Şirin Sever'in sunduğu, a Haber'de yayınlanan 'Jurnal'e önceki gün ünlü tiyatrocu Burak Sergen konuk oldu. 'Adolf' adlı oyunda Adolf Hitler'i canlandıran Sergen; oyunu ve rolünü anlattı:
Üç senedir bu role hazırlanıyorum. Nilüfer Bıyıklı ve Levent Özdilek'in projesi. Herkesin gündeminde tiyatro yokken, sanatın gerekliliği gereksizliği tartışılırken; Cihangir'in ortasında sahne açmak çılgınca bir şey. Oyunu Levent Özdilek ile beraber hazırladık. Oyunun çevirisini yaptırdık ve böylelikle macera başladı. Bazı geceler uyuyamıyorum ama sanırım kendime acı çektirmek istiyorum.
NEFRETLE BAKIYORLAR
Hitler'i insan kategorisinde görmüyorum. Bir insan, karşısındaki insanlara bu kadar kötülük yapamaz çünkü. Karşısındaki uluslara, insanlara bu kadar baskıcı, bu kadar ölümüne davranamaz.
Daha önce de tek başıma oynadım. Ancak o tek kişilik oyunlarda, hiçbir oyuncağım yoktu. Burada bir cam var; onun arkasındasınız, birebir seyirciyle birliktesiniz. Biraz canınız sıkılıyor; interaktif olsun diye seyirciyi de içine katıyorsunuz. Oyun bittiğinde; herkes önce nefretle bir bakıyor, sonunda "Bu Burak Sergen" diyorlar. Belirli bir zaman sonra alkış başlıyor. Seyirciyle sohbet ettiğimiz bir yer var, orada biraz daha rahatlıyorlar.
Gençlerimiz; birtakım sloganların ya da kendilerine yakın gördükleri insanların peşinden gidiyor. Sosyal medya ağlarının her tarafımızı sardığı dünyada; Belçika'da bir şey olduğunda 30 saniye sonra cep telefonunuza geliyor. Facebook, Twitter gibi paylaşım sitelerinde birtakım sloganlar görüyorsunuz. Sonra bir araştırıyorsunuz; sloganların altından Hitler çıkıyor.
EĞER 'MIŞ' GİBİ YAPARSAN SEYİRCİ YEMİYOR
Oyunda; ünyanın en nefret edilen adamını canlandırıyorsunuz; böyle bir adamla empati kurmak durumundasınız. Ancak Hitler, hiç empati kurmak istemediğim bir kötü. Ama oyuncusunuz ve onun bir şekilde bazı yerlerini almak durumundasınız. Çok iyi bir hatip olduğu için Almanca'yı çok iyi kullanıyor; vurguları sert ve keskin. Onlardan yararlanıyorsunuz. 'Mış' gibi yaparsanız, seyirci yemez; birebir oynamanız gerekiyor. Oraları biraz sıkıntılı...