Çarşamba 29.10.2009
Son Güncelleme: Perşembe 29.10.2009

Buradaki kâr 3 günlük değil, milli maç mı bu!

Dört gün önce sona eren 'Fashionable İstanbul by Avea' tartışılıyor. Bu işin, Türkiye'ye ve Türk tekstilinin tanıtımına hiçbir faydası olmadığını söyleyen ünlü modacılarımıza organizasyonu düzenleyen Baykam&RBM ortakları karşı çıktı: Bu ilk adım, ileride çok büyük şeyler olacak

Modanın kalbinin attığı New York, Milano, Paris gibi şehirlerin geleneksel moda şovu 'Fashionable'ın üç günlük İstanbul ayağı sona erdi ancak tartışmalar yeni yeni alevleniyor. 23 Ekim'de başlayan 'Fashionable İstanbul by Avea', Dolmabahçe'de deniz üzerine kurulan beş bin tonluk dev platformda Roberto Cavalli defilesiyle başladı. Salvatore Ferragamo, Vivienne Westwood ve Gianfranco Ferre'nin de aralarında yer aldığı ünlü tasarımcılar boy gösterdi. Etkinlik, ünlü İtalyan markası Missoni'nin 2009-2010 sonbahar kış tasarımlarının sunulduğu defileyle sona erdi. İstanbul, üç gün boyunca modayla yattı modayla kalktı ve tartışmalar başladı. Defilelerdeki koleksiyonların ilk tanıtımlarının daha önce yapılmış olması, Cavalli'nin beş yıl önceki koleksiyonuyla İstanbul'a gelmesi, hiçbir Türk modacının podyuma çıkmaması dikkat çekti. Biz de hem 'Fashionable İstanbul'u düzenleyenlere, hem de Türkiye'nin en ünlü tasarımcılarına kulak kabarttık. Karşılıklı görüşler şöyle...
İstanbul Günlerdir moda konuşuyor. Siz böyle önemli bir organizasyon için nasıl bir stratejiyle yola çıktınız?
RAİF İNAN:
Biz bu yola çıkarken belli bir strateji belirledik. Bunu herkesin sözüne göre değiştiremeyiz. Belli kararlar aldık. New York, Paris ve Milano moda haftalarını yapan IMG şirketiyle bir anlaşma yaptık. İkinci olarak moda konusunda dünyanın en iyi PR şirketi Carla Otto ile görüştük. Birlikte yaptığımız toplantılar sonucunda belli bir konsept oluşturduk.
BU BİR ŞOVDU, BİR REKLAMDI
Nasıl bir hazırlık yaptınız?
R.İ.:
2.5 milyon Euro'luk hedef bütçe belirledik. Sponsorluk anlaşmaları sayesinde sadece 2 milyon 200 bin Euro ile bu işi tamamladık. Sponsorluk, gelirler ve harcamalar tam birbirine denk. Ekstra kazancımız olmadı, başa baş...
İlk adımda tam bir moda haftası oluşturmak gibi bir düşünceniz var mıydı?
R.İ.:
Bir adım atalım, birden şampiyon olalım havasında olmayalım, ağır ağır ilerleyelim dedik.
AKAN BAYKAM:
Bizim birincil amacımız İstanbul'u dünya moda haritasına yerleştirmek. Bizim en büyük hedefimiz buydu ve bunu hedefleyerek böyle bir organizasyona girdik. Bu bir şovdu, bu bir reklamdı. Değişik birçok strateji var. Bu bir ilk adımdır. Böyle bir organizasyonun İstanbul'da olabileceğini biz tüm dünyaya gösterdik. Büyük modacıları buraya davet ettik. Daha önce burada defile yapmamış birilerini pat diye nasıl çağırabilirsin ki İstanbul'a...
GELECEK YIL TÜRKLER DE OLACAK
Hedefinize ulaşabildiniz mi?
