Bizi izlemek için dünyanın her yerinden Ürgüp’e geliyorlar

Atv'nin sevilen dizisi 'Aşk ve Mavi'de 'Hasibe' karakterini canlandıran Ayşegül Ünsal, başarılı performansıyla izleyicinin gönlünde taht kurdu. "Bir yıldır 'Hasibe' ile yatıp kalkıyorum" diyen 44 yaşındaki oyuncu, 15 yıldır da astrolojiyle uğraşıyor. Gökyüzüyle her zaman çok ilgili olduğunu söyleyen Ünsal ile hem dizinin çekildiği Ürgüp'teki yaşamını, hem de gelecek planlarını konuştuk...
TERS KÖŞE BİR KARAKTER
Bugüne kadar sizi birçok başarılı dizide izledik. Ekranın vazgeçilmez yüzlerinden biri olmayı nasıl başardınız?
İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü mezunuyum. Okul bittikten sonra Yıldız Kenter'in bir oyunuyla işe başladım. 'Süper Baba' ile de profesyonel olarak ekran kariyerim başladı. Ardından 'Baba Evi', 'Babam ve Biz', 'Kuzenlerim', 'Köprü', 'Kiraz Mevsimi' ve son olarak 'Aşk ve Mavi'... İyi bir yerden başlayınca, daha iyiye gitme ihtiyacı oluyor oyunculukta.
'Hasibe' karakteri o kadar çok sevildi ki... Bu ilgi nedeniyle her hafta sahneleriniz giderek artıyor...
'Hasibe', bütün bir yaşamı yansıtıyor. Bir oyuncunun role yüklediği şey, aslında onun yaşamıdır. Yaşamından geçen bir sürü unsurun birleşmesidir. Senaryoyu ilk okuduğumda 'Hasibe', çok ters köşe bir rol gibi duruyordu. Benim için de bugüne kadar oynadığım karakterler arasında çok ters köşeydi. 'Hasibe'; Ürgüplü, köyde doğup büyümüş bir kadın. Sosyo ekonomik yapısı ve eğitimi belli... İç Anadolu şivesini pek bilmiyordum. Ürgüp şivesini, orada yaşayanlarla haşır neşir olarak öğrendim. Şive için epey çalıştım; gerçekten çok bambaşka anlamları olabiliyor kelimelerin... Çok sevdim 'Hasibe' karakterini; her insan gibi onun da karanlık bir yanı var. Tabii aynı zamanda aydınlık tarafları da var. Zaten o tarafını fark ettiğim zaman 'Hasibe'yi çok sevdim. Aslında bencil gibi duruyor ama bencil değil. Onun önceliği, evlatları... 'Çocuklarım iyiyse ben de nasipleneyim' diyen bir kadın. Şimdiki zamanı yaşıyor ve 'Şu anımı kurtarayım' diye düşünüyor. Aynı rolü, herkes bambaşka bir şekilde canlandırabilir. Önemli olan; o karakteri senin pencerenden nasıl gördüğün. Benim birikimlerim 'Hasibe'nin böyle olmasını sağladı.

Peki izleyici 'Hasibe'nin karanlık yönünü gördüğü halde neden onu bu kadar çok sevdi sizce?
Çünkü herkes haklıdır. Herkes kendi ayaklarının üstünde durur ve inandığı şeyi yapar. Ve haklıdır... Onun da haklı olduğu durumlar vardır ve onları ortaya koyarsak 'Hasibe'ye hak verebiliriz. Birbirimizi kabul etmek de böyle bir şey. Hiç istemediğimiz birinin öyle güzel bir yanını görürüz ki, ona yakınlaşırız. 'Hasibe' de her türlü davranışında haklı çünkü onun doğası o. Bir tarafı da çok saf... Yaptığı şeyleri kötülük olsun diye, birilerine zarar gelsin diye yapmıyor. Fakirliği de bilen bir kadın. 'Hasibe'ye saygı duyuyorum.
Çekimler Ürgüp'te devam ediyor. Sette günler nasıl geçiyor?
Sette çok boş vaktim olmuyor. İzinli günlerimde mümkün olursa İstanbul'a gidiyorum. Ürgüp'te akşama kadar çekim, sonra otele git gel... Böyle bir tempom oldu. 'Hasibe' ile çok haşır neşirim; bir yıldır onunla yatıp kalkıyorum.

