Beni muhteşem bir gelecek bekliyor!

'Allah Kalbine Göre Versin' adlı albümünü geçtiğimiz günlerde çıkaran Yeliz, bu kez herkes tarafından bilinen ve çok sevilen şarkıları seslendiriyor. Yeni albümü için imaj çalışması da yapan ve uzun saçlarını kısacık kestiren Yeliz'le albümünü konuştuk...
*YELİZ FOTOĞRAFLARI İÇİN TIKLAYINIZ...
Allah kalbinize göre verdi mi?
Verdi, herkese de versin inşallah!
İçinize sinen en çok ne oldu bu albümde?
Şero'dan (Şehrazat) bugüne kadar hiç şarkı okumamıştım, nihayet bir tane okuduğum için çok mutluyum. Ayrıca hem içimde ukde kalmış şarkıları okuyabildim hem de çok çalışmak istediğim iki kişiyle çalıştım; biri Metin Özülkü, diğeri Tarık Sezer.

HEP ÇOK ŞANSLIYIM
Albümde eski şarkılarınızdan 'Oldu Olacak' da var. Uğur olsun diye mi koydunuz şarkıyı?
2007'de çıkardığım albümde de 'Yalan' adlı şarkım vardı. Yeni jenerasyon da öğrensin bu güzel şarkıları istiyoruz.
Hayatınızın bu döneminde kendinizi şanslı addediyor musunuz?
Tabii... Ama ben kendimi hep şanslı addetmişimdir, en dibe vurduğum zamanda bile...
O zaman bile öyle hissetmek güç ister...
Bunu, yaşanmışlıklarla elde ediyorsunuz. Eğer o yaşanmışlıklardan kendinize pay çıkarabiliyorsanız, Allah'ın size gösterdiklerini görebiliyorsanız; o zaman zaten kazanıyorsunuz, şans da geliyor size.
Hiç isyan etmediniz mi peki?
İsyan da ettim, etmedim değil. Ama sonra isyanın bir işe yaramadığını gördüm. İsyan ettikçe daha çok batağa saplanıyorsunuz.
Biraz hassas bir yapıya sahipsiniz galiba...
Biraz kelimesi biraz az kalıyor.
Çok enerjiksiniz, yıllar size hiç zarar vermemiş gibi...
Ben ilk plağımı 14 yaşımda yapmıştım, şu anda bile kendimi hâlâ o ilk günkü gibi, yeni çıkmış bir şarkıcı gibi hissediyorum. Yıllar önce Çiğdem Talu, 'Hep Böyle Kal' diye bir şarkı yapmıştı ve bana "Yeliz hiç değişme, hep böyle kal" demişti, öyle de kaldım zaten.
Bir dönem piyasadan çok uzakta kaldınız. Bir gün gelip yine eski popülaritenizi kazanacağınızı biliyor muydunuz?
Biliyordum. Her şeyin kendiliğinden oluşacağını biliyordum. Yani 'Kesinlikle bunun bir zamanı var, evrelerden geçmek zorundasın, bu sınavı doğru verirsen Allah seni ödüllendirecek' diyordum. Son albümümü 92'de yapmıştım, ondan sonrakini 2007'de yaptım.
Bayağı uzun bir süreç...
Tabii ki. Bir de 99 depreminden sonra ben iki sene falan kendime gelemedim. Depremde çok büyük travma atlattım.
İKİ YIL BOTLARLA YATTIM
Yakınınızı mı kaybettiniz? Yakınımı kaybetmedim ama o anı yaşamak beni mahvetti. Astımım vardı, büyük bir astım krizi geçirdikten sonra 1.5 saat lal oldum, konuşamadım. Çünkü benim astımım alerjik değil; korku, heyecan, stres yasak bana, öyle şeylerde kriz geçiriyorum. Kimse bilmez bunu; salonda iki sene boyunca botlarımla yattım. Hâlâ da yatak odama giremiyorum.
15 yıl piyasadan uzak kaldınız. 15 yıl sonra nasıl bir ortamla karşılaştınız?
Hiçbir şey fark etmedi. Herhalde Türkiye'de sayılı şanslı ve sevilen kişilerden biriyim. Sanki hiç 15 yıl ara vermemişim gibi, pamuklara sardılar beni.
Bu şaşırttı mı sizi?
Şaşırtmadı. Çünkü kendimi biliyorum, kendimi tanıyorum ve insanlarla hep kendim gibi oldum. Muhteşem bir ekibim vardı ve geri dönüşüm için çok iyi bir albüm hazırlamıştık.
'Böyle olacağını ben biliyordum' diyorsunuz yani?
Ben kurdum kafamda. Hep resim gibi gördüm.

