Bu dünyada yaşamak bile yeterince irite edici
"Çevreme karşı genelde pozitif bir insan olmaya çalışırım" diyen Saadet Işıl Aksoy, nefret ettiği şeyleri 46 dergisine anlattı: "Doğum gününü kutlayıp, eve gelince yalnız kalmak... Kontrol edemediğim sistemler ve bazı şeyleri değiştirememek çok sinir bozucu. Aslında bu dünyada yaşamak bile yeterince irite edici bir şey..."
SAADET IŞIL AKSOY FOTOĞRAFLARI İÇİN TIKLAYINIZ
SADECE ROL ETKİLİ DEĞİL
Okuduğumda "Bu film çekilse, bu rolü başkası oynasa, gerçekten onu çok kıskanırdım" diyorsam, o işi yapmak istiyorum. Bunda sadece rol etkili değil, hikaye, senaryo, yönetmen de dahil. Danıştığım insanlar var tabii ki... Birlikte çalıştığım ekiple fikir alışverişinde bulunuyoruz. Çevreme, daha önce çalıştığım ve çok saygı duyduğum yönetmenlere soruyorum. Herkesin fikri kafamda bir şey oluşturuyor ama en önemlisi insanın ilk okuduğu zaman veya ekiple ilk tanıştığı zaman ne hissettiği...
NEGATİF MOTİVE EDİYOR
İnsanın kendini tanımlaması dünyanın en zor şeyi...
Biraz negatif motivasyonla yürüyen biriyim galiba. İş konusunda kendime negatif şeyler söylemek bazen motive edebiliyor. "Olmayacak, bunu nasıl yapacağım, beceremeyeceğim" dediğim çok oluyor. Genelde prova veya film çekimi döneminde sevdiğim insanlarla görüşmemeye özen gösteriyorum, çünkü o zaman çekilmez biri olabiliyorum. Karanlık taraflarım tabii ki vardır ama genelde çevreme karşı pozitif bir insan olmaya çalışıyorum. Hayatında olduğum insanların hayatını kolaylaştırmaya çalışıyorum, çünkü ben de sevdiğim insanların bana bunu sağlamasını bekliyorum. Karanlık tarafta bir şey yaşıyorsam da, o depresyon kısmı kendi içimde oluyor.
Öyle diyemem ama yalnız olmaya ihtiyaç duyuyorum. Arkadaşlarımla hafta sonu boyunca yaşadığım da oluyor ama bir noktada da eve gitme ihtiyacı duyuyorum.
ÇOMAK SOKMAK İSTERİM
Aslında bu dünyada yaşamak bile başlı başına irite edici bir şey. Bunun karamsarlıktan çok gerçekçi olduğunu düşünüyorum. Tamam, çok güzel bir şey yaşamak ama bir yandan da çok irite edici, rahatsız edici bir şey. Her gün bazı şeylere şahit olmak, kendi hayatınla ilgili kendine itiraf edemediğin şeylerin bir noktada yüzüne çarpılması, haberleri izlemek ya da doğum gününü kutlayıp eve gelip yalnız kalmak... Başımıza gelen her şeyin çok irite edici yanları var. Bazı şeyleri değiştiremiyor olmak beni çok üzüyor, bazı oturmuş sistemler var bu dünyada ve o sistemlere insan çomak sokmak istiyor. Onu yapamıyorsun, kaybedeceğin şeyleri düşünüyorsun. Dolayısıyla beni aşan, kontrol edemediğim oturtulmuş sistemler. Kendimi orada eziliyor hissetmek beni rahatsız ediyor, dışına çıkma ihtiyacı duyuyorum bazen.
'EL YAZISI'NI ÇEKECEĞİZ
Aslında birkaç tane sinema filmi var ama şimdilik bir tanesini söyleyebiliyorum. 'El Yazısı' diye bir film, iki sene önce Altın Portakal'da Senaryo Geliştirme Ödülü almıştı. Çok iyi bir ekibi var. İlk filmini çekecek bir yönetmen var. Ali Vatansever, uzun zamandır çok büyük bir ön çalışma yapıldı, bu yaz çekimlere başlanması planlanıyor. Çok heyecanlıyım, çünkü daha önce Türk Sineması'nda görmediğim bir hikaye, kasabada yaşayan eczacıyı canlandırıyorum.
