Canı sıkılmayan çocuk yetiştirmek
* * *
Biz çocukken bir konu hakkında araştırma yapacağımız zaman, kütüphanenin yolunu tutardık. Saatlerce eski kitapların içinde kaybolurduk. Uzay programının araştırmaları da böyle yapılırmış eskiden... İlk astronotlara onun için 'kahraman' diyorlar. Şimdi ise çocuklar zihinlerini çalıştırma ihtiyacı hissetmiyorlar. Bir uzay aracının aya gitmek için ne kadar yakıta ihtiyacı olduğunu §bulmaları için internette 20 saniye araştırma yapmak yetiyor. Ne büyük tembellik...
* * *
Ben eskileri özlüyorum. İnternetin olmadığı zamanları... Tabii internet çağında büyüyenler bu hