Bir gecede inşa edilen evler gibi film çekiliyor

Türkiye'de yapımcılık denilince akla ilk gelen isimlerden biri Zeynep Özbatur Atakan. 53. Uluslararası Antalya Film Festivali Antalya Film Forum Direktörü de olan Zeynep Özbatur Atakan'la festivali ve yapımcılığı konuştuk....
Bu yıl foruma katılanları neler bekliyor?
Bu yıl forum programı çok yoğun. Biz aslında ilk yıl projeler keşfedilsin diye başlatmıştık forumu fakat gitgide ilgi büyüdü. Bu sene bizim için en önemli konu; proje geliştirmecilerin buraya çok fazla gelmesi oldu. Yaratıcı projeleri seçmek için dünyanın dört bir yanından insan Antalya'ya geliyor. Bu yıl üç önemli usta; Asghar Farhadi, Ludovic Bource ve Tue Steen Müller foruma katılıyor. Türkiye'de yaşanan sorunların biri de deneyimlerin çok paylaşılamaması. Bu sene 'Yansımalar' diye bir bölüm yaptık. Önemli isimler dört farklı konuda deneyimlerini aktaracak.

DÜNYADA YARATICILIK KRİZDE
Forumun ön hazırlık sürecinden bahseder misiniz?
Bu süreç bir yıla yakın sürdü. Neleri daha iyi yapabileceğimizi düşünerek çalıştık, güvendiğimiz kişilerden tavsiyeler aldık. Şahane bir ekibim var. Ben yılın iki ya da üç ayını festivalleri gezerek gözlem yaparak geçiriyorum. Ekibim de benimle beraber geliyor. Orada gördüklerimi Antalya'ya getirmeye çalıştım. Herkes forumu biliyor ve gelmek istiyor, bu da beni çok mutlu ediyor.
Peki yapım aşaması tamamlanan ve Working Progress bölümünde ödül alan film için 'Paranı al git, filmini çek' mi diyorsunuz, yoksa sizinle bağlantıda kalınıyor mu?
Ödülü aldığınız zaman, Türkiye'deki prömiyer hakkını biz kendimize saklıyoruz. Forumdan döndükten sonra finalistlerle takip toplantımız oluyor. 150 civarında başvuru oldu foruma. Ben daha sonra kazananları da aradım, kazanmayanları da. Kazanmayanlarla festival sonrası toplantı yapıyorum, projelerinin eksik bölümleriyle ilgili onlara tavsiyelerde bulunuyorum. Finale kalamayan pek çok proje kendi imkanlarıyla Antalya'ya geldi.
Forumda Türk filmlerine daha çok önem veriyorsunuz; başvuru için TC vatandaşı olmak gerekiyor. Bu böyle mi sürecek?
Bütün dünyada yaratıcılık krizde. Pek çok yapım Türkiye'den çıkıyor. Sinema endüstrisinde ciddi bir büyüme var. Ben sinema kariyerime başladığımda yılda 10 film çekiliyordu, şimdi 150 film çekiliyor. Kültür Bakanlığı'nın desteği, genç sinemacılara çok yararlı oldu.

Türkiye'de bağımsız sinemanın seyri hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bağımsız sinemanın yapımcıya ihtiyacı var. Böyle bir endüstrinin olması için daha çok yapımcının olması gerekiyor.
Yapımcı denilince insanların aklına ilk olarak para geliyor. Ülkemizde parası olan ama yapımcılık nedir bilmeyen çok örnek var. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu bir terminoloji sorunu. Yatırımcı ve yapımcı birbirinden farklı şeyler. Yönetmen, yapımcıyı iş ortağı olarak görmeli ama herkes sınırlarını bilmeli. Bir sanatçının yaratıcılığına asla karışılmaz, o yüzden yatırımcı ve yapımcı birbirinden ayrılmalıdır.
Son olarak iyi bir filmi ne belirliyor?
İyi bir filmi, iyi bir yaratıcı belirliyor. İyi bir yönetmen ve yapımcı ilişkisi de filmin başarılı olmasını sağlıyor. Mesela toprağın durumunu ölçmeden inşaat yapamazsın, zemin çok önemlidir ama bazen bir gecede yapılan evler gibi filmler yapılıyor.

FİLMLERİMİN ÖDÜL ALMASININ NEDENİ NBC
Yapımcılığını üstlendiğiniz filmler, uluslararası festivallerden hep ödüllerle döndü. Bu başarının sırrı nedir?
Sinema kariyerimde hep çok kıymetli yönetmenlerle çalıştım. 13 yıldır Nuri Bilge Ceylan'la çalışıyorum. Bağımsız sinemada yönetmenle iletişimin çok iyi olması gerek. Filmlerin ödül almasının en önemli nedeni; Nuri Bilge'nin olması. Kendisi çok yaratıcı, her filminde farklı şeyler yapıyor. Bir öğrenme delisiyim, ondan her geçen gün yeni bir şey öğreniyorum.
Nuri Bilge Ceylan'dan bahsetmişken, yakında yeni bir proje var mı?
Evet, şu an çekiyoruz filmi ama çok fazla detay vermek istemiyorum; sürpriz olsun.