Bana yeteneklerimle ilgili eşik atlatacak, yeni şeyler öğretecek, yeni yanlarımı keşfetmemi sağlayacak rollerin hepsinde oynamak isterim.
'KÜÇÜK PRENS' OLSAYDIM
Küçük Prens olmayı çok isterdim.
Bilmiyorum... Sevdiğim karakterler var. 'Sil Baştan' filmindeki 'Clementine' karakterini çok seviyorum. Kate Winslet onu çok güzel oynamış.
YAPTIKLARIMA KİMSE ŞAŞIRMASA KEŞKE
Ben çok uçuk olduğunu düşünmüyorum ama bu mesleğe dair bir hayalim; bu işi çok farklı ülkelerde, farklı coğrafyalarda, farklı dillerde, çok başka geçmişleri olan ekiplerle yapabilmek istiyorum. Bu Hollywood falan da değil, Amerika da olabilir, İran da...
KENDİME SINIRLAR KOYUYORUM
İletişim kurarken kendime bazen, hatta çoğunlukla sınırlar koyuyorum. Belki bunu herkesten bir 'tık' fazla yapan biriyimdir. Ama bence insanın elindeki en büyük özgürlüktür; ne yaparsa yapsın kimsenin şaşırmamasıdır. Ben istiyorum ki, hayatımda ne yaparsam yapayım kimse şaşırmasın.
SAKİNLEŞTİRİLMEYE HİÇ İHTİYACIM YOK
İki, üç günlük boşluklarımda bile bir yerlere gitmeye çaba harcıyorum, seyahat etmeyi çok seviyorum, bu beni gerçekten ayakta tutan ve mutlu eden bir şey. Çok uzak olmasına da gerek yok. Geçen sene çok yakın iki arkadaşımla plansız programsız bir şekilde Yunan Adaları'nı gezmeye gittim. Hayatımda kendimi en özgür hissettiğim dönemlerden biriydi.
BİR ANDA TIRNAKLARIM ÇIKIYOR
Evet bunu söyleyebilirim, bunu biliyorum, çevremden de duydum; sinirlendiğimde hiçbir şey duymak istemiyorum, sakinleştirilmek de istemiyorum çünkü sinirlendiğimde hemen kendimi sakinleştirebilen biriyim. Sakinleştirilmeye, karşı tezde bir şey duymaya hiç gerek yok, çünkü bir anda tırnaklarım çıkıyor.
EN SON HABERLER
- 1 Müge Boz ikinci kez anne oldu! Bebeğinin cinsiyetini doğumda öğrendi... Müge Boz'un bebeği kız mı, erkek mi?
- 2 Gigi Hadid ve Bella Hadid kardeşlerden Filistin'e yardım eli! 1 milyon dolar bağışladılar!
- 3 Milli okçumuz Mete Gazoz GÜNAYDIN’a konuştu: O yayı arkamdaki milyonlar ile geriyor ve atıyorum...
- 4 Bahar’ın Nevra’sı 62'lik güzel Hatice Aslan’ın gerçek hayattaki oğlu bakın kim çıktı! "Maşallah annesi değil ablası gibi"
- 5 Doktorlar'ın Ela'sıydı sosyeteye gelin oldu... Yasemin Özilhan'ın süper lüks evi görenleri büyüledi!
- 6 Meğer Şener Şen’in kız kardeşi de çok ünlüymüş! Dizilerden aşina olduğumuz oyuncu Şener Şen'in kardeşi çıktı!
- 7 Dile kolay 48 yıl aynı yastığa baş koymuşlardı... Erkan Yolaç'ın vefatından 17 gün sonra eşi Asuman Yolaç da hayata veda etti!
- 8 Afişe kızıp oyunculuğu bıraktı bakın şimdi ne yapıyor? İşte Hababam Sınıfı'nın Bozum Cahit'i Cengiz Nezir'in değişimi!
- 9 Yeşilçam’ın yıldızı Türkan Şoray’dan samimi açıklama! Türkan Şoray: Aşık olmak istiyorum!
- 10 Kim Milyoner Olmak İster’de Osmanlı sorusu! Kenan İmirzalıoğlu yarışmacıya tarih dersi verdi!