Cuma 10.09.2016

Bugünüm dünümden daha iyi olsun diye çabalıyorum

‘Yolun Açık Olsun’ single’ı ile son günlerde adından sıkça söz ettiren Azerbaycanlı şarkıcı Röya: “Her yaptığım işin üzerine bir tuğla daha koyuyorum, sağlam adımlar atıyorum”

16 yaşında Azerbaycan'da başladığı kariyerinde Röya'ya 2016 yılında Azerbaycan devleti tarafından 'Emektar Artist' unvanı verildi. Şimdi Türkiye'de yeni bir kariyer peşinde olan şarkıcı, önceki hafta 'Yolun Açık Olsun' isimli şarkısını piyasaya sürdü. Başarılı yorumcuyla müzikal yolculuğunu konuştuk.
'Yolun Açık Olsun' single'ının hikayesini biraz anlatır mısınız?
'Yolun Açık Olsun' bir sevgi şarkısı. İçinde bir o kadar da onurlu bir duruş var. Ne kadar severse sevsin, doğruları uğruna vazgeçen bir kadının hikayesi.
Siz de öyle bir kadın mısınız peki?
Sanırım evet. Belli bir noktaya kadar aşk ve sevgi odaklıyım ama o aşkın değerli olabilmesi, değerli kalabilmesi için bazen vazgeçmek gerekir.
Azerbaycan'dan sonra Türkiye'de yeni bir yoldasınız. Nasıl karar verdiniz bu yola çıkmaya?
Benim hayatımda değişmeyen tek şey değişim sanırım. Göbek adım yenilik. (Gülüyor) Hayatımda herhangi bir şey rutine girdiği zaman mutlaka yeni ufuklar ararım. Bu bir karar değil aslında, bir ihtiyaç. Azerbaycan'da hedeflediğim her şeyi gerçekleştirdim. Yeni hedefler gerekiyordu, şimdi buradayım.
Ne gibi hedefler onlar?
Yeni insanlara sesimi duyurmak, daha çok insan tarafından sevilmek... Başarılı olabilmek.
Hedefleriniz arasında şan, şöhret, para, pul yok mu?
Hedef, şöhret ve para olursa başarı ve sevgiyi yakalayamayabilirsiniz ama sevilmek ve başarılı olmayı hedefler ve başarırsanız şöhret de gelir, para da... Basit bir matematik bu. Hâlâ bazı insanların nasıl fark edemediğini anlayamıyorum.
SEVMEDİĞİM İNSANLARLA ÇALIŞAMAM
Peki, dışarıdan bir gözle kendinize baksanız, Türkiye'de nasıl bir noktada olduğunuzu söylersiniz?
İnsanın tarafsız bir şekilde kendisine bakması zor aslında ama yine de deneyeyim... Bence Röya, an itibariyle sağlam adımlar atan, her işinde bir öncekinin üzerine bir tuğla daha koyan bir kadın. Bugünü dününden daha iyi olsun diye uğraşıyor. Türkiye'de yaptığı dört şarkıda da bunu sağlamış gibi görünüyor.
Hep iyi isimlerle işbirliği içindesiniz. Çalıştığınız isimleri neye göre belirliyorsunuz?
Gönlüme göre... İşini sevdiğim insanla çalışmak isterim ben; sevdiğim, bir şey hissettiğim insanlarla. Sadece başarılı biri diye onunla çalışmam. Tabi diğer taraftan onların da aynı şeyi hissetmesi lazım ki benimle çalışsınlar. Sevmediğim insanla çalışamam.
Soner Sarıkabadayı, Eflatun, Gülşen, Ozan Çolakoğlu gibi isimlerden sonra 'Yolun Açık Olsun'da yeni bir yetenekle, Emre Bayar'la çalıştınız.
Onun yeteneği genlerinde var. Müziğin efsanelerinden Burhan Bayar'ın genlerini taşıyor. Düşünsenize, bir efsanenin çocuğusunuz. Çok iyi işler yapacak Emre.
Siz kimleri dinliyor, beğeniyorsunuz Türkiye'de?
Hemen hemen herkesi dinliyorum. Kim ne yapmış, hangi şarkılar neden sevilmiş ya da sevilmemiş gibi soruların cevaplarını bulmak için. Bu tamamen profesyonel bir bakış açısı. Ama keyif anlamında sorarsanız Nilüfer, Gülşen, Hande Yener, Müslüm Gürses, İbrahim Tatlıses, Ebru Gündeş, Soner Sarıkabadayı, Tarkan ve Funda Arar'ı severek takip ediyorum.
Bu işin müzikal kısmı olduğu kadar bir de rekabet kısmı var. Polemikler, çekişmeler de cabası. Bunlar olmalı mı, olmamalı mı sizce?
Bu her sektör için geçerli aslında. Müzik dünyasına özgü bir durum değil. Tabii ki eğlence dünyasında biraz daha dikkat çekici. Çünkü medya aracılığıyla milyonlara ulaşıyor her yapılan. Ben rekabetin olmasından yanayım. Polemik ve sert çekişmeler de zaman zaman olabilir ama bunda dikkat edilmesi gereken şey planlı polemikler yaratmamak ve içine çekilmemek. Kendiliğinden gelişen bir tartışma içinde bir taraf olmak. Fikrini beyan etmekte problem yok ama amaç reklam yapmaksa, bu acınası bir durum.
Dikkatimizi çeken bir durum var. Şarkı söylerken muhteşem bir Türkçeniz var ama röportajlarda biraz zorlanır gibisiniz.
(Gülüyor) Sormayın... Bu içimizde kanayan bir yara ve bunu acilen çözmemiz gerektiğinin farkındayız. Aslında hem Azerice, hem de Rusça konuşuyorum. Ben tembelliğin kurbanı oldum. Yazılı röportajlarımda düzgün cümleler kuruyorum, çalıştığım şarkıları okuyabiliyorum ama özellikle televizyon röportajlarında henüz olması gereken noktada değilim. Ama çok çalışıp bunu da halledeceğim... Söz.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.