Cadının elması kadar parlak!
Son günlerde 'Madem yemeden duramıyorum bari meyve yiyeyim' diyerek bizim gazetenin ilerisindeki marketten meyve almaya başladım. Dün aldığım elmaların parlaklığı beni çok şaşırttı. 'Cadı'nın, 'Pamuk Prenses'i zehirlemek için kullandığı elma kadar parlaktı. Şüphelendiğim için elmaları iyice yıkadım. Servisteki arkadaşlara da "Hiç böyle parlak elma gördünüz mü?" diye sordum.
GÜNAYDIN'ın deneyimli sayfa tasarımcısı Emre Yılmazer, "Mumla parlatıyorlar, istersen kanıtlayayım" diyerek bir bıçakla elmanın kabuğunu hafifçe kazıdı. Gerçekten de üzerinden muma benzeyen beyaz bir madde çıktı. Meğer elmayı mumla parlatma yöntemi epeydir uygulanıyormuş.
Çevre ve Tüketici Haklarını Koruma Derneği Genel Başkanı Mustafa Göktaş, konuyla ilgili vakti zamanında şu açıklamayı yapmış: "Meyveler mumla parlatılıp vatandaşa yutturuluyor. Dev şirketler bunu bitki mumları ile yaparken, birçok ruhsatsız ve merdiven altı dediğimiz yerde bu işi yapanlar ise ölçüyü fazla kaçırıyor. Ve milletin sağlığı ile oynuyorlar. Bu tür meyveleri normal su ile yıkayınca mum geçmiyor. Çok iyi yıkanması lazım. Reyonlarda gördüğünüz elma, portakal, erik, armut gibi meyvelerin parlaması mumlanmalarından. Kalitesiz mum kullanıldığı gibi, renklendirilen parlatıcılar da var. Zaman zaman elinize renk bulaşması da bundan. Özellikle narenciye ürünlerinde mumlama çok görülüyor. Bu, bilinçsizce yapılıyor."
Vallahi ben bitkisel mumlamaya da karşıyım; ne kadar az kimyasal olursa o kadar iyi.
GIDA MÜHENDİSİ LAZIM
Anlayacağınız, kanser olmayalım diye sigarayı bırakmak da yetmiyor. Yediğimiz meyve-sebzelerde, hormonun dışında bir de bilinçsizce kullanılan kimyasal maddeler ve ilaç kalıntıları var.
Türkiye'deki kanser hastalığının artışında, yediklerimizin etkisi de çok fazla. Haberlerde okuyorsunuzdur; bazen yurt dışına yollanan meyve ve sebzeler, üzerlerinde çok fazla ilaç kalıntısı olduğu için geri gönderiliyor. Ne oluyor o fazla tarımsal ilaç kalıntılı meyve ve sebzeler acaba? Elbette iç piyasaya sürülme ihtimali var.
Türkiye işsiz ziraat ve gıda mühendisleriyle dolu. Bilinçli tarım için ziraat mühendislerinden daha çok faydalanılmalı. Türkiye büyük bir ülke ve dev bir gıda sektörüne sahip. Meyve- sebzeyi, eti, balığı, hazır gıdayı geçtim, bir de ülkemizde yüzbinlerce kafe, restoran, büfe var. Bu müesseseler ya açılırken ya da bayramdan bayrama denetleniyor.
Sigarayla mücadelede çok yol kat ettik ama Türkiye'nin sağlıklı, kansersiz bir hayat için daha sıkı gıda denetimine ihtiyacı var. Özel ya da devlet kurumları hiç fark etmez, denetim için daha çok gıda mühendisi çalıştırılmalı. Gıda mühendislerinin işini başkaları yapmamalı.
EN SON HABERLER
- 1 Çağla Şıkel küçücük kulübede aç-susuz inzivaya çekildi! 'Karanlık inziva' deneyimini paylaşan Çağla Şıkel: Yaşlanmayı önlüyor...
- 2 Ateş Kuşları final bölümüyle ekrana geliyor
- 3 4 yıllık evlilik bitti! Görkem Sevindik ve basketbolcu Kübra Siyahdemir boşandı!
- 4 Serenay Sarıkaya gala tarzı için kesenin ağzını açtı! Bedeli dudak uçuklattı!
- 5 Filistin'de yaşanan zulme sessiz kalmayan oyuncu Deniz Uğur açıkladı: "Projelerim engelleniyor"
- 6 Bakan dönüp bir daha baktı! Petek Dinçöz'ün annesi Esra Süay yüz gerdirme ameliyatı olmuştu! Esra Süay Toğuş'un son hali gündem oldu!
- 7 60 yaşındaki Yeşilçam yıldızı Yaprak Özdemiroğlu yıllar sonra ortaya çıktı! Görenin nutku tutuldu! 'O hala Şekerpare'
- 8 Seda Sayan oğluna "Bu kızı sakın kaçırma" demişti... Sosyetik güzel Sima Tarkan gelin oluyor! Kız tarafı kesenin ağzını açtı...
- 9 Boğaz'a sahip çıkacak belediye yok mu? Yeni moda tekerlekli yalı karavanlar...
- 10 Cüretkar pozların kadını Serpil Çakmaklı adeta filmlerini yeniden canlandırıyor! İşte 61'lik güzel Serpil Çakmaklı...