankara'ya genel merkeze gönderdim. Son olarak da geçtiğimiz günlerde Murat Hazinedar'a verdim. Ben; Ajda Pekkan, Emel Sayın, Barış Manço gibi isimleri yetiştiren bir adamım. Ne sağ, ne de sol ile uğraşırım. Bütün siyasetçilerin sağcı-solcu olaylarını engellemeleri lazım yoksa olay iç savaşa kadar gider. Atatürk bir parti kurdu ama ülkeyi de kurmuştu. Onun partisindeki altı ok milliyetçiliği temsil eder; ulusalcılığı değil. Ulusalcılık diye bir sözcük Türkçe'de de yoktur.
Bundan sonra CHP'den ne bekliyorsunuz?
Ben herkes ile helalleşmek istiyorum. CHP de benden özür dilesin, helalleşelim. Vasiyetimdir bu benim.
PARAYLA HİÇ İŞİM OLMADI
Hâlâ sahnelerdesiniz, neler yapıyorsunuz?
Her gün Pera Palas Hotel'de, cumartesi akşamları da Corinne Hotel'de sahneye çıkıyorum.
Niye bu yaşta çalışıyorsunuz? Paraya mı ihtiyacınız var?
Parayla hiç işim olmadı. Evim kirada, emekli maaşım var. Hatta evim yokuşta bir yerde, araba çıkmıyor. Evden düşe kalka sahneye gidiyorum.

EVREN PAŞA BENİ ASTIRACAKTI

Siz önemli bir sanatçısınız, kimse sizi korumadı mı?
Bir dönem Emirgan'da sahne almaya başladım. Sadece milliyetçi olduğum için ilk gün ismimin yazıldığı tabelayı taradılar. Bir gün yine 300 kişi beni dinliyor; bir anda kıyamet kopuyor, dışarıda benim arabam yanıyor. Molotof kokteyli atılıyor ve bomba yerleştiriliyor. Beni dinleyen bir kesim de çıkıp suyla arabayı söndürmeye çalışıyor. Bomba düzeneği çalışmıyor ve patlamıyor. Eğer patlasa orada bir kıyım olacak. Bu olay benim yüzümden olduğu için Evren Paşa beni astıracaktı.

Ajda ve Emel arayıp sormadı

Siz linç edilirken, işkence görürken yetiştirdiğiniz bu sanatçılar ya da sanatçı dostlarınız hiç mi yanınızda olmadı?
Ne Ajda (Pekkan), ne Emel (Sayın); hiçbiri bir özür telefonu bile açmadı. Olmazlar da zaten, bana o dönemde "Böyle şeylerle uğraşma, ne işin var?" diyorlardı. Onları ben yetiştirdim ama zor günlerde hal hatır sormazlar hiç. Bunların hepsini keşfettim ama bir dünya çile çektim, ne günahım vardı.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.