Son Güncelleme: Pazar 09.04.2017
Benim kendimle olan çatışmam hiç bitmeyecek
‘Bu Şehir Arkandan Gelecek’ dizisinde ‘Derin’i oynayan Leyla Lydia Tuğutlu çok mükemmeliyetçi biri olduğunu söyledi: Hayatta en çok kendimle derdim var benim. Önce kendime bakarım, başkasını yargılamam. Her işte başarılı olmalıyım. Kendimle olan çatışmam hiç bitmeyecek gibi
Ben çok değişmedim ama çok güzel iki projeye imza attım ve bir de reklam filmi çektim. Bu senem bol bol çalışarak geçti, şansım açıktı diyebilirim.
Evet, uzun süredir reklam teklifleri geliyordu. Ben doğru bir iş yapayım, içime sinsin istiyordum. İki reklam filmi çektik yurt dışında. İkisinin de yönetmenleri kozmetik alanımda başarılı işler çekmiş kişilerdi. İlki Hindistan'da Bollywood'da çekildi, ikincisi Tayland'da. Ben zaten gezmeyi çok seviyorum; harika deneyim oldu.
HER ŞEY PARA DEĞİL
Yüzü olduğum ilk marka olması ve yurt dışında gerçekleştirdiğimiz çekimler diyebilirim.
İstediğimde çok güzel yemek yapabilirim mesela. Aslında kendimle ilgili bilmediğim daha birçok şey olduğuna eminim. Hiç profesyonel olarak dans etmedim ama bu proje için öğrendim. Başka projelerde de hiç bilmediğim bir yanımı keşfetmeyi çok isterim.
Ailemden... Annem-babam beni asla kısıtlamadılar. Nerede kendimi iyi ve mutlu hissediyorsam onun sonuna kadar arkasında duracaklarını söylediler hep. Konservatuvar eğitimim için onlar koşturdu, beni getirip götürdüler aylarca. Başka aileler bazen çocuklarının konservatuvara bile gitmelerini istemiyor. Hiç anlamadığım bir konudur bu benim; neden çocuğunu mutsuz olacağı bir hayata zorlarsın ki? Her şey para değil bu hayatta.
Son zamanlarda sık sık düşündüğüm bir şey 30'a yaklaşmak; ilginç geliyor. Hâlâ küçük göründüğümü düşünüyorum yani hiç değişmiyormuşum gibi geliyor ama başka bir olgunluk var. Biraz daha farkındayım artık ve daha az ciddiye alıyorum her şeyi galiba. Yani değer vermemek gibi değil de daha az üzülmek, çok takılmamak gibi bir durum bu.
Hayatta en çok kendimle derdim var benim. Önce kendime bakarım; başkalarını yargılamam. Mükemmeliyetçiyim, her şeyi doğru yapmalıyım, yaptığım işi başarı ile yapmalıyım, öyle gelişi güzel olmamalı. Kendimle bu çatışmam hiç bitmeyecek gibi ama barışığım en azından.
DİNGİN VE SAKİN BİR KADINIM
Galiba doğru. Sürekli gergin ve sinirli insanlar var. Bence çok yorucu oluyorlar. Her şeyi sakince halletmek doğru geliyor bana; kırmaya, üzmeye ne gerek var ki? Hepimiz insanız, zaman zaman hepimizi bu davranışlara iten durumlar olabiliyor tabii ama bunu abartmamak gerekiyor. Hayatı hem kendine, hem de başkalarına eziyet haline getirmek gereksiz bence.
Haksızlığa uğradığımda veya bir şeye tahammülüm kalmadıysa başka biri olabiliyorum; daha katı ve soğuk. Ama normal şartlarda dingin ve sakinim.
Benim için de durum öyle. Evde olmayı seviyorum. Evde kaliteli vakit geçirmek daha güzel bence. Tabii ki dışarı da çıkıyorum ama eskisi kadar değil. Çok çalışınca insan evde vakit geçirmek istiyor.
