Büyümenin dayanılmaz ağırlığı
Üç saatlik filmde aksiyon yok, macera yok, süpriz yok. Hikayenin gücü; sıradanlığında, banalliğinde, yalınlığında ve gerçekliğinde...
Filmde baba rolündeki Ethan Hawke; iyi bir insan ama sorumsuz, daha doğrusu yönsüz bir baba. Anne rolündeki Patricia Arquette, babayı sorumsuzluğu yüzünden boşamış ve iki çocuğun tüm bakımını üstlenmiş. Onlara daha iyi bir aile hayatı verebilmek için 'eve para getiren' erkeklerle evlilikler yapıyor ama adamların kontrolcülüğünün çocuklar üzerindeki bedeli çok daha ağır oluyor.
Hepimiz hata yapıyoruz; zamanında bizleri o hataları yapmaya iten kendimizce 'haklı' sebeplerimiz oluyor. Belki yalnız kalmamak, kendimizi emniyette hissetmek, acı çekmemek ya da zor bir durumdan kurtulmaya çalışmak gibi... İnsanlar yanlış seçimleri sonucunda ızdırap çekseler de, kırılan parçalarını zamanla toplayıp hayata devam ediyorlar.
Filmin beni en etkileyen yönü; anne-babanın salondaki kavgalarını odalarından duyan çocukların ruh hali, bazen tepkisizlikleri ve içten içe ördükleri duvar oldu... Bir de kontrolcü ve sürekli kritik eden ebeveynlere karşı çaresizlikleri...
İyi çocuk yetiştirmeyi, 'onlar için ideal gördüğümüz hayatı empoze etmek' olarak gördüğümüzde, aslında hem onların kendilerine güvenlerini, hem de bizlerle ilişkilerini zayıflatabiliyoruz. Onları değiştirmeye çalışmamız; 'İyiliğini istiyorum' yerine 'Hiçbir şeyi beceremiyorsun' gibi algılanıyor.
Kendi çocuğu ile, istediği kişi olmadı diye geçinemeyen o kadar çok anne-baba var ki! Kendi mutsuzluklarının acısını da onlardan çıkarıyorlar, sürekli kritik ederek...
Sonuçta kimseyi, kendi çocuğunu bile karekterinin dışında bükemiyorsun.
Onlar, hayatı keşfetmenin peşinde...
Kendilerini tanıyacakları bir süreçten geçmeleri gerekiyor önce. Gençliğimizde yaptığımız gibi, toplumun düzeni öyle diye hayatları ile ilgili kararları aceleye getirmeye niyetleri yok. Belki de gençler, bizim çok da mutlu olmadığımızı görüyor ve bu yüzden toplum baskısı ile adım atma ihtiyacı hissetmiyor.
LÜTFEN ONU SUÇLAMAYIN!
Filmde, Ethan Hawke'ın karakteri yıllar içinde gelişti, 18 yıl sonra çocuklarını anlayan çok daha iyi bir baba oldu. Oğluna "Annenin 20 yıl önce olmamı istediği insanım şimdi" dedi. Zaman içinde tecrübelerinle yoğruldukça yön buluyorsun, doğruyu görebiliyorsun.
Çocuk yetiştirmeyi, 'Olmanı istediğim kişi ol' anlayışıyla sınırlandırmayın. Onunla iletişiminizi salt onun nasıl olması gerektiğini dikte etmek üzerine kurmayın.
Eğer çocuğunuz istediğiniz gibi değilse, lütfen onu suçlamayın. Çocuğunuzu nasıl büyüttüğünüzü ve beklentilerinizi sorgulayın. Ve onların mutluluğu gerçekten sizinkinden daha önemliyse, onların bu hayattaki tercihlerine saygı gösterin...
EN SON HABERLER
- 1 İnci Taneleri'nin Azem'i Yılmaz Erdoğan'ın siz bir de gerçek kızı Berfin'i görün! Oyuncu olacak derken ters köşe yaptı!
- 2 Yargı'nın güzel yıldızı Pınar Deniz Cannes'da nefes kesti! Derin dekolteli büstiyeriyle tüm gözleri üzerine topladı...
- 3 Üçüncü kez ertelediler...Serkan Keskin ve Meriç Aral'ın düğün tarihleri belli oldu
- 4 Türk Sineması'nın efsanesi Münir Özkul'un 93 yıllık ömrüne 4 evlilik sığdırmıştı! Hiç bilinmeyen oğlu ortaya çıktı!
- 5 Kuruluş Osman nefes kesen bölümüyle seyirciyi ekrana kilitledi! Osman Bey Mekece’yi fetheder!
- 6 Ünlü popçu meğer Bergüzar Korel'in akrabasıymış...İlk kez öğrenenler şoke oldu
- 7 Hababam Sınıfı Güle Güle'nin Gamze'si Yaprak Özdemiroğlu 60'lık taş bebek! Yılların eskitemediği güzellik...
- 8 Oya Aydoğan'ın ölüm yıl dönümünde oğlu Gurur Aydoğan’dan yürekleri sızlatan paylaşım! 'Güzel annem sensiz 8 yıl'
- 9 Annesi Zerrin Tekindor, babası Çetin Tekindor...İşte ünlü çiftin yönetmen oğulları Hira Tekindor...
- 10 Sinem Kobal ile Kenan İmirzalıoğlu evliliklerinde 8 yılı devirdi! Evlilik yıl dönümüne özel jest!