İlk yıl için stratejimiz şu: Eğer uluslararası bir moda haftası düzenlemek istiyorsak, uluslararası tasarımcıların bunu, İstanbul'da yapılabileceğine inanması gerekiyordu. Bizim bu yılki hedefimiz bu. Birinci yılın yan hedefi de, önümüzdeki yıl Türk firmalarına ve tasarımcılarına kapımızı açtığımızda, onlara nerede olacaklarını gösterebilmekti. Bunun için de Türk tasarımcılar, firmalar, mankenler bu organizasyona davetliydi. Birinci yıl hedefimizin kat kat üstünde bir sonuç elde ettik. Bütün tasarımcılar çok memnun, önümüzdeki yıl buraya yeniden gelmek istiyorlar. Bizim stratejimiz dünya standartlarına uygun bir şey yapabileceğimizi göstermekti. Bizim ana hedefimiz böyle bir şeyin İstanbul'da yapılabileceğine dünyayı inandırmaktı.
İkinci adımınız nasıl olacak?
H.B.:
İkinci adım, şu an elimizdekilerden yola çıkarak doğru bir strateji belirlemek. Biz tabii ki burada 'parti' yapalım diye düşünmedik. Çok ileride yapılacak daha büyük şeyler için ilk adım bu. Bizden gelecek sene iki sezon için iki büyük 'Fashionable İstanbul' yapmamızı isteyenler var. Bunlar üzerine konuşmalar sürüyor.
Organizasyonla ilgili eleştiriler nasıl?
R.İ.:
Hakkımızda çıkan haberlerin yüzde 95'i çok güzel... Biz eleştirilerden de son derece memnunuz. Çünkü sadece değerli şeyler eleştirilir. Şu an pat diye moda haftası diyemeyiz tabii ki. Bu yeni ve büyüyen bir organizasyon.
H.B.: Burada yaptığımız şey; dünya basınını ve modacılarını buraya getirmek, tüm dünyada İstanbul'da nasıl bir şey yapılabileceğini gösterebilmekti.
Türk tasarımcıların organizasyonda yer almamasıyla ilgili eleştiriler var...
H.B.:
Türk modacıları da izleyici olarak davet ettik, burada olanları görsünler ve gelecek sene bu organizasyona dahil olsunlar diye. Bu Türk-yabancı futbol maçı değil ki! Hele yabancı mankenlere kadar bu konunun konuşulmasına gerçekten inanamıyorum. İtalya'daki moda haftasındaki mankenlerin kaçta kaçı İtalyan ki? Biz dünya standartına uyan bir organizasyon yapmaya çalıştık. Bu etkinlik Türk modasını dünyaya tanıttı. Ferragamo bu pazarı çok beğendi, büyük mağazalar açmayı planlıyor. Westwood Türk dericilerle anlaşmalar imzalıyor. Burada elde edilen kâr üç günle sınırlı değil. Milli maç değil bu! Herkes İstanbul'un geleceğini düşünsün. Türk ekonomisi, Türk tekstili, Türk tasarımcıları için büyük anlaşmalar yapıldı. İstanbul moda kenti olduğu zaman Türk tasarımcısının imajı da buna göre değişecek. İsmini veremeyeceğim bir sürü tasarımcı, tekstilci arkadaşım beni bu organizasyon için çok destekledi ve yaptığımız için bize teşekkür etti
DOĞRU YOLDA İLERLİYORUZ
Yabancı bağlantıları profesyonelce oluştururken, acaba Türk tarafını es mi geçtiniz?
R.İ.:
Şimdi Türk tasarımcılar bu organizasyonu gördü, gelecek yıl bizimle birlikte olmak isterlerse biz onlara kapımızı açacağız. Olmak istemeyebilirler. Bakın; tekstil konusu Türkiye'de Bakan Zafer Çağlayan'a bağlı, ona projemizi anlattık, desteğini istedik. O da bize olumlu yanıt verdi. İTKİB'e projemizi tanıttık, hedeflerimizi belirttik. Onlar da gelecek yıldan itibaren Türk firmalarının aktif olarak bu projede yer alacağını, işbirliği yapabileceğimizi söylediler. Ama tabii tek tek Türk tasarımcılarla iletişim kurmadık. Biz organizasyonumuzu ortaya koyduk ve bunu herkes gördü. İHKİB Başkanı Hikmet Tanrıverdi'ye gittik. Bu etkinlikte İMA'nın (İstanbul Moda Akademisi) olmasını istedik. Ancak bize yetişemeyeceklerini söylediler. Doğru kişilerle iletişimdeyiz ve doğru gidiyoruz.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.