Efendim haziran ayı Çeşme şenliklerimin sonuna geldim. An itibariyle İstanbul'u şereflendirmiş bulunuyorum. Yazacak çok şey birikti ama önce şu Çeşme notlarını bitirelim de arkamızdan ağlamasın. Hadi devam, önce Çeşme ünlülerinden başlayalım. Cumartesi günü Sole Mare'ye yılın en çok çekiştirilen çifti ayakbastı:
Halit Ergenç ve Bergüzar Korel. Onlar bin bir yüzüyorlar, bin bir göz tarafından izleniyorlar ve besbelli birbirlerini bin bir türlü seviyorlar. Ne zor iş yahu, çekilecek tarafı yok. Plajda kim varsa onları gözetliyor. Bergüzar zayıf mıymış, beli ince miymiş, kalın mıymış... Halit Ergenç iyi yüzüyor mu yüzmüyor muymuş... Vücuduna ağda yapsın mı yapmasın mıymış...
ÇEŞME' YE BECKHAM GELDİİİ
Bırakın yüzsünler, tatil yapsınlar. Bırakırlar mı hiç! Gözleriyle emecekler kanlarını. Ya onlar nasıldı? Bergüzar ve Halit? Bence çok tatlılardı.
Kendi hallerinde, güler yüzlü, endişesiz ve sakindiler. Bir kuytuda güneşlendiler, uzun uzun yüzdüler. Onlarınki tam bildiğiniz 'seviyeli bir ilişki' modeli. Kurmuşlar kendi dünyalarını, mutlular. İkisini de öptük. Plajın en dikkat çeken erkeği ise tanıdık bir sima değildi. Biz kendisine 'Beckham' diyoruz. Çünkü
David Beckham görse onun vücudunun ve yakışıklılığının karşısında ağlar; ki bütün Sole Mare ağladı!!! "Bak bak bak yüzüyo", "Bak denizden çıkıyo", "O dövmelerle beni dövsün inşallah", "Malımı al mülkümü al, olsa gel samur kürkümü al". Anlayacağınız bütün Çeşme o adam yüzünden karıştı. Arkadaşlar birbirine düştü. Kim bu? Manisaspor'un kalecisi
Ufuk Ceylan. Yaş 23, boy: 1.95, saç: kumral, göz: yeşil. Bir de efendi, bir de ağzından bal damlıyor ki sormayın. Şaka mı? Maalesef değil!
ÇİKOLATALI MOCHA ABİLER!
Gelelim diğer abilere. Ee 'Frappuccino Kızlar' olur da, 'Çikolatalı Mocha' erkekler olmaz mı. Bir kere kendileri son derece yanıklar. Amokachi halt etsin. Bunlar ille de iyi vücutlular, kassız asla çıkmazlar. Yani bütün kış emek vermişler, emeğe saygılıyız elbet. Ve şöyle bir huyları var. Kendilerine aşıklar, ıssız adam havalarındalar.
Eee kaslar çıkar, huy çıkmaz. Ve fakat aniden bu 'Çikolatalı Mocha'larda bir şey dikkatinizi çekiyor. Abiler kendilerini seviyorlar. Şöyle ki:
Bir elleri devamlı vücutlarında dolanıyor. Yağ sürer misali, aheste aheste. Tövbeler olsun, kafam basmıyor, kaslarım yerinde duruyor diye mi bakıyorlar acaba? Nedir bu aşk? Valla erkekler iyiden iyiye kadınlaşıyorlar. Kadınların da erkekleştiğini düşünürsek, amanın! İmdat! Bunların bir grubu da bütün gün, güneşin altında mini iskele sehpalarının üzerine tüneyip
kas göstermekten ve yarım saatte bir mayo değiştirip, iskelede mayolu geçiş yapmaktan akşamları erkenden yorgun düşüyorlar. Kendilerine duş sonrası kas gevşetici öneriyoruz. Kızların tatildeki bir diğer uzmanlık sorusu ise
"Yemek mi? yoksa içki mi?" Bu da 2009 model endişe olsa gerek. Bakın bu öyle kolay bir soru değil. Uzun uzun düşünüp de cevaplayacaksınız. İkisi birden mi? Şaka mısınız siz? O kadar kalori aynı anda bünyeye girer mi?
SEN NEYMİŞSİN BE ABİ
Kızlar ya içiyorlar ya da yemek yiyorlar.
Genellikle de tercihlerini içkiden yana kullanıyorlar. Offf...
'Çikolatalı Mocha' abiler çok havalı, çok kaslı, çok dövmeli, yıldızlı mıldızlı görünüyorlar ya. Kesmiyor. Çünkü her şeyi onlar biliyor. En iyisi onlar, en seksi onlar, en vazgeçilemez onlar... Yani onlar öyle sanıyorlar. Bütün gün denize girmeden değişik açılardan poz veriyorlar.
Gözümüzde Austin Powers'dan daha komikler, bilmiyorlar. Metin olun arkadaşlar! Çok gergin gördük sizi. Sağlığınız bozulur maazallah! İki kadeh için, temelden sallanırsınız zaten. Kendilerine MFÖ'den
'Peki peki anladık, sen neymişsin be abi'yi gönderiyoruz. Bir de erkeklerin dans etmesinin yasaklanması rica ediyoruz. Bilmiyorsanız etmeyin, kolbastı halt etsin, o ne öyle zıp zıp? Yazıyı nihayetlendirirsek, Çeşme çok güzel, etrafı izlemek çok eğlenceli.
Bazıları resim değil çerçeve arasınlar, siz kendi resminizi kendiniz çekin. Bayılacaksınız... Yarın Top 5 tavsiyelerimi yazacacağım.
