Salı 30.12.2009
Son Güncelleme: Çarşamba 30.12.2009

Bülent Ersoy dokunulmazlığı

Bu ülkede kaldırılması gereken ilk dokunulmazlık, Bülent Ersoy dokunulmazlığıdır. Toplum sağlığı açısından, milletvekili dokunulmazlığının kaldırılmasından daha büyük önem arz eder. Hem ülke demokratik açılım havasına girmişken, uygulaması da kolay olur; hepimiz rahatlarız. Bülent Ersoy, bu ülkede, sebebini bilmediğim bir şekilde; herhangi bir aksiyonu tartışılamayan tek sanatçı mertebesine getirilmiştir. Müzik eleştirmeni değilim, o yüzden, "Zaten son 10 senedir, elle tutulur bir eser seslendirmemiştir" gibi bir yorum yapıp, şimşekleri üzerime çekme niyetim yok. Hele Osmanlıca uzmanı hiç değilim, "Anlamak için boş yere Osmanlıca sözlük almayın, zaten çoğu yanlış" diyeyim. Ben sadece karşımdaki fotoğrafa bakıp, o fotoğrafın değerlendirmesini yapabilirim. Ve Bülent Ersoy'un bulunduğu ortamlarda, ortamdaki diğer insanların yüzlerine ve davranışlarına dikkat ettiğimde, çoğunun bu sahte saygı gösterisinden fena hâlde sıkıldığını görüyorum. Gözümün önüne Osmantan Erkır geliyor, Ebru Gündeş geliyor, soru sormaya çalışan magazin muhabirleri geliyor… Tam da o sıkılmışlık ifadesinden bahsediyorum.
KURBAN OLSUN ABLAN
Ben, sadece hissiyatımı dile getiriyorum. Yani, ben olsam böyle bir saygı gösterisinin tarafı olmak istemezdim. Ortak bir amaç için bulunduğumuz bir yerde, benden alınan fikre, Bülent Ersoy onay vermediği sürece değer verilmeseydi, sıkılırdım. Ya da ben fikrimi söylerken, Bülent Ersoy elinde o yelpazesiyle yandan yandan kesse beni, bir de böyle aşağılayan bir bakış atıp, tüm söylediklerimi, halkın genelinin anlamadığı cümlelerle çürütmeye çalışsa, temizinden küserdim. Ondan sonra, karşılıklı "Kurban olsun ablan sana" bile söylesek, gönlümü alamazdı. Ben, Bülent Ersoy'a gösterilen saygının, çoğu zaman yapay ve zorlama olduğunu iddia ediyorum. Yani, insanların bilinçaltına yerleşmiş olan, "Bülent Ersoy'a saygı göstermek zorunludur. Söylediklerinin aksi iddia edilemez" kuralının, toplumun davranışlarını fena hâlde kısıtladığını söylüyorum. Üstelik memlekette demokratik rüzgârların estiği şu dönemde; ufkumuzu açalım, prangalarımızdan kurtulalım diye söylüyorum bunu. Gerekli ve yeterli saygıyı gösterdik diyelim ama hadise bununla bitse iyi. İşin içinde bir de 'diva' payesi var. Diva, köken olarak İtalyanca ve 'tanrıça' anlamına geliyor. Müzikte, tanrıça seviyesine yükselmiş kadın sanatçılar için kullanılan ortak bir terim ayrıca. Aretha Franklin, Mariah Carey, Whitney Houston gibi isimler, bu unvana layık görülmüş durumda. Tamam, Bülent Ersoy'a baktığınızda, kostümleriyle bir tanrıça modeli olduğu kesin; ama işin biraz da yorum tarafına ağırlık vermek gerekmez mi? Yorum dediysem, jüri olarak yorum değil, elleri böğüre vura vura şarkı söylemek hiç değil… Bu ülkede bir divadan bahsedilecekse, o isim tartışmasız olarak Sezen Aksu'dur. Sezen, Türk insanının müzik algısını değiştirmiştir. Şu anda 50 yaşın altındaki istisnasız her Türk vatandaşı, kalbinde bir Sezen şarkısı taşır. Ajda Pekkan mesela; Türk kadınının görüntüsünü değiştirmiştir. Hâlâ sahneye çıktığı zaman, erkek milletinin tansiyonunu yükseltmeyi başarıyor. İkinci bir divamız olacaksa, bu isim Ajda Pekkan'dır.
YA ŞU HÜLYA AVŞAR POLEMİĞİ
Bülent Ersoy bu hafta iki konuyla gündeme gelince, uzunca süredir aklımda olan satırları yazmak için, uygun ortamı yakaladım. Birincisi, Hülya Avşar ile yaşadığı polemik. Hülya Avşar'ın kendisini sevmediği açıklamasına karşı, onu sanatçı olarak bile görmediği cevabını verdi. Bana sorarsanız, Hülya Avşar bu ülkenin en akıllı ve en başarılı kadınlarından biridir. Kalıbımı basarım; önümüzdeki 15 sene boyunca popülaritesini koruyacaktır. Çünkü akıllı kadın, her zaman kazanır. İkinci konu da yaşadığı sağlık problemleriydi. Geçmiş olsun… Gazetenin heyet-i umumiye azaları adına kendisine acil şifalar diliyorum…

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.