Çarşamba 04.02.2010
Son Güncelleme: Çarşamba 03.02.2010

Bu hapishanede hayatta kalana 'aşk olsun' demeli

'Parmaklıklar Ardında'nın kadrosuna eski bir suçlu olarak katılan oyuncu Cüneyt Türel, hapishaneden çok etkilediğini söyledi: Sinop Hapishanesi'nde hayatta kalabilenlere hakikaten aşk olsun demeli!

Yılların tiyatro oyuncusu ve seslendirme sanatçısı Cüneyt Türel, atv'nin sevilen dizisi 'Parmaklar Ardında'nın kadrosuna katıldı. Performansıyla beğeni toplayan usta oyuncu; oyunculuğa başlama hikâyesini anlattı, Türk Sineması'nı değerlendirdi ve gerçek bir hapishanede çalışmanın nasıl bir duygu olduğunu dile getirdi.
* Oyunculuk hayatınıza nasıl girdi?
Oyunculuğa çok erken yaşlarda başladım, kararımı da galiba lisenin ilk yıllarında verdim. İstanbul Erkek Lisesi'nin tiyatro kolunda buldum kendimi. Orada yaptığımız çalışmalar bir süre sonra, İstanbul Üniversitesi'nin Öğrenci Birliği'nin dikkatini çekti. 3-4 sene sonra profesyonel olmuştum ama hiçbir zaman gençlik tiyatrolarıyla ilişkimi koparmadım.
TEREDDÜT ETTİĞİM OLDU
* Aileden gelen bir oyunculuk geleneği yoktu sizde anlaşılan...
Hayır yoktu. Kuzenim Oktar Türel beni en başından itibaren, her zaman desteklemişti. O, bir ekonomi profesörü ODTÜ'de... O da üniversite yıllarında tiyatro yapmıştı. Sonra bilim adamı olmaya karar verdi. Ama her zaman beni destekledi.
* Peki sizin, kariyerinizle ilgili karar verdiğiniz sırada tereddüt ettiğiniz bir dönem oldu mu?
İstanbul Edebiyat Fakültesi'nin Sosyoloji Bölümü'nden mezun oldum. Askerden döndüğüm zaman bir ara, cidden tereddüt ettim. Bilim yolunu mu sanat yolunu mu seçeyim diye. Sonra sanat yolunda devam etme kararı aldım. Aslında zaten insan tiyatroyla ilgilenirken, bir yandan da ciddi ciddi sosyoloji yapıyor...
20 BİN SEYİRCİ HEVES KIRICI
* 50'li yıllardan beri sahnedesiniz, o dönemden bu döneme sinemanın geldiği noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türk Sineması, eskiden biraz daha naif bir sinemaydı. Deyim yerindeyse daha çocuksu bir sinemaydı... Şimdi daha sofistike, daha 'rejisör sineması' olmaya başladı. Ayrıca eskiden, star sineması vardı. Ayhan Işık'lı, Belgin Doruk'lu, Türkan Şoray'lı, Fikret Hakan'lı sinemanın yerini, bir "yönetmen sineması" aldı. Nuri Bilge Ceylan gibi, Zeki Demirkubuz gibi birtakım yönetmenler çıktı, bu durum oyunculuğun karakterini de değiştirdi. Artık hikaye üzerine kurulu bir sinema var.
* Son birkaç yıldaki bu patlamayı nasıl değerlendirirsiniz, devamı gelir mi?
Korkarım ki gelemez... Çünkü bu tarz sinemanın, maddi olarak geri dönüşümü çok geç geliyor. Bu duruma da herkesin dayanabilmesi son derece zor. Bu sene ellinin üzerinde film yapıldı. Ancak 5 film kendini kâra geçirebildi. Filmler, 20 bin seyirciyle sezon kapatıyor. Bu da cidden çok heves kırıcı bir şey
* Ne yazık ki kurunun yanında yaş da yanıyor...
Türkiye'de, şu anda sanki iki tip film çekiliyor... Birincisi güldürmeye yönelik... Zaten, sınırlı olan Türk seyircisi de onları tercih ediyor. Öte yandan iç piyasaya değil de, festivallere yönelik filmler yapmaya çalışan bir kesim var... O filmlerle de Türk insanı çok ilgilenmiyor. Böyle iki farklı sinema var. Böyle bir arada bir derede gidiyor nereye varacak bilemiyorum. Hem izleyici çekecek, hem de kaliteli işler olması lazım. İki türün biraz birleşmesi gerekiyor. Ancak o şekilde, hem izleyici daha fazla film izler, hem de Türk Sineması adına bir şeyler yapılmış olur. Çünkü sadece güldürmeye yönelik olan sinema da Türk Sineması'na ne yazık ki pek bir şey katmıyor.
* Son dönemde var mı peki izleyip de bu çok iyi bu film dediğiniz?
Her şeyi izleyemedim ama 'Sonbahar'ı çok sevdim. Nuri Bilge'nin ödüllü filmi '3 Maymun' çok güzel. 'Vavien', ilginç ve iyi bir film. 'İki Dil Bir Bavul' var o da ilginç bir film... Açıkçası daha henüz öteki ticari filmlere fırsat bulup gidemedim ama küçümsüyor değilim tabii en azından sistemi daha iyi kavramak için görmek istiyorum.
BU BENZERSİZ BİR DİZİ VE BEN EKİPLE ÇOK İYİ ANLAŞTIM
* 'Parmaklıklar Ardında' dizisinin kadrosuna dahil oldunuz nasıl bir yeriniz var hikâyede?
Daha önce hapse girmiş bir kişiyi ilginç bir karakteri canlandırıyorum. Bir tarafıyla çekici, entelektüel dünyayı kavramış biri...
* Takip ettiniz mi diziyi daha önceden?
Ediyordum arada... Ama ben iyi bir dizi izleyicisi değilim. Tiyatronun provalarından zaten pek de vaktim kalmıyor...
* Dizi gerçek bir hapishanede çekiliyor. Böyle bir mekanda çalışmak sizi oyuncu olarak nasıl etkiliyor?
Çok etkilendim... Sinop Hapishanesi'nde hangi nedenle olursa olsun hayatta kalabilenlere hakikaten aşk olsun demek lazım, korkunç bir yer. Allah hiç kimseyi düşürmesin.
* Bu dizi film tam bir kadın hikâyesini anlatıyor... Kadronun büyük kısmı, yönetmeni, senaristi, yapımcısı kadınlardan oluşuyor... Bu kadar kadınla çalışmak zor mu?
Ben öyle bir şey sezmedim pek... Gayet iyi anlaştım arkadaşlarla. Bu tarzıyla da zaten çok benzersiz bir iş, çok da başarılı gidiyor. İnşallah daha da başarılı olacak...
* OCAK AYININ KAPAK GÜZELLERİ
* ÜNLÜLERİN BOYLARINI BİLİYOR MUSUNUZ?
* EN SEKSİ SEÇİLDİLER
* DİZİLER NEREDE ÇEKİLİYOR?

* ÜNLÜLER HANGİ TAKIMI TUTUYOR?


* HANGİ ÜNLÜ NEREDE OTURUYOR?
* MAGAZİN TURU İÇİN TIKLAYINIZ
* ANA SAYFAYA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.