Benimki dans değil bir üst boyut!

Sacit Papakçı. Soner Sarıkabadayı'nın tüm iletişim stratejisini yönlendiren adam. Yıllar öncesinden, radyo zamanlarımızdan tanışırız. Arayıp "Soner'in yeni single'ı çıkıyor; çok seveceğini düşünüyorum. Harika bir röportaj çıkar ikinizden" dedi; kabul ettim. Okuyacağınız röportaj için Soner'le tam dört saat geçirdik. Düşüncelerim mi? Evet, bu adamı çok sevdim. Evet, tanışsanız siz de çok seversiniz, eminim. Soner, fevkalade güzel adam... Müzik yazarlarından rol çalmış olmayayım ama yarın çıkacak 'Kutsal Toprak' bu yazın hit'idir bana göre. Öngörüm tutmazsa bile kaybedecek bir şeyim yok; hayatıma Soner gibi bir adamı katmış olmanın artısı baki. Sokakta karşılaştığımızda, birbirimize sıcacık bir selam vereceğimizi biliyoruz ya; hayata dair biriktireceği en güzel şey de bu değil midir insanın zaten...

ANAMDAN ŞARKICI DOĞMADIM
Seninle ilgili genel kanının özetini geçiyorum: Acayip bir adam, tuhaf bir sesi var ama şarkıları acayip seviliyor. Bu mudur hakikaten işin aslı?
Kendi şarkılarımı okumadan önce de insanların bir şekilde kulaklarına aşina olmuştu ismim. Başka sanatçılara verdiğim şarkılardan tanıyorlardı beni. Misal; bankaya fatura ödemeye gidiyordum, ismimi görüp yüzüme bakıyordu veznedeki insanlar. Yani ismimi bir yerden tanıyor ama simayı çıkaramıyor. Sonra şarkıcılığa geçip 'Buz'u çıkarınca; o insanlar, "Bu o adam!" demeye başladı.
Şarkıcılığınla ilgili ilk tepkiler nasıl oldu peki?
Öncelikle şunu söylemem lazım; ben anamın karnından şarkıcı doğmadım. Hayatta her şeyi olduğu gibi, onu da öğreniyorum. Şarkıcılıkla, sesin güzel olması başka şeyler. Ben sesimin çok güzel olduğuna inandığım için şarkı söylüyorum zaten. Klasik gitar bölümünde okuduğum ve uzunca bir dönem şarkı yazmaya konsantre olduğum için, şarkıcılık yeteneğim geride kalmıştı. Ama 2008 yılından itibaren o yönümle de tanınmaya başladım.
Eleştirilere kulak tıkıyor musun?
Asla. Hepsini dikkate alırım. Ama inan; sesimle ve yorumumla ilgili yapılan eleştiriler, aldığım övgülerin yanında denizde kum kalır. Sesim beğeniliyor ki şarkılarım bu kadar dinleniyor, sesim beğeniliyor ki konserlerim doluyor.
Sadece şarkı yazmak kesmiyor mu insanı belli bir noktadan sonra?
Ben hayatta, amaçladığı yoldan sapmadan yürüyen bir adamım. Etraftakiler ne düşünmüş, kafaya fazla takmam. Hayatta da yılmam. Yıllar boyunca yapımcılara şarkılarımı dinlettim; sonra baktım geri dönüş alamıyorum, kendi şirketimi kurdum. İş yapmak gerekiyordu, baktım elimde tek ürün ben varım; kendime yaptım albümü. Bir anda patladı zaten.
ÇOK REDDEDİLDİM
Çocukluğunda şarkıcılıkla ilgili hayalin var mıydı?
Üniversiteye hazırlandığım dönemde bir sakatlıktan sonra evde yatmam gerekti. O dönem başladım şarkı yazmaya. Sonra düşündüm, acaba bu bir seferlik mi oldu diye. Bir ayın sonunda, üniversiteyle ilgili bütün tercihlerimi değiştirip İstanbul yazdım. Müzikle ilgili hayal kurmaya da o zaman başladım işte.
Yeteneğine inanacak insanlar bulmakta zorlandın mı peki?
Zorlanmaz mıyım! Üç kere, beş kere 'hayır' cevabı aldığında, bıkarsın. Hadi diyelim çok dirayetlisin; 50 kere 'hayır' cevabı aldığında pes edersin. Vazgeçmemen için inanıyor olman gerekir. Ben, yeteneklerime inanmayan insanlarla karşılaştım ve onlardan hiç etkilenmedim. Bana "İş yapmaz" dedikleri şarkıların birçoğunu bugün, memlekette "Ben Türkçe dinlemem" diyen insanlar bile biliyor.
Hiç başkasına verip sonradan kıskandığın bir şarkın oldu mu?
Çok şükür olmadı. Zaten insanlar beni sadece şarkı yazdığım veya şarkı söylediğim için değil; o şarkıları paylaştığım için de seviyor.
Lûgatından çıkarsalar, şarkı yazamayacağın bir kelime var mı?
'Hayırlısı' kelimesi olmasa zorlanırım herhalde. Çok kullanırım çünkü, bizim ailede de çok kullanılır. Küçükken babama bu kelimenin anlamını sormuştum, "Oğlum bugün uyuyalım bakalım yarına uyanırsak hallederiz" demişti. "Bunların toplamına da hayırlısı diyoruz" diye eklemişti. O günlerden mirastır bana bu kelime...
Herhangi bir insani özelliğini değiştirme şansı verseler sana; neyi seçersin?
Bundan üçdört sene önce sorsaydın neler sayardım neler; ama şimdi her durumla barışmayı, beraber yaşamayı öğrendim. Misal eskiden saçım dökülmesin isterdim ama şimdi bu hâlimin de yakıştığını düşünüyorum.
KENDİMİ DEĞİL AMA İŞİMİ ÇOK CİDDİYE ALIYORUM
İyi bir şarkı yazarı "Bedelini ödeyin ve yeterince zaman verin, size tutacak şarkı yapayım" diyebilir mi? Mümkün müdür?
Ben sana tutacak şarkıyı yazsam bile, bu sende tutacağı anlamına gelmiyor. Ben şarkıyı yazıyorum ve bunu söyleyecek kişide deniyoruz. Şarkı iyi olabilir ama sende iyi durmayabilir. Tek sırrım; işimi çok seviyor olmam. Kendimi değil ama işimi ciddiye alıyorum ve çok emek veriyorum.

YAKIŞMASI LAZIM
Senden şarkı almanın bir ön şartı var mı?
Yok. Ama benim şarkımı vermemin bir ön şartı var; şarkımın o insana yakışacak olması. Yakışmayacağını düşündüğüm bir şarkımı paylaşmam.
Parasını verse de mi paylaşmazsın?
Tabii ki. Yoksa bu işin önüne geçemem; işimi değersiz hale getirmiş olurum. Ben başarısız projeler içinde, faydasız işler yapmak isteyen bir adam değilim.
Birilerine şarkı vererek iyi bir hayat yaşanır mı?
İşini iyi yaptıktan sonra her yerde sana ekmek var. Ama şarkı yazmakla şarkı söylemek çok farklı şeyler. Birinde alkışlar var, ışıklar var; diğerinde hüzün var.
DÜNYAYA ŞARKILAR YAZACAĞIM
Tutacak şarkı yazmanın matematiği var mı?
İnan bir matematiği yok. Ya da varsa ben bilmiyorum. Zaten bunun bir formülü olsa ve ben o formülü biliyor olsam, bu işi yapmam ki. Ne anlamı kalır? Ben hâlâ şarkılarımı yaptıktan sonra çevremdeki arkadaşlarıma dinletirim, onların fikirlerini alırım. Mesela yarın çıkacak olan single'ım 'Kutsal Toprak'... Bugün uçakta gelirken menejerime defalarca dinlettim, acaba ben mi çok duygusal yaklaşıyorum diye. Şarkı tekrar tekrar ağlattı beni çünkü. Kendimi kandırabilir miyim abi! Benim yazdığım şarkı, tekrar tekrar dinlediğimde gelip benim yüreğimi sökecek. Önce beni yakalayacak. Bende olmuyorsa, başkasında hiç olmaz zaten.
"Bir şarkı yapsam da okusa, gözüm açık gitmez" dediğin biri var mı? Yerli veya yabancı...
İnan yok. Ben zaten dünyayı sallayacak şarkılar yapacağımı biliyorum. Bunu ne olur hedefimmiş gibi algılama. Ben bunu yapacağıma inanıyorum. Yolun sonunda bu amacıma ulaşırım veya ulaşamam; hiç fark etmez. Önemli olan benim buna inanmam. Benim için artistler değil, insanlar önemlidir. O artistler sayesinde ne kadar insana ulaşabildiğime bakarım ben. Tam bulunduğum yerden, bütün dünyaya şarkı yazacağıma inanıyorum.
GÖNLÜMÜN SIKINTISI VAR
Aşık olmadan, ilişki yaşamadan, senin yazdığın gibi şarkılar yazılır mı peki?
'Kutsal Toprak'ın sözlerinde şöyle diyorum: "Nerede olursan, orası bana kutsal toprak." Bunu, hissetmeden yazabiliyor olmak mümkün mü?
İlişkin yokken yazabiliyor musun?
Aşık değilsen yazamazsın. Benim gönlümün sıkıntısı var abi; onu ifade etmezsem yaşayamam.
'KUTSAL TOPRAK'
"Çok inandığım ve içime fazlasıyla sinen bir parça oldu bu. Söz ve müziği bana ait. Düzenlemesini Mert Ali İçelli yaptı. Candar Köker mastering'ini üstlendi. Benim, çok güvendiğim ve beraber çalışmaktan mutlu olduğum bir ekibim var. Şarkıyı yazdıktan sonra ekibimle beraber onu en iyi haline getirmek için çok uğraştık. Umarım dinleyenlere de aynı şeyleri hissettirebiliriz."