Cuma 31.05.2015
Son Güncelleme: Pazar 31.05.2015

Bir gün federasyon başkanı olacağım

Bayrampaşa'da doğdu, NBA'e giden ikinci Türk sporcu oldu. Başarısını özgüvenine ve ailesine borçlu olduğunu düşünen Hidayet Türkoğlu hayatı baba olduktan sonra anladığını söylüyor. Önümüzdeki günlerde ne yapacağını sorduğumda ise "Bir İstanbul aşığı olarak bir gün mutlaka Türkiye'ye döneceğim ama kızlar için bir ayağımız hep Amerika'da olacak. Mesleki hayalim de federasyon başkanı olmak" diyor

Los Angeles'ta Mama's Secret adındaki kafedeyiz. NBA'de 15'inci sezonunu tamamlamasına sadece birkaç maç kalan Hidayet Türkoğlu'nu bekliyoruz. Burası onun her pazar ailesiyle kahvaltı ettiği yer. Sözleştiğimiz saatte Türkoğlu beliriyor kapıda. Onunla fotoğraf çektirmek isteyenler geliyor hemen yanına. Hiçbirini kırmıyor. Sonra yanımıza gelip "Hoş geldiniz" diyor, yüzünde kocaman bir gülümseme. Önceki geceki maçtan bahsediyoruz önce. "20 sayı öndeyken kaybettik, olacak iş değil. Ama basketbolun güzelliği burada" diyor. Sonra kendine az peynirli ve zeytinli bir omlet söylüyor. Sohbete koyuluyoruz...
NBA'de 15. sezonunuz. Normalde ortalama yedi sezonda kapatıyorlar oyuncular NBA defterini. 997 normal sezon maçı oynadınız. Bütün NBA tarihinde 115 oyuncu var bin maç oynayan. Bir sezon daha oynayacak mısınız bu rekoru kırmak için?
Talihsiz bir biçimde 997 maçta kaldım. Aslında en büyük hedeflerimden biri buydu. 15 senelik NBA kariyerimde iyi kötü başarı elde ettiğimi düşünüyorum. İnsan kariyerinin sonuna yaklaştıkça bazı şeylerin daha anlamlı olduğunu anlıyor. NBA tarihine geçmiş sayılı oyunculardan olmak benim için ilk 10'da olmaktan farksız. Aslında bunu elde etmeden Türkiye'ye dönmek istemiyorum. Belki şampiyonluk görmedim ama bu da benim için en az onun kadar önemli. Uzun yıllar NBA'de olmak beni bir şekilde mutlu ediyor. Şimdilik bu sayıda kalmış gibiyim. Önümüzdeki yılla ilgili planı henüz yapmadık.
Türkiye'ye dönmek istiyor musunuz peki?
Bir yandan rekoru kırmak istiyorum, diğer yandan da memlekete dönmek var elbette gönlümde. Aslında çok ısrar eden var dön diye. Hem basketbol anlamında, hem de başka nedenlerle… Hele bu sezonu bir atlatalım diyoruz eşimle birlikte. Yazın, güzel bir tatil geçirirken, adam akıllı oturup düşüneceğiz bu konuyu. Bir gün gelecek, basketbolu bırakacağım. Bunu düşününce bazen uzaklara dalıp gidiyorum. Eşimle de şakayla karışık "Ne yapacağız yahu biz?" diye konuşuyoruz. Bunlar hayatın acı tatlı gerçekleri. Bu noktadan sonra basketbol oynayarak edinmiş olduğum çevreyle başka yönlere gideceğim. Antrenörlük yapacağımı zannetmiyorum. Türkiye'ye dönüp Türk sporuna katkıda bulunmak istiyorum. İleride federasyon başkanı olacağım inşallah. Basketbol ve yüzme okullarımla daha fazla ilgilenme fırsatım olabilir. Küçük yeteneklerle bireysel çalışmak istiyorum.
SICAK İKLİM İNSANIYIM
- Amerika'da sayısız takımda oynadıktan sonra LA Clippers'tasınız. Lakers olmasa da Los Angeles'ta oynamak nasıl bir his?
Los Angeles dünyanın en güzel üç şehrinden biri. İlki İstanbul, ikincisi de Miami bence. Ben zaten sıcak iklim insanıyım. New York'u da severim ama Los Angeles başka. Burada hava hep güzel ve güneşli. Bu sayede de yapacak sayısız şey bulabiliyorsunuz. Plajlar var. Ailecek vakit geçirilebilecek güzel yerler var. Los Angeles deyince akla her ne kadar Lakers gelse de Clippers bu sene inanılmaz bir çıkış gösterdi.
Son üç sezonda kariyerinizde bir düşüş oldu. Aldığınız süreler azaldı. İnişi nasıl yönetiyorsunuz?
Evet, sürelerimde azalma oldu. Yaşın getirdiği olgunlukla bazı şeyleri artık daha kolay kabulleniyorsunuz. Keşke ben de 28 yaşında olsaydım, eskisi kadar süre alıp iyi performans sergileyebilseydim. Ama işimizin bir kanunu, gerçeği bu. Ben bunu kabullendim. Bununla karşılaşacağımın bilincindeydim. O süreci gayet olgun bir şekilde karşılayıp zamanı geldiğinde bütün her şeyin biteceğinin de farkındayım.
YAŞLI HİSSEDİYORUM

Shaq, Iverson ile oynamaya başladınız, Simdi Kyle Irving, D. Lillard, Anthony Davis gibi çok genç isimler var. Sayısız kuşak geçti siz oynamaya devam ediyorsunuz. Bu nasıl bir his?
Bazen bunun dezavantajını yaşıyorum. Kendimi gerçekten yaşlı hissediyorum. Jenerasyon değiştirmiş gibiyim. Ne olursa olsun Allah'a hep şükrediyorum, kendimi çok şanslı hissediyorum. Uzun yıllar kazasız belasız, ciddi bir sakatlanma yaşamadan oynadım. Son iki senedir istediğim süreleri alamamış olsam da hep üst seviyelerde, söylediğiniz isimlere karşı mücadele verdim. Bunlar hep ileride çocuklarıma gururla anlatabileceğim hikayeler. Hatta çok eskilere gidersen Michael Jordan'a karşı bile oynamışlığım var. Bunları üst üste koyduğumda NBA'de efsane bir 15 sene geçirdiğimi düşünüyorum.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.