Bir transferin hikayesi

Hani hep söylenir ya, "İnsanlar tutkunu oldukları dizileri kolay kolay terk etmez. Hiçbir yapım, 3-4 sezondur devam eden dizinin karşısında tutunamaz" diye. Okurumuz Emel Kılınç bu yaygın düşünceyi boşa çıkartan kendi "transfer hikayesini" yazmış: "Dizi keyfim belli başlı birkaç diziden ibarettir. Bunlardan birisi Yaprak Dökümü idi. Reklam arasında zapping yapar ama diziye devam ederdim. Son birkaç haftadır ise, bunun yerine Canım Ailem'i izleyip reklam arasında Yaprak Dökümü'ne basıyorum. Üstelik Canım Ailem dizisinin düzenli takipçisi değilken. Zira, Yaprak Dökümü o kadar sıkıcı ve yavaş ilerliyor ki dizi yavanlaşmaya başladı. Dizide olanı biteni anlamak için, Canım Ailem'in reklam arasında göz atmam yetiyor. Hatta inanın yeni bölümün fragmanını izlemek bile yeterli diziyi izlememek için. Mübalağa yapmıyorum inanın. Ancak, Canım Ailem'in de hakkını vermek gerekir. Bunca zaman düzenli izlemediğim halde bir kaç haftadır izlememe sebep; bahsi geçen aşkların bana çok samimi gelmesi. Özellikle Halim ve Feride'nin, hem de kabul görmez bir durumda olmalarına rağmen aşkları öylesine güzel şarkılarla tamamlanıyor ki... Ben bir haftadır Orhan Gencebay'ın Aklım Takıldı şarkısına takıldım kaldım, yahut Yonca Lodi'nin Emanet'ine. Seçici bir izleyici olarak gördüğüm kendimden yola çıkarak, bir dizi niye izlenmeye orta yerinden başlanabiliyorken, bir başka diziden nasıl vazgeçilir bunu belirtmek istedim..."