Burak Arslan: 'Cebimi değil, beynimi doldurmak istedim'

Dizide kendi adınızla rol almanız role daha kolay alışmanızı sağladı mı?
Aslında bu tuhaf bir duygu. Karakter oynamak kıyafet giymek gibidir ve dolabınızda olan kıyafeti giymek biraz tuhaf oluyor. Ancak adınızın, oynadığınız karakterinizle aynı olması; izleyicinin size inanmasını ve samimi olduğunuzu düşünmesini biraz daha kolaylaştırıyor.
'BURAK' SAYGI GÖRMEK İSTİYOR
Canlandıracağınız karakterin adı zaten 'Burak' mıydı? Yoksa sizin rolünüzü kesinleştikten sonra mı 'Burak' oldu?
Ben önce 'Mert' karakteri için anlaşmıştım ve senaryoyu okuduğumda 'Keşke 'Burak' ben olsaydım' diye geçirmiştim içimden. Sonra bir gün aradılar ve 'Mert'in hikayeden çıkarıldığını ve benim 'Burak' karakterine uygun olacağımı söylediler.
'Burak'ın karakter analizlerinde okulun en güçlü çocuklarından biri olma isteği var. Bu düşünceyi neye bağlıyorsunuz?
Öteki olmak istemiyor. Ayrıca herhangi biri olmak da istemiyor. Onun istediği; okulun gözde öğrencilerinden biri olmak,
Lise yıllarında okulun popüler gruplarında yer alma hissi neden oluşuyor?
Bunun iki nedeni var aslında. Birincisi okulda ne kadar popüler olursanız o kadar ilgi görürsünüz ve insanlar size saygı duymaya başlar. İkincisi ise ciddiye alınma isteği. Lise dönemleri gençlerin kendini ispat etmeye çalıştığı ve ciddiye alınmaya başlanıldığı ilk dönemlerdir. Bence; kişi lise yıllarında ne kadar ciddiye alınırsa, hayatının kalanında da bir o kadar özgüvene sahip olur.
Canlandırdığınız karakterin düşünceleri; 'Kötülük zeka ister. İyilik sıradanlık ister. Dostluk çıkar içindir.' Siz bu düşünceleri nasıl açıklarsınız? Hayattaki her insanın ilk derdi geçim derdiyken, bu çocuğun öyle bir derdi olmaması; onu hayatı bir oyun ve eğlence aracı gibi algılamasına yol açıyor. Onun için iyilik ve kötülük arasında bir fark yok. Hatta kötülüğün zeka getirmesi gerektirdiğini düşünüyor. Çünkü 'Burak' için kötülük eşittir eğlence, eğlence eşittir zeka demek. 'Burak'; bulunduğu her ortamda favori olmak istiyor ve çok parası varken öteki olmayı kaldıramıyor.
Siz 'Burak'ı canlandırırken ne hissediyorsunuz?
Kesinlikle kendimi daha kuralsız hissediyorum. Çünkü 'Burak' için bir sınır yok ve onu canlandırırken kendimi daha bir özel buluyorum çünkü böyle öteki olmayan biri olmak zor.
Futbolcu olma hayalinden nasıl oyunculuk aşkı çıktı?
Futbolcu olursam cebim dolacaktı; ben beynimi doldurmayı istedim.

AL PACİNO YER ÇEKİMSİZ OYUNCU
Al Pacino'dan ders almışsınız. Nasıl bir deneyim oldu sizin için?
Bu, bir astronota 'Uzaya çıkmak nasıldır?' diye sorulması gibi. Çünkü Al Pacino, oyunculuğun yer çekimsiz hali bence.
Londra'da eğitim aldıktan sonra kariyerinize yurt dışında devam etmeyi düşünmediniz mi?
Eğitimim devam ediyor. 'Kırgın Çiçekler' dizisi bitince eğitimime kaldığım yerden devam edeceğim. Bitirdiğimde hayalime ulaşmak için bir basamağı daha çıkmış olacağım. Hayalim tabii ki Hollywood.