Dizi çekimleri nedeniyle Ürgüp'te yaşayan Ayşegül Ünsal, "İzinli günlerimde İstanbul'a gidiyorum. Nereye gidersem gideyim, tepkiler çok güzel" diyor.
ŞİMDİLİK TİYATROYA MOLA VERDİM
Peki sokakta nasıl tepkiler alıyorsunuz?
Çok seviyorlar... Bazen inanamıyorlar, sonra 'Hasibe' gibi konuşmaya başlıyorum, gülüyorlar. Yanıma gelip fotoğraf çektiriyorlar, beni çok sevdiklerini söylüyorlar. Çok güzel tepkiler alıyorum. Ürgüp'te, farklı ülkelerden gelen birçok kişi, konağın çevresine toplanıp bizi izliyor.
Televizyona ağırlık verdiğiniz ve tiyatrodan uzak kaldığınız için kendinizi rahatsız hissediyor musunuz?
Bir tiyatro oyuncusu için öyle bir rahatsızlık hep vardır. Çünkü sahnede olmayı özlüyorsun. Dizimiz İstanbul dışında çekildiği için şu anda tiyatro yapmam çok zor. Zorunlu olarak erteliyorum tiyatroyu. Şimdilik mola verdim. Dizide tiyatro kökenli arkadaşlarımın olması da beni rahatlatıyor. Birçok şeyi sette birlikte yaşayabiliyoruz. Her dizide bu tadı alamıyorsun. Teatral sahnelerimiz olduğu için biraz rahatlıyorum. Tiyatro oyunu gibi algıladığım sahnelerimiz var dizide. Ama tiyatro şart...

'AŞK VE MAVİ'NİN SENARYOSUNA HAYRANIM
Türk dizileri, son yıllarda dünya çapında ilgi uyandırıyor. Ama bir yandan da üç-dört bölüm sonra yayından kaldırılan pek çok yapım var. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
İyi bir senaryo, başından sonuna kadar devam eder. Oyuncunun senaryoya katkısı da çok fazladır. Oyunculuk; çok organik bir şey, sürekli gelişen bir meslek. Gözlem yeteneğinle anından kendinden bir şeyler katabiliyorsun. Set; senaryosu, yönetmeni, oyuncusu ve set çalışanıyla bir bütündür. Herkes üstüne düşenin en iyisini yaptığı sürece o set iyi olacaktır. Senaryo çok önemlidir; bunun altını çiziyorum. 'Aşk ve Mavi'nin senaryosuna hayranım. Uzun süredir okuduğum en iyi senaryoydu. Başka dizileri izleyecek pek fırsatım olmuyor. Dizilerle birlikte oyunculuklar da gelişmeye başladı. Daha farkında ve kendini geliştiren oyuncularımız var. Bu avantajla dünyaya açılacağız. Dizilerimiz çok izleniyor; bana da birçok farklı dilde mesajlar geliyor.
PROFESYONEL ASTROLOĞUM
Dizi çekimlerinden arta kalan vakitlerinizde neler yapıyorsunuz?
Astroloğum; bu alanda eğitimim var. Gökyüzünü çok seviyordum zaten. Öyle 'Burcun ne?' diyen insanlardan olmasam da... 15 yıldır bu konuyla uğraşıyorum. Son yıllarda Amerika'da işe alınacak insanların astroloji haritalarına bakılıyor. Ben bu işi profesyonel olarak yaptım. Nefes teknikleriyle de yakından ilgileniyorum. Bu konularda kendimi daha donanımlı hale getirmek için uğraşıyorum. Yaptığım şeylere kendimi geliştirmek için başlıyorum, bir kazanç elde etmek için değil. Hep yeni şeyler öğrenmek istiyorum. Bildiklerimin bir gün bir yerde bana çok yararı olacak.