SKORLARI HİSSEDERİM
Altıncı hissiniz kuvvetli mi?
Çok kuvvetlidir. Maçların skorlarını falan hissederim. Ama çok konsantre olduysam tabii... Bir de sevdiğim kişilerin yaşayacaklarını acayip hissederim.
Kendinizle ilgili bir şeyler hissedebiliyor musunuz?
Hissediyorum.
O zaman olumsuz şeylerin önüne geçemiyor musunuz?
Bu biraz da yaşanmışlıkla, tecrübeyle alakalı bir şey, sadece hisle değil. Benimkine zaten yarı his, yarı tecrübe diyelim. Şimdi tabii daha temkinli olabiliyorum ama 20'li yaşlarda kavak yelleri esiyordu başımda.
Gelecek için şu andaki hissiniz ne?
İnanır mısınız sadece şu an değil, verdiğim o 15 yıl arada evde otururken bile muhteşem bir geleceğin beni beklediğini görüyordum.
Kaç yaşındasınız bilmiyorum ama enerji yaşınız çok genç gibi...
Doğru, enerji yaşım 25. Beni rakamlar hiç ilgilendirmiyor. Sanatçının eskisi, yaşlısı olmaz. Bu Türkiye'ye mahsus bir şey. Avrupa'da ve dünyada tam tersi, yaşlandıkça daha değerli olur o sanatçılar. Müzede saklanacak eser gibi olur.
'SECRET'I KEŞKE BEN YAZSAYDIM
Özel hayatınız ne durumda?
Özel hayatımda da muhteşemlik bekliyorum. Üç yıldır hayatımda kimse yok ama önümüzdeki aylarda hayatıma biri girecek, onu hissediyorum. Çok büyük bir aşk yaşayacağım. Aday var mı derseniz, yok ama biliyorum en kısa zamanda gelecek biri.
Secret mı yapıyorsunuz yoksa?
Secret'ı ben yıllar evvel çözdüm zaten. Dört sene hiç evden çıkmadım, maddi manevi çok zorluklar çektim. O dönemde çözdüm ben secret'ı. Benden çok sonra yazıldı o kitap, bilseydim ben yazardım. Secret insanın içinde olan bir şey. Eğer yukarıyla ilişkiniz iyiyse ve kendinizi çözebiliyorsanız; aşıyorsanız bir şeyleri. O zaman tamamdır.
Artık bazı şeylerin kıymetini daha çok biliyor musunuz?
Eskiden de bilirdim aslında ama şimdi dört değil, on dört elle sarılıyorum. Hatta boş oturduğum dönemde hep, 'Allah'ım o kadar çok çalışayım ki, ayağımın altı yarılsın' diye dua ederdim ve 2007'den sonra bir gün çok çalışmaktan gerçekten yarıldı ayağımın altı.
EVİMİN TEK BİR ERKEĞİ VAR; OSMAN!
Albümde CD'nin altında, bir köpek resmi var yanında da 'Beni araç içinde bırakma' yazıyor. Hayvanları çok mu seviyorsunuz?
Hem de çok. İki kedim bir köpeğim var. Oğlum Osman'la, kızım Ponpon kedilerim, Doli de kız köpeğim. Osman evimin tek erkeği...
Şimdilik herhalde...
Evimin erkeği her zaman Osman olacak. Biriyle aşk yaşasam bile... Kiminle aşk yaşayacağımı da çok merak ediyorum bu arada.
İstihareye yatın.
Devamlı rüyalarımda görüyorum zaten. Esmer biri ama kim olduğunu bilmiyorum. Aslında bir yandan da istemiyorum aşık olmayı, yoruyor çünkü. Aradı aramadı, oldu olmadı...
O zaman buradan mesaj verelim; sizi yormayacak adam gelsin...
Albümümdeki 'Bir Sevgili Bulamadım' şarkısında da öyle diyor; 'Ben nereye gidersem gelecek, yalnız benim yüzüme gelecek bir sevgili bulamadım.' Mesaj iletilmiştir diye düşünüyorum (gülüyor).