- 'Ferhat' uyumsuzluk raporu almış eski bir asker. Tüm bunların bir sebebi var tabii ki; o da etik değerleri. Aslında böyle uyumsuzluk raporu alacak ya da çıkıntılık, saygısızlık yapacak biri değil. Ama hayatta bir amacı var; o da kayıp abisini bulmak. Bütün bu yolculuğa bunun için başlıyor. Askerlikten kendini attırıp abisini bulmak için karanlık bir dünyaya giriyor.
- Sümeyye Aydoğan'la paylaşıyoruz başrolü. 'Ceylan' karakteriyle 'Ferhat' karakteri, karanlık dünyaya ait olmayan, düzgün iki insan. Ama o dünyada tanışıyorlar. Onların aşk hikayesini, hayat mücadelesini izleyeceğiz.
- Set dışında genelde ailemle, arkadaşlarımla evde sosyalleşen biriyim. Evde oturalım, sohbet edelim, oyun oynayalım, bir şeyler izleyelim... Böyle şeyleri çok seviyorum; sıcak, gerçekten uzaklaşmayan, beni uzaklaştırmayan şeyleri. Tatil yapmayı seviyorum ama çok uzun tatiller beni sıkıyor. Lokal takılmayı seviyorum. Yani tanıdığım insanların çok olduğu semtlerde veya şehirlerde olmayı seviyorum.
- Çok fazla araba tamir belgeseli izlerim. Araba toplama, alıp satma, depo savaşları tarzı. Bir de bilgisayar oyunları oynuyorum, araba tamir simülasyonu gibi. Ufak tefek şeyleri tamir etmekte de gerçekten çok becerikliyim. Genelde evdeki işleri de ben hallederim. Tuana (Yılmaz) da oldukça yetenekli bu konularda. İTÜ endüstriyel tasarım mezunu. O da eskiden çok maket yaptığı için becerikli. İkimiz de ayrıca resim çizmeyi seviyoruz.
- Benim en büyük hayalim İtalya'nın güneyinde bir zeytinlik ve güzel taş bir ev. Klasik arabalarımı toplayacağım, Tuana'yla, çocuklarımla geçireceğim, çocuklarımızı büyüteceğimiz bir hayat. Eğer hedeflerime ulaşırsam bunu çok istiyorum. Ama şu anda çalışmak zorundayım.
- Güler yüzlü biri olmayı hep avantaj olarak gördüm ben. İstediğim şeyi yapmak, yaptırmak için gerçekten insanlara sert bakışlar atmama gerek olduğunu düşünmüyorum. Mesela ben geldiğimde insanları güler yüzlü görmek istiyorum. O yüzden ben de öyle davranıyorum. Tabii bunun tam tersi de var; o da sen de gülmeyince "Sen de hiç gülmüyorsun!" diyen tip de var. Kendi de gülmüyor ama senden bekliyor.
- Sosyal medyayı ben genelde iş yeri olarak kullanıyorum çünkü hayatımı olduğu gibi paylaşabilecek konforlu bir alan olarak hissetmiyorum. Bu kişisel bir karar.
'HAYATIN TADINI ÇIKARARAK YAŞIYORUM'
20'li yaşların başındaki hareketli hayatı biraz stresli biraz da kaygılı hatırlıyorum. Şu dönemde duygu durumum 'dingin'. Bizden önceki jenerasyonların biraz daha geç fark ettiği 'tadını çıkararak yaşama' fazına şimdiden geçmiş durumdayım. Hayattan beklentiyi azaltmak gerekli. Hayatı yapaylıktan uzak, gerçek hislerle yaşamak gerek. Hayat; insan tanımak, insanlarla geçirdiğin vaktin keyfini çıkartmak üstüne kurulmalı.