Canavar sensin!

Denizden babam çıksa yerim ama ben kendim çıkaramam; avlanamam yani. Balık avlayan insanların yanında bile duramam.
Bir hayvanın, sadece bizim midemizin keyfi için çırpına çırpına can vermesini izleyemiyorum.
Yiyorum ama neden yediğimi hâlâ anlayamıyorum.
İçimizde yaşayan bu, can-kan isteyen vahşinin üstünlüğüne, bildiğin ayar oluyorum!
Ve o üstünlük yüzünden henüz ruhum tam olarak tekamül etmediği için, hazır ölmüşünü bulunca oturup bir güzel yiyorum.
Ahtapot hariç... Bak onlara hiç kıyamıyorum işte.
VEGAN OLABİLİRİM
Hikayelerini duydukça, öğrendikçe onların aslında bir kedi kadar akıllı ve oyuncu olduklarını bilince; artık ne salatasını, ne de ızgarasını görecek gözüm olmadı.
Hele yıllar önce edindiğim şu bilgi benimle beraber rakıbalık sofrasına oturup da ahtapot ısmarlayan arkadaşlarımın da keyfini kaçırmama neden oldu: Dişi ahtapot, yumurtaların üzerine kuluçkaya yatar. Açlıktan ölme pahasına yumurtalarını terk etmez. Hatta zorda kaldığında bacaklarından birkaçını yiyebilir.
Ben şimdi o fedakar anneyi nasıl olur da yerim? Yiyemiyorum.
Evet, benimki tatlı su duyarlılığı biliyorum ama olsun, bu da bir gelişme.
Etten soğumayı, ağzı burnu olan canlıları yememeyi; Allah biliyor ya, çok istiyorum.
Kuzular ve ahtapotlar şimdilik benden kurtuldu; darısı diğer hayvancıkların başına.
Yani kısacası; bir vegan olma konusunda en azından niyetim var.
Eyleme dönüştüreceğim günler de olur umarım.
Şimdi lafı neden bu kadar uzattım?
Marmara Denizi'nde Camgöz cinsi köpekbalığı yakalanmış, ki bizim sularımızda bu tip bir hayvanın görülmesi mucize.
Garibim, yolunu şaşırmış ve gelmiş işte... Yakalanıp basın mensuplarına teşhir edildi.
Ve yaratıcı basın mensubu arkadaşlar ertesi gün başlıkları attı: 'Marmara'da bir canavar yakalandı!' Canavar dedikleri; ağzını kocaman açıp sadece suyun içindeki gözle görünmez planktonlarla beslenen bir hayvan.
İri cüssesine bakıp aklına hemen 'Jaws'ı getirenler, o abartılı başlıkları atıyorlar. Okuyan da bunlara inanıyor.
EN VAHŞİ IRK...
Kendi doğası içinde yaşayıp giden her canlı, insan ırkının soyuna kibrit suyu dökmeye çalışan bir canavar olarak algılanıyor.
Sonra denizlerimizde tabancayla vurulmuş yunuslar, gözü oyulmuş, başına poşet bağlanmış caretta caretta'lar, soyu tükenmekte olan ve avlanma yasağı bulunan köpekbalıkları, yoldaki trafik işaretine geçirilmiş tilkiler, elektrik direklerine ibret olsun diye asılan kurtlar; haberlere boy boy konu oluyor.
Etraflarında sırıtarak poz veren dünyanın en vahşi ırkıyla beraber...