Bizimki kimseyi incitmeyen tatlı bir dizi

Komedi dizilerinde canlandırdığı rollerle dikkat çeken Bihter Dinçel, bu sezon ATV'nin sevilen dizisi 'Kertenkele'de 'Hale' karakteriyle izleyici karşısına çıkıyor. Dizinin ilk bölüm senaryosunu okurken gözünde bir sinema filminin canlandığını belirten Dinçel, 'Kertenkele'nin hak ettiği ilgiyi gördüğünü söylüyor. Dinçel, diziyi ve özel hayatını anlattı...
'Kertenkele'nin bu kadar ilgi görmesini bekliyor muydunuz?
Yeni işlere başlarken tahminler pek tutmuyor. Fakat bu dizinin bu kadar sevileceğini düşünüyordum. 'Kertenkele'ye, çok az bir zaman kala dahil oldum. Sonra rol arkadaşlarımı öğrenmeye başlayınca bu iş için "Tamam" dedim. O ara birkaç proje daha vardı ama 'Kertenkele' hepsinden daha iyi göründü. Senaryosu iyiyse o dizi iyidir. Daha birinci bölümde bir sinema filmi senaryosu okudum sanki.
MİZAH İYİMSER BİR ŞEYDİR
Dizi, imamlarla dalga geçtiği iddiasıyla eleştirildi...
Doğrusu bu eleştirileri anlamıyorum. TV dizisi eğlencelik bir şeydir. Bir kanal bu dizinin yayınlanmasına karar verdiyse, onlar bunun üzerine kafa yormuşlar demektir. Olmayacak bir şeyi, hiç kimse TV'de yayınlamaz. Söylenenler bana çok acımasızca geliyor. Mizah; kötücül değil, iyimserdir. Hiç kimsenin inançlarıyla, adetleri, gelenek ve görenekleriyle dalga geçmiyoruz. Hepimizin akıl sağlığı yerinde! İmam veya hoca, bir metafor. Herkesin duygusal olarak itimat edeceği bir figür olduğu için seçilmiş. Burada komedi ve ironi var.
Bu yorumlar, diziyi izlemeden mi yapılıyor?
Diziyi izleyen birinin böyle bir yorum yapacağını sanmıyorum. Ya da diziyi iyi niyetle izlemiyorlar. Dizi, İran'da bile hoşgörüyle karşılanmış. Biz kimseyi incitmeden, kırmadan tatlı bir iş yaptığımızı düşünüyoruz. Bu dizide, dini inançları kuvvetli olan insanların daha çok eğlenebileceğini düşünüyorum. Dinle alakası olmayan birinin, kendisini böyle bir hikayede bulması komik. Bir yandan doğru yolu da bulmaya çalışıyor. Ona yol gösteren gerçek bir hoca var. 'Kertenkele'; gerçek bir hoca değil, iyi niyetli bir hırsız.
Canlandırdığınız 'Hale' karakteri, bir yandan çok uysal görünürken bir yandan da ailesine baş kaldırıyor.
Bunun sebebi aşk... Dedesine karşı gelip evleniyor. Hayatta küçük zevkleri olan bir kadın. Kardeşinin ve kocasının temposu onu şekillendiriyor. Para pul derdi yok. Uzun zamandır ilk defa böyle yalın bir rol oynuyorum.
Sizin de 'Hale' gibi gözünüz kararır mı?
Keskin isyanlarım yoktur. Gözüm kararsa da olayları sabırla halletmeye çalışırım. Gemileri yakmam yani.

OĞLUM HAYATIMA FORMAT ATTI
Oğlunuz Yağmur Ali dünyaya geldikten sonra hayatınız nasıl değişti?
Oğlum bana format attı. 'Cennetim' diyorum ben ona. Hayatımda başıma gelen en güzel şey Yağmur Ali. Oğlum olduğu için kendimi çok önemli bir şeymişim gibi hissediyorum. Onun öncesinde sadece bir insandım. Şimdi oğlumdan ötürü önemli biriyim. Sonsuza kadar ona bakıp onun mutluluğuyla yaşayabilirim. Önce Yağmur Ali, sonra aşk ve yuva, sonra iş, güç, hayat, sağlık geliyor.
Oyuncu olduğunuzun farkında mı?
Artık farkında... Onun yanında TV seyretmemeye çalışıyoruz ama arada kanal değiştirirken "Sen burada mısın?" diye soruyor. Ben de ona uzun uzun anlatıyorum. Babasının tiyatro sahnesinde olduğunu da biliyor.
Sizinle sete geliyor mu?
Henüz sete hiç gelmedi. Bazen babasının çalıştığı atölyeye gidiyor. Benimle birlikte mutfağa girip yemek yapıyor. Yağmur Ali'nin biraz daha bilinçlenmesini istiyorum. Hiçbir yerde fotoğraflarını paylaşmadık. İlk zamanlar röportaj da vermedim. Ama bunu yapan insanlara saygı duyuyorum.