HAYALLERİMİN PEŞİNDEN KOŞARIM
'Es-Es' dizisiydi. Çekimler İstanbul'da başlamıştı. Çok heyecanlı ve meraklıydım. Dizi setleriyle ilgili bir fikrim yoktu. Her şeyi uzun uzun gözlemleyip söylenen her şeyi öğrenmeye çalışıyordum.
Kendimle kaldığımda her şeyi düşünürüm, artıları ve eksileri tartarım ve şükrederim. Bana güç veren şey bu. Olumlu düşünmek çok önemli. Algılama şeklinize göre yansır her şey size.
Hayallerimin peşinden koşmaktan asla vazgeçmem. İnandığım neyse onun peşinden giderim.
DOĞAL, ESPRİLİ VE RAHAT ERKEKLER BENİ ETKİLER
Zaten işimiz dolayısıyla sürekli göz önündeyiz. Özel hayatımı insanlardan biraz daha uzak yaşamak benim tercihim, evet.
Eğer iki kişi de bununla baş edebiliyorsa ve arada güven varsa hiç sıkıntı değil bence. Bu kadar uzun saatler çalışırken beraber vakit geçirebileceğiniz, gününüzün nasıl geçtiğini anlatabileceğiniz birinin olması çok değerli.
AİLEMİN YANINDA ÖZGÜRÜM
Denizi görebildiğim, güzel yemek yiyebildiğim yerlerde kendimi çok iyi hissediyorum. Buna Arnavutköy ve Hisar'ı örnek verebilirim. Ayrıca evime yakın olduğu için Nişantaşı'nda vakit geçirmeyi de çok seviyorum.
Evimde veya ailemin yanında olduğumda.
ÇEKİNGEN BİR ÇOCUKTUM BAKIŞLARDAN RAHATSIZ OLURDUM
Böyle düşünmeleri beni mutlu eder çünkü oyuncu olarak bunun hepsini olabilmek lazım.
Aslında ben çekingen bir çocuktum. Bakışların üzerimde olması benim için hiçbir zaman kolay olmadı. Yaptığım iş de bunu artırıyor tabii ama buna alışmaya çalışıyorum. Rahatsız edici olmuyor aslında. Bakışlarda sevgi ve hayranlık görmek, insana güzel enerji veriyor, bir kez daha işine sarılıyorsun, işini niye yaptığını anlıyorsun.
ÇOK ŞANSLI BİR EKİBİZ
Set, havaların soğuk olması dışında gayet güzel geçiyor. Güzel bir ekip olduk, sette çok gülüyoruz. Günün büyük bölümünü bir arada geçirdiğimizi düşünecek olursanız, ekibin birbiriyle uyumu ve beraber keyif alabilmesi çok önemli oluyor. Bu yüzden şanslı bir ekibiz.
EN SON HABERLER
- 1 Fenomen Özlem Öz sahte doğum yapıp taşıyıcı anne mi buldu? Gerçeği açıkladı!
- 2 Ekin Türkmen tüm dikkatleri üzerine çekti! ! 'O estetiklerle Nuri Bilge filminde oynayamazsın'
- 3 Yumoş’tan Bambaşka Bi’ Ferahlık Deneyimi
- 4 Serenay Sarıkaya ve Mert Demir'in olaylı gecesi…Gazetecilere saldırdılar! 'Başınıza büyük iş alırsınız'
- 5 49 yaşındaki billur sesli şarkıcı Güllü 70 kilo vermiş iğne ipliğe dönmüştü! “ Güllü bize sırrını ver”
- 6 4 çocuk babası Mahmut Tuncer de estetik yaptırdı! 10 yaş gençleşti son hali olay oldu! "Yaş kaç Mahmut abi..."
- 7 Kemal Sunal’ın minik rol arkadaşı...Yeşilçam'ın unutulmaz filmi Kapıcılar Kralı'nın İbram'ı Soner Yağız'ın son halini gören inanamadı!
- 8 Yerin hazır Fedon baba! Yazın sembol ismine esprili karşılama!
- 9 Kaçın yoldan! Yıldız geliyor! Yıldız Tilbe bu kez polis aracına çarptı
- 10 Akasya Durağı'nın Gülbin'i Aslı Altaylar cesur pozları ile mest etti! "Sinan görmesin"