Dıgıturk'te yayına başladığından beri gözümü Animal Planet kanalından alamaz oldum. Öyle ki, bu kanalın programları yüzünden mesaim aksıyor. O sırada izlemem gereken dizileri, yarışmaları kaydedip uykusuz kalmaya razı oluyorum.
İNSANLIKTAN İSTİFA
Animal Planet'ın en sevdiğim programlarından biri Hayvan Polisi adlı reality show programı. Hayvanlarla ilgili işlenen suçların peşine düşen ABD'nin hayvan polisi teşkilatı SPCA'nın operasyonları nefes kesiyor. Bir yandan sahipleri tarafından işkence gören, eziyet edilen hayvanların kurtarılmasına seviniyorum, bir yandan onları bu hale getirenler yüzünden insanlığımdan istifa edesim geliyor.
Geçen hafta çarşamba gecesi, sahibi tarafından açlığa terk edilen hamile bir atın yürek burkan hikayesi vardı. SPCA görevlileri hemen harekete geçip yarı yarıya kilo kaybeden zavallı hamile kısrağı bakım merkezine götürdüler. Bir deri bir kemik kalan hayvan, ertesi gece doğum yaptı. Bakım merkezindeki görevliler seferber olup anne ve bebeğini yaşatmak için 24 saat boyunca nöbetleşe çalıştılar.
Yavru kurtarıldı. Ama o zayıf haliyle yavrusunu doğurmak için hayata 'dört toynağıyla' tutunan anne at, kelimenin gerçek anlamıyla doğum yapmak için kendini paralamıştı.
Sonunda zavallıyı iğneyle uyutmak zorunda kaldılar.
ONLAR UNUTMAZ
Bir yıl sonra, kısrağı doğurtup iki gece boyunca gözünü kırpmadan başında biberonla onu besleyen SPCA görevlisi polis, yavruyu ziyarete geldi. Minik tay onu hemen tanıdı... Adeta bir kedi gibi başını onun göğsüne yaslayıp şükranlarını sundu... İnanılmaz bir görüntüydü.
Lazım... Mutlaka bize de lazım.
Ne mi? Hayvan polisi...
Yazlıklardan dönerken köpeciklerini sokağa terk edenlere, sıska atları arabaya koşup kamçıyla eziyet edenlere, sevimli fok Badem'i sözde eğitim vermek için sopayla dövenlere, kurbanlıklara işkence edenlere 'insanlıklarını' hatırlatmak için!
