Bu hayat mutlu erkekleri ödüllendirir mi?
HAYAT İYİ OLMAYI ÖĞRETİR
Sonra, hayatı yavaş yavaş kurallarına göre oynamayı öğrenir. Hayatı yaşamaz, hayatı oynar. Çünkü istediğini elde etmek için 'puzzle'ın parçalarını birleştirmek durumundadır. Çalışmaya başlar, işyerinin kuralları çıkar karşısına. Sabah oturur bilgisayarın başına, akşam kalkar; çoğunda da gökyüzünü görmeden. İşler tıkırındadır, çünkü ait olduğu müessesenin kurallarına, dibine kadar sadıktır. Aldığı paranın hakkını sonuna kadar vermektedir; iyi elemandır yani. Sonra hayatı boyunca biriktirdiği iyiliklerle, aşık olur. Zanneder ki, onu bugüne kadar kanatları altına alan, "kurallara uyma alışkanlığı" aşkta da geçer akçe olacaktır. Ama olmaz. İyi çocuk olmanın ödüllendirilmediği bir yer varsa o da aşktır; günümüz aşkları. Çünkü iyi olmak kâğıt üzerinde avantaj sağlar, iş gerçek hayata geldi mi, o iyiliğin simleri yavaş yavaş dökülür. Hatta belli bir yerden sonra sıkıcı yapar adamı. Çünkü kadınlar, etraflarıyla tanıştırdığı zaman iyi olmasını istiyor sevgililerinin; ama kendilerine kaldığı zaman bir serseri. İyilik altyapısından yetişmiş erkek de bir türlü serseri olamıyor. Filmlerde gördüğü Hollywood serserilerini taklit etmeye çalışıyor o da olmuyor. Artık kimse, uzun dönemli plan yapmıyor; aşkta bile… En fazla 1+1 sözleşmeler imzalanıyor, o bir yılı da opsiyonlu. Çünkü modern hayat beynimize 'anı yaşamak' diye bir saçmalık soktu itinayla. İnsan hayatının da, davranışlarının da, beğenilerinin de, ışık hızıyla değişen topluma ayak uydurmasını istedi. Anı yaşamak iyidir ama insan ruhu; çizikleriyle, mutluluklarıyla, yaralarıyla bir bütün. Gözünü kapattığında, üç sene sonra mutlu bir yuvayı ve ayak altında dolaşan çocukları hayal ettiren özellik bu. Belki de bizi diğer canlılardan ayıran özellik…
DEĞERİN KIYMETİNİ BİLMEK
Ama bize itinayla, gününü yaşa diyorlar; kimse, elindeki değerlerin kıymetini bil demiyor. Hayattan keyif al diyorlar, bugün yaşa, bugün tüket; mutluluğu bulmak için sakın çabalama… Hazırda ne varsa onla yetin… "Kadınlara değer verdiğini belli etmeyeceksin" diyor bizim jenerasyonumuz. Çünkü elindeki değerin kıymetini bilmek, o değere sahip olmanın mutluluğunu yaşamak, ele ele verip hayatın tadını çıkarmak ayıp sayılıyor. Cemal Süreya nefis dizeler yazarken kadınlara hata mı yapmıştı, ya büyük usta Atilla İlhan… "Ben sana mecburum bilemezsin… Adını mıh gibi aklımda tutuyorum" derken, abartı bir sevgi mi göstermişti… Neden güzel cümleler kurulmuyor artık sevgililere? Neden, sihirli kelimelerle anlatamıyoruz artık kadınları? Artık günlük yaşıyoruz; mutluluk yerine heyecana yatırım yapıyoruz diye mi? Yoksa hayat mutlu erkekleri ödüllendirmiyor diye mi? Bir süredir bunu düşünüyorum…
EN SON HABERLER
- 1 Esra Akkaya evlat sevgisini Etiyopyalı Can ile tatmıştı... Esra Akkaya’nın "Rengini sevdiğim evladım" dediği oğlu Can büyüdü! Son paylaşımına yorum yağdı!
- 2 “Anneler yüreğinde sonsuz sevgi taşıyan mucizelerdir” Ünlü isimlerden duygusal anneler günü paylaşımları!
- 3 Kuruluş Osman’ın Temirboğa’sı Tezhan Tezcan ünlü sanatçının oğlu çıktı! “En fanatik takipçim annem”
- 4 Oyunculuktan önceki mesleği şaşırttı! Pelin Akil “Annem hala o eşyaları saklıyor”
- 5 Alişan'dan kaybettiği kardeşi Selçuk Tektaş'ın doğum gününde yürek burkan paylaşım: Sen gittiğinden beri...
- 6 “Bolivya’da ölümden döndük” Ünlü şarkıcı Buray yurt dışı gezilerindeki zor anlarını anlattı!
- 7 Şarkıcı Doğuş’tan yıllar sonra gelen itiraf! “Küsüp bunalıma girdiğim zamanlar…”
- 8 Afişe kızıp oyunculuğu bıraktı bakın şimdi ne yapıyor? İşte Hababam Sınıfı'nın Bozum Cahit'i Cengiz Nezir'in değişimi!
- 9 10 yıldır aynı yastığa baş koyuyorlar! Yargı’nın İclal Savcı’sı Defne Kayalar meğer eşiyle aynı dizide yer alıyormuş!
- 10 Genç yaşta anne olmuştu... Gelinim Mutfakta'nın sunucusu Nursel Ergin'in güzeller güzeli kızı Bengü'yü görenler "Annesinin kızı" dedi