Bu kitap insanın içine ‘İşler’

Nejat İşler'in yazdığı Gerçek Hesap Bu isimli kitabı bir solukta okuyup kapağını kapattıktan sonra özet olarak kafamda tek bir cümle ses buldu: Acayip, çok acayip...
Nejat İşler bana göre yeni dönem aktörler arasında ilk üçün içindedir. Başına gelen talihsizlikler ise herkesin malumu. Şimdilerde Bodrum Gümüşlük'te inzivada.
Kitabın, ölümle burun buruna gelen insanlara özgü bir 'tevekkülle' kaleme alındığını sanabilirsiniz. Ama okuyunca 'bilgeliğin', Nejat İşler için neredeyse doğuştan bir erdem olduğuna kanaat getiriyorsunuz. Çünkü adamın 'hayatını temize çekmek' gibi bir derdi yok. Tam tersine 'büyük harflerin' tümünün üzerini karalamış...
Nejat İşler her ne kadar çok zor şartlar altında yaşıyor gibi görünse de okurken insanın içini, kendine bile itiraf edemediği bir kıskançlık hissi kaplıyor. Zira, günübirlik yaşamayı, kalbimizin götürdüğü yere gitmeyi, kaliteli serserilik yapmayı, kalıplara, klişelere, tabulara isyan etmeyi ve 'sadece canımız öyle istediği için' kendimize bir yaşam kulvarı seçmeyi hangimiz düşlemedik ki?
Nejat İşler bizlerin bu düşünü gerçekleştirmiş. Gerçekleştirmeye de devam ediyor.
Şöyle demiş mesela kitabın bir yerinde: "Gerçekten istediğim şeyleri yapmak, gerçekten istediğim yerde, gerçekten istediklerimle zamanımı değerlendirmek... Tek isteğim ve halihazırda yaptığım şey bu..."
Kitap, aslında birbirini takip eden minik yazım denemelerinden oluşan mütevazı bir otobiyografi. Ağdalı cümleler, alegorik tasvirler yok. Tam tersine, insanın yüreğine pençe vuran bir 'duruluk, saflık ve gerçeklik' var.
Kitap, bir televizyon yazarı olarak beni son derece cezbeden donelerle de yüklü. Sektörün iç yüzünü tüm gerçekliğiyle insanın suratına vuran anılarla bezeli. Birini alıntılayayım: Nejat İşler, efsane İkinci Bahar dizisinde yevmiye karşılığı dekorculara yardım ediyormuş. Yönetmen Yavuz Turgul, onu deneme çekimine çağırmış ama beğenmemiş. Yıllar sonra bizimki, Gülbeyaz dizisiyle patlayınca, Yavuz Turgul, Tomris Giritlioğlu'nu arayıp "Kim bu çocuk, nereden buldun?" diye sormuş. Nejat demiş ki, "Deneme kayıtlarını seyretsin, oradayım ben."
Ve bir başkası: Oyunculuğa ilk başladığı yıllarda ekranda çok tutan dizinin ikinci sezonu için yapımcıdan zam istemiş. Olmayınca da ayrılma kararı vermiş. Yapımcı 'Seni silerim' diye tehdit etmiş ama bizimki pabuç bırakmamış: "Ben tükenmez kalemim, silemezsin..."
İki gün sonra, Nejat İşler'in sete sürekli sarhoş gelip olay çıkardığı yönünde sahte haberler kaplamış gazeteleri...
Kitap, bana yayın evinden ücretsiz gönderildi. Ama önsözünden öğrendim ki; geliri, Nejat İşler'in başkanlığını yaptığı Gümüşlükspor'un kasasına girecekmiş. Yazıya son noktayı koyar koymaz, soluğu kitapçıda alacağım. Eşe dosta dağıtmak üzere üç-dört kitap satın almak için...
Ve... Bu kitapla ilgili yazıyı tam da Babalar Günü'nde kaleme alıyorum. Ne garip... Nejat İşler, rahmetli babamın en sevdiği oyuncuydu...
Bu arada... Nejat İşler ile merhum Steve Jobs'unki sadece isim benzerliğiymiş(!) Onu da kitaptan öğrendim...