Kız arkadaşınızı tanımak istiyorsanız
Al Jamal'de bekarlığa veda partisine gideceksiniz. Vay benim ciddi doktorum Handan vay, vay benim prenses edalı Bahar'ım vay, vay benim özgür kızım Dilhan'ım vay... Siz neymişsiniz be!
ZÜK (Zeynep Üst Kurulu) yayın yasağımı kendi kendime kaldırmış bulunduğum için çiziktiriyorum. Zeynep benim abla! Kendisi azz sonra evli bir kadın olacak. Haftaya Çeşme'de düğünümüz var. 'Düğünden önce ne yapılmalı?' diye sorulacak olsa, yaz yaz bitmez. Çok şey var, çok...
Gelinlik, mekan, davetli listesi, internet sitesi, davetiyeler, mönü, müzik planlaması...
VEDALAR NE ÇOK...
Ama benim cevabım tektir:
Sıkı bir bekarlığa veda partisi tabii! Yerimiz bu işin bir numarası Al Jamal! 35 kız 'Geliyorum' çekmiş. Ankara'dan Jülide bile fırlamış gelmiş. Her sandalyenin arkasına duvaklar asıldı,
'Zeynep bekarlığa veda defteri' hazırlandı, kına da tamam, bekarlığa veda diploması da tamam, dansözler zaten mevcut. Zeynep ve bir grup kız arkadaşı, Zeynep'in evine veda partisinden teşrif edecekler Al Jamal'e.
Yahu evlenirken insan ne çok şeye veda etmek zorunda! Çocukluğuna, evine, yatağına, biriktirdiği saçma sapan ıvır zıvıra, belki en sevdiği yırtık tişörtüne bile... Saat 21.00'de tüm kızlar masadayız... Zeynep bir prenses edasıyla oturuyor.
"Aman da ne efendiyiz" derken, bir anda çığlıklar koptu ve hepsi sandalyeden fırlayıp duvaklarını takmaya başladı. Ama ne çığlık, ne eğlence... Duvağı takan aklını kaçırdı sanki.
"100 KERE EVLENİRİM"
"Leylaaa! Kızım sen zaten evlisin bu ne duvak aşkı?" Leyla 'sen salak mısın?' bakışını fırlatıp,
"Ay çok hoşuma gidiyor, en son üç sene önce taktım" diyor. Aaa! Şu Eda'ın haline bak;
18'lik gelin gibi! "Edaaa! Topla kendini, zaten yeni boşandın. Bir daha koca krizi çekemem senden." Eda kahkahalar atıp,
"İki kere de evlenirim, üç kere de evlenirim, yüz kere de evlenirim. Evlenmeye bayılıyoruuum. Duvağın güzelliğine bak..." diye cevap veriyor. Tövbeee... Ben bir takayım dedim, üç dakika dayanabildim sevgili seyirciler. Bu sıcakta kulaklarım yandı. Bizim kızlar ne içtiyse ondan istiyorum; bu ne hal, bu ne mutluluk! Zeynep şokta! Sanki Zeynep değil arkadaşları evleniyor. Ne şamata, ne gırgır... Kızlar yemek geldi mi üç dakika oturuyorlar, karınları doyuyor hoop ayağa. Bütün Al Jamal bize bakıyor. Sanırsınız Al Jamal dans grubuyuz.
Elvan, Zeynep'in kına kıyafetini çalıp giydi. Zeynep'in kınasına sıra gelince apar topar üzerinden çıkartmak zorunda kaldı. Kaç yıllık arkadaşım
İdil'in bilmediğim acayip figürlerini gördüm. Böyle göbekten başlayıp kafaya kadar titremeler falan. Beş dakika uğrayan Tanyeli Handan gece sonunda sahnede kolbastı şovu başlattı.
SAHNE BENİ ÇOK YORDU
Canım arkadaşım Aslı,
'Benimle Dans Eder Misin'e katılsa kafadan bir numara. Hani
'Sabah Sabah Seda Sayan'da hazırda sahneye atılmayı bekleyen kadınlar var ya, onlar bizim kızların yanında solda sıfır kalırdı. Sıra şarkılardan fal tutmaya geldi. Diyorsunuz ki, "
Sıradaki şarkı sevgilimden ya da hoşlandığım adamdan bana gelsin", sonra şarkıyı bekliyorsunuz. Öyle saçma bir durum. Zaten o saatten sonra mantıklı bir şey beklenemez hiçbirimizden değil mi? Aloo! Size kızlar kolbastı yaptı diyorum! İdil'e Tarkan'dan
'Hüp diye içine çek beni', Dilhan'a
'Gülüm benim', Bahar'a
'Denizleri aş da gel kurbanın olam' çıktı. Ya bana? Çıka çıka
'Senin aşkın balondu söndü' çıkmaz mı? Hay Allah'ım, gelinin kardeşi ben değil miyim? O sırada Zeynep'in bekarlığa veda defterine yazma sırası bana geldi. Pembe defter elimde, bakıyorum, herkes bir şeyler yazmış.
Bense yazamıyorum. Şaşkınım, kelimeleri toparlayamıyorum... Tıkanıyorum, garip bir duygu bu! Şimdi biz koca kadın mı olduk yani? Şimdi çocukluğumuz resmi resmi geride mi kalacak yani? Defteri çantama atıyorum... O sırada kan ter içinde sahnede kolbastısını bitiren Bahar yanıma oturuyor.
"Offf" çekiyor,
"Sahne hayatı beni çok yordu..." Kahkahayı basıyorum "Yorar Baharım, yormaz mı?"
