Bu bayram 12 Dev Adam’ı yalnız bırakmayın!
A Milli Erkek Basketbol Takımı dün İstanbul’da başlayan Eurobasket 2017 kapsamında bugün Rusya ile karşı karşıya geliyor. Bir yıl önce basketbolu bırakan TBF Milli Takımlar Menajeri Kerem Tunçeri, “Takım iyi durumda, çok çalışıyorlar ve çok istekliler. Zorlu bir gruptayız, zorlu maçlara çıkacağız. Seyirci desteği çok önemli. Bayrama denk geldik, bunun fakındayız ama bizi yalnız bırakmayın” dedi
Kendi evinde oynamak kolay değil; hem avantajı var, hem de dezavantajı. İşler iyi giderken her şey mükemmel oluyor ama durumlar kötüye gittiğinde her şey tersine dönebiliyor. 2001'de ve 2010'da burada iki turnuva gerçekleştirdik, ikisinde de ikinci olduk. Ev sahibi olmanın avantajı var elbette; çok güzel bir seyirci desteğiniz oluyor. Burada oynayan arkadaşlarımızın çoğu profesyonel değil; onlar için stresli olabilir ama hepimiz onlara yardımcı olmaya çalışıyoruz. Bugünkü Rusya maçımız çok önemli.
Kamp çok iyiydi. İtalya Bormio'da başladı, oradan İstanbul'a geldik, tekrar İtalya'ya dönüp orada bir hazırlık turnuvası oynadık. Sonra Çek Cumhuriyeti'ne, ardından İsrail'e geçtik. İsrail'de iki maç oynadık. Çok verimli maçlar oldu; hatalarımızı gördük.
Evet, iyi durumdalar, çok çalışıyorlar, çok istekliler. Hepsi milli formanın değerinin farkında. Zorlu bir gruptayız, zorlu maçlar oynayacağız. Bu noktada seyircimiz çok önemli. Bayrama denk geldik, bunun farkındayız ama inşallah bizi yalnız bırakmazlar.
GENÇLERE HEP DESTEK VERECEĞİZ
2010'da Sırbistan'a attığım basket, benim ve herkesin unutamayacağı bir olaydı.
Sporu bırakmadan önce Michael Jordan'ın, Chicago Bulls'ta oynadığı son maçta, son saniye attığı basketi hayatım boyunca unutmam.
Öyle bir jenerasyon değişikliği tabii ki gerekiyor ama bu bizim zamanımızda da böyleydi. Evet, çok genç oyuncularımız var. Belki ileride onların sıkıntılarını da yaşayacağız ama hiç önemli değil. Biz her zaman federasyon olarak yanlarında olacağız.
Burada velileri ve menajerleri bilinçlendirmek gerekir çünkü gençlerin hayatlarına onlar yön veriyor. Daha çok oynamaları ve oynayacakları kulübü çok iyi seçmeleri gerekiyor. Bize danıştıkları sürece bizler de elimizden geldiğince onlara yön vermeye çalışıyoruz.
GÖMLEKLERE GİREMEYİNCE SPORA BAŞLADIM
NBA, uzun zamandır Avrupalı yeteneklere yönelmiş durumda. Her oyuncunun isteği NBA'de oynamaktır. Bu durum onlar için de bir kapı oluyor tabii ki. Erken yaşta giden, orada tutunup kendini gösterenlerle birlikte bir şey yapamayıp tekrar Avrupa'ya dönenler de oluyor. Dediğim gibi; herkesin hayali NBA'e gitmek, onlar da hayallerini gerçekleştiriyorlar.
Valla ne olacağını biz de merakla bekliyoruz çünkü dünya şampiyonası elemesi oynayacağız. Maçlar Kasım'da başlayacak, hepimiz sonuç ne olacak diye bekliyoruz. Euroleague oyuncularının gelmeme ihtimali var, NBA oyuncuları zaten gelmeyecek. Nasıl bir turnuva olacak, nasıl bir eleme gerçekleşecek? Bu sadece bizim için değil, bütün ülkeler için önemli bir sıkıntı.
Efes'te oynarken, Ülker ile final serisi oynuyorduk. Takım olarak çok iyiydik. Skor 35-37 filandı. İlk periyodun sonuna doğru ben bir tane üçlük attım. 'Herhalde ilk yarı bitmiştir' diyerek son saniye basketinin verdiği sevinçle full depar koşarak soyunma odasına gittim. Baktım kimse gelmiyor, meğer maç bitmemiş. Herkes bana bakıyor gülüyor, ben kıpkırmızı tabii. Antrenör dahil gülüyordu, düşün.
Sosyal medya işin içine girdikten sonra her şey çok değişti tabii. Yeni jenerasyon çok çalışmıyor gibi geliyor bana. Kendilerine pek yatırım yapmıyorlar.
Biz hepimiz iyi yerlere çok çalışarak geldik. Bizden önceki jenerasyon da öyleydi. Yeni neslin çok erken yaşta bir şeyler elde ettikten sonra doyuma ulaştığını düşünüyorum. Başlarına bir şey geldiği zaman da iş işten geçmiş oluyor. Ama bizler de tecrübeli oyuncular olarak onları yönlendirmeye çalışıyoruz.
Basketbolu bırakmış eski abilerim hep şunu derdi: 'Basketbolu bıraktıktan sonra en az bir sene hiçbir şey yapmayacaksın, zaten yapmak da istemeyeceksin.' Ben de hep 'Spor yapmadan yapamam, terlemeden yaşayamam' diyordum ama abilerin dediği gibiymiş. Ben yaklaşık yedi-sekiz ay hiçbir şey yapmadım. Hızlı bile yürümedim. Yataktan kalkıyorum, kolumu kaldıracak halim olmuyor. 'Spora yarın başlayacağım, pazartesi başlayacağım' diye diye sekiz ay geçti. Kilo da aldım tabii. Gömleklere giremeyince ufak ufak spora başladım.
EMEKLİ OLAN SPORCU BUNALIMA GİRER
Basketbolu bıraktıktan sonra apayrı bir tarafa geçtim. Basketbol oynarken hep bir amacın var; kendine dikkat etmek, fit olmak zorundasın. Ee artık bu yok, düşünsenize hayatınızda koca bir boşluk var. Böyle durumlarda profesyonel basketbolcuların birçoğu bunalıma girebiliyor. Benim şansım hemen federasyona başlamam oldu. Çok gezen tozan bir adam değilim. Arkadaşlarımla balıkçılarda yemek yiyip muhabbet etmeyi, arada sinemaya gitmeyi çok seviyorum ama genellikle evde oturan evcimen bir adamım.
Ajan adında bir köpeğim var. Çok özel bir hayvan o. En iyi arkadaşım. Şimdi kampta olduğum için annemde kalıyor. Onunla vakit geçirmeyi çok seviyorum.
NBA'DE OYNAMAYI ÇOK İSTERDİM
NBA'de oynamak isterdim tabii ki. Sonuçta her basketbolcu, NBA'de oynamanın hayalini kurar. Bunu yapamadığım için üzgünüm belki ama onun dışında kariyerimdeki her şeyden çok memnunum.
SEVGİLİNİZLE SİNEMAYA BİLE GİDEBİLMENİZ BÜYÜK LÜKS!
Sporcuların hayatı aslında dışarıdan çok kolay gibi görünüyor ama hiç değil. Kendimden örnek vereyim... Haziran ortasında sezon biterdi, Temmuz'un ilk haftası Milli Takım başlardı. Eylül ortası, takımın sana bir-iki gün izin verirdi, vermezse direkt kulübüne başlardın. Bir sene içinde yaptığınız tatil maksimum 10 gün olurdu. Haftada iki maç oynuyorsun, durmadan kamptasın, sosyal hayatın hemen hemen hiç yok. Sevgilinle, eşinle sinemaya gidebiliyorsan büyük bir lükstü. Profesyonel sporcuların hayatı çok ama çok zor. Diğer taraftan hep başarılı olman gerekiyor. Dün yok, hep yarın var sizin için. Başarılı da, başarısız da olsan, bir önceki günü unutman gerekiyor.
Çok zor; hem kulüp, hem seyirci baskısı var. Milli Takım'a giriyorsunuz; 70 milyonun baskısı var. Başarılı olduğun zaman seni tabii ki göklere çıkarıyorlar, başarısız olduğunda da seni vatan haini ilan edebiliyorlar. Bunlarla baş etmek, bunlarla yaşamak zorundasın. Bu da tecrübe ile alakalı bir şey. Biz de yaşadık. Ufakken mesela 2001'de çok kötü bir turnuva geçirmiştim. Çok eleştiri aldım. Açıkçası çok da etkilenmiştim ama tecrübe ile birlikte ileriki yaşlarında insan etkilenmemeyi öğreniyor.
ARABAYA DEĞİL EV YA DA ARSAYA YATIRIM YAPIN
Benim de kafamda bir yer açmak var, bakalım.
Olabilir. (Gülüyor)
SİNEMA TEKLİFİ GELDİ AMA KABUL ETMEDİM
Oyunculuğu çok düşünmüyorum. Herkes kendi bildiği işi yapsın. Yeni bir sinema filmi teklifi de geldi ama zor. Reklamlarda Şinasi Yurtsever ile beraberiz. 17-18 bölüm çektik. Yönetmenimiz Ozan Açıktan, eski basketbolcu olduğu için beni ayrı bir seviyor, bana yardım ediyor. 60 saniyelik bir reklam 15-16 saatte çekiliyor. Kendimi oynuyorum ama küçüklüğümden beri kamera karşısında heyecanlanmışımdır. Zaten çekimlerin ilk bir saatinde heyecanlı oluyorum, sahneler biraz çöp oluyor ama onlar beni hep rahatlatmaya çalışıyor.
EN SON HABERLER
- 1 Sinan Akçıl'dan eski sevgilisi Müjde Uzman'a ilginç gönderme! 'Tükense bende tükenirdi'
- 2 Yeşim Ceren Bozoğlu bir deri bir kemik kaldı! 60 kilo veren güzel oyuncu bakın nasıl zayıfladı!
- 3 Kardeşlerim’de Süsen’in başı belada!
- 4 Osman Bey Ulcay’ın cezasını kesti! Kuruluş Osman seyirciyi ekrana kilitledi!
- 5 Aşkın Nur Yengi ile Haluk Bilginer'in kızları Nazlı annesinin izinde! 17 yaşındaki Nazlı Bilginer müziği seçti...
- 6 'Yüzyüzeyken Konuşuruz' gitaristi Can Tunaboylu'ya hakimden dikkat çeken soru “Tırnakları kırılmış, kanamış o nasıl oldu”
- 7 Babası meğer Fenerbahçe'nin efsane ismiymiş! İsmail Hacıoğlu'nun babası kendisinden ünlüymüş...
- 8 Doğal güzel zannedenler büyük hüsrana uğradı! Ünlü oyuncu Ezgi Eyüboğlu da tamamen estetikli çıktı
- 9 İnci Taneleri'nin Azem Yücedağ'ı Yılmaz Erdoğan'ın oğlu Rodin'e bakın! Annesi de güzel oyuncu Belçim Bilgin...
- 10 Bot kazasında ölümden dönen Ali Sabancı'nın eşi Vuslat Sabancı ilk kez ortaya çıktı! Yüzündeki derin izler dikkat çekti...