Geçtiğimiz günlerde Nişantaşı'nda turlarken, Türkiye eski güzellerinden Senem Kuyucuoğlu'nu, çalıştığı söylenen mekanda arkadaşlarıyla otururken gördüm. Keyfi yerindeydi, yüzünde bir tebessüm... Geçerken bana laf attı...
Nişantaşı bu; en ünlüsü ve en zengini de kendi kafesini açıyor, butiğinde kılık kıyafet satıp çalışıyor. Modern mahalle ruhu... Bu işi yapması için, illa ki zengin kocasının ona bir dükkan bahşetmesi mi gerekiyor? İlla ki patron koltuğunda mı oturmalı? İnsan, kafasını dağıtmak için farklı bir işe girebilir ve bundan keyif alabilir.
Bunun sebebi, her zaman para olmayabilir.
Türlü sebepleri olabilir insanın...
Sosyalleşmek, yeni insanlar tanımak, zamanını alternatif iş dallarında, kişisel gelişimi için değerlendirmek gibi... Tabii magazinsever insanlarımız, Senem hakkında 'Nereden nereye...' gibi iğneleyici yorumlar yapıp eleştirilerde bulunmuş. Ama sen iyi yapmışsın Senem; bildiğin yoldan yürümeye devam...