Boşanmamızın nedeni hiç kavga etmememiz
Büyük bir aşkla evlendiği Burak Hakkı'dan geçtiğimiz yıl boşanan ünlü manken Sema Şimşek, ayrılıklarının asıl nedeninin aralarındaki iletişimsizlik olduğunu söylüyor: Biz evliliğimiz boyunca hiç kavga etmedik. Oysa anladım ki, kavga değil ama tartışmak gerekiyormuş
ÖNEMLİ OLAN PARA DEĞİL, ÜRETMEK
Argande; çok güzel bir sosyal sorumluluk projesi. Güneydoğulu kadınlar kumaş üretiyor bu kumaşlarla yapılan tasarımlardan para alınmadığı için elde edilen tüm gelir bu kadınlara kalıyor. Aslında kısaca bu proje, bir kadın dayanışması.
Tamamen kadınlara yönelik olduğu için direkt etkilendim. Güneydoğu'da yaşananları görüyoruz; kadın çalışıyor, adam bir şekilde elinden parasını alıyor. Üretmek çok önemli. Ben çalışmadığım dönem kendimi çok kötü hissediyorum. O zaman anlıyorum üretmenin önemini. Olay para değil; gerçekten üretken olmak. Ben, 16 yaşından beri çalışıyorum. Hiç aralıksız çalıştım, evlendim, çocuk yaptım; hep çalıştım. Sadece doğumdan sonra bir ay ara verdim çalışmaya. Rüzgar'ı 18 ay emzirirken de çalıştım, onu setlere götürdüm.
HARRAN'DA SOPAYLA KOVALANDIM!
Güneydoğulu kadınların sorunlarını, televizyondan yansıdığı kadarıyla hepimiz biliyoruz. Ancak oraya gidince görüyorsunuz; her şey çok farklı. İlk 95 yılında Ayyıldız markasıyla gittiğimde çok etkilenmiştim. Markanın bir Güneydoğu projesi oldu. Coşkun Aral fotoğrafçımızdı. O dönem karavanla, panzerler eşliğinde bütün Güneydoğu'yu gezdik. Çekimleri panzerler eşliğinde yaptık. Hatta bir gün Harran'da kerpiç bir evin tepesinde mayo çekimi yaparken, kadın bizi sopayla kovaladı. Haksız değildi; çıplak bir kadın, evinin çatısında poz veriyor!
Ben köy hayatını severim. Arnavut olduğumdan mı bilmiyorum; börekler açayım, yer sofrasında oturayım, örtüyü üstüme çekeyim; bayılıyorum. Taşrada yaşayan insanlara inanılmaz sevgim ve saygım var. Ayrıca Nemrut Dağı'nın tepesinde tek başına çadırda yatmış kalkmış bir mankenim. İnşallah panzer ve konvoy olmadan bir gün yine Güneydoğu'ya çekime gidebilirim.
DAYAK YİYEN KADIN BANA KIZDI
Bu İstanbul'da yaşayanın empatisine bağlı. Her kadın bunu anlayamaz. Benim en kötü huyum bu aslında; kırmızı ışıkta karşıdan karşıya geçmeye çalışan yaşlı teyzenin mücadelesini görünce, durup birden ağlamaya başlıyorum. "Ben de yaşlı olacağım" diyorum. Allah kimseyi gördüğünden eksik etmesin; hepimiz her duruma düşebiliriz.
Sadece Güneydoğu'da yok ki; her yerde var. İstanbul'da yok mu? Ben Acıbadem'de oturduğum sitenin balkonunda gördüm; adam kadını fena halde dövüyordu. Polisi aradım. Sonra dayak yiyen kadın bana "Sen ne karışıyorsun?" dedi. Bundan sonra belki gerçekten ihtiyacı olan bir kadın, "Birisi duysa, polisi arasa" diyecek ama ben bu olaydan sonra korkup aramayacağım belki. Tepkiyle karşılaşmaktan çekineceğim çünkü.
Günümüzde boşanmaların artmasının nedeni olarak; kadının maddi özgürlüğe kavuşmasını gösterenler de var. Bu bir çelişki. Ben bu projenin, oradaki kadınları çok etkileyeceğini düşünmüyorum. Çünkü bu, yetiştirilme tarzı ile alakalı bence.
AYNI EVDE AYRI ODALARDA YAŞIYORDUK BİZ!
Biz Burak'la, evliliğimiz boyunca birbirimize hiç saygısızlık etmedik. Hiç kavga etmedik. Anladık ki ilişkimizin bu boyuta gelmesinin nedeni bu; aslında kavga etmek önemliymiş. Dolayısıyla birbirimize olan saygımızı hiç kaybetmedik. Biz büyük bir sevgi ve aşkla evlendik ve bir aşk çocuğu yaptık. Canım yavrumuzu üzecek bir şey yapma şansımız yok. Ben babasız büyüdüm. Çocuğumun bir babası varken, onu neden babasından uzak tutayım? Basına yansıyanlar bizim suçumuz değil. Ben bunu hiçbir zaman istemezdim. Her zaman Rüzgar'ı düşünerek hareket ettim. Her şey Rüzgar için.
Tartışmak, evlilikte önemli bir şey. Bizim Burak'la, aynı evin içinde mektuplaştığımız dönemler oluyordu. Çünkü ağızdan çıkanın geri dönüşü yok. O anda tartışmada kırıcı bir kelime kullanmaktan, Burak'ın kalbini kırmaktan çok korktum. Yazarken daha dikkatli oluyorsun. Kavga etmek hayır ama tartışmak evet, gerekliymiş. Ancak ben kadere inanan biriyim; böyle olması gerekirmiş. Ben elimden geleni yaptım; her şeye rağmen savaşımı verdim. Bu yüzden vicdanen çok rahatım.
Saygı...
Hayır. Önemli değil. Benim hissiyatım önemli. Önemli olan birbirimizi mutsuz ediyor oluşumuzdu. Aynı evde ayrı odalarda yaşıyorduk. Ben mutfakta, o çalışma odasında. Sadece Rüzgar için bir araya geliyorduk.
Hayatta büyük konuşmayacaksın. Ne oldum değil, ne olacağım diyeceksin.
BOŞANIRKEN 'LANET OLSUN ŞU ÜNE' DEDİM!
En üzüldüğüm nokta buydu. Boşanırken "Lanet olsun şu üne" dedim. Normal insanlar bu şekilde boşanmıyor. Ancak nedeni asla gündem olmak, intikam almak ya da Burak'ı rencide etmek ya da maddiyat da değil... Sadece çok ufak bir güvence diyelim. Manevi bile olabilir bu.
Boşanmadan önce taktırdım silikonu. Emzirmek hayattaki en güzel duygu; bırakırken de hayatımın en büyük acısını yaşadım. Oğlumu 18 ay emzirdim. Emzirme sonunda kendi görüntümden mutsuz oldum. Yani silikonu, kendim için yaptırdım.
HAYATIMA BİRİNİ ALMAM ÇOK ZOR
Çok iyiyiz, çok iyi arkadaşız. Rüzgar için bir araya geliyoruz, birlikte tatile gidiyoruz. Evlenmeden önce de çok iyi arkadaş olduğumuz için; nasıl iyi arkadaş olunur, çok iyi biliyoruz.
BİRAZ ESKİ KAFALIYIM
Ben bilmiyorum Burak'ın hayatında birinin olup olmadığını. Benim hayatımda kimse yok. Çocuğum varken olması da kolay değil. Ben biraz eski kafalıyım; hayatıma birini almam çok zor, çocuğuma layık biri olmalı. Burak'ın hayatına yeni biri girerse, hakkında bir şeyleri bilmek isterim çünkü o hayata Rüzgar da dahil olacak... Ama böyle bir şeye karşı çıkmam yani.
Kırgınlıklarım var, ancak bunlar Burak'la aramda yaşadıklarımla ilgili değil. Rüzgar'ın hissettikleri ile ilgili kırgınlıklarım. Burak'la ilgili yaşadığım hiçbir şeyin kırgınlığı yok. Affetmezsen ağırlığı sende kalır ve altında ezilirsin.
İYİ Kİ BURAK İLE EVLENMİŞİM
Bunu hep söyler, doğruluğuna da inanıyorum. Beni sevdiğini de biliyorum, gerçekten. Ben de Burak'ı seviyorum. "Ondan nefret ediyorum, onu sevmiyorum" desem, kendime haksızlık etmiş olurum. Bu noktaya gelmemizde benim de hatalarım var. Belki fazla sorumluluk aldım. Sorumluluklar eşit olmalı oysa. Manevi sorumluluklar da dahil...
EVLİLİK GÜZEL BİR ŞEY
Olay sadece o değil ki... Bardağı taşıran damla o... Ben kimsenin kalbini kırmak istemiyorum. Biz ikimiz de birbirimizi mutsuz ediyorduk. Güler yüz yok, evde gerginlik... Biz birbirimizi mutsuz ettiğimiz için boşandık.
Hayır, evlilik gerçekten güzel bir şey. İyi ki evlenmişim, iyi ki Burak'la evlenmişim; bunun için hiç pişman olmadım.
EN SON HABERLER
- 1 Mutfak Bahane final gününe sevilen sanatçı Gülşah Buzlu damga vurdu
- 2 Yıldız Tilbe kaza yaptı! Polis aracına çarpan Yıldız Tilbe ceza yedi
- 3 'Bu evlilik yürümez' Umut Evirgen ve Alina Boz çifti 'Boşanıyorlar' iddialarına isyan etti!
- 4 SON DAKİKA! Acun Ilıcalı'nın acı günü! Acun Ilıcalı'nın amcası Gürbüz Ilıcalı hayatını kaybetti
- 5 İnci Taneleri'nin Azem'i Yılmaz Erdoğan'ın siz bir de gerçek kızı Berfin'i görün... Herkes oyuncu olacak derken!
- 6 Kızılcık Şerbeti’nin Giray'ı meğer usta oyuncunun oğluymuş... 44 yaşındaki Kaan Taşaner annesiyle aynı dizideymiş!
- 7 Yalı Çapkını'nın Seyran'ı Afra Saraçoğlu’nun annesi hayran bıraktı! Güzelliğiyle kızına taş çıkardı!
- 8 Aşk mı yaşıyorlar? Berrak Tüzünataç, Şevval Şahin’in eski sevgilisi Murat Kazancıoğlu ile yakalandı!
- 9 Şarkıcı Emre Altuğ 55 yaşında yeniden damat olmuştu... Partneri Gözde Kansu'dan dikkat çeken çıkış: Karı-koca olarak çok yakıştık!
- 10 Sır gibi saklıyordu...Yalı Çapkını'nın İfakat'i Gülçin Santırcıoğlu'nun 10 yıllık kocası bakın kim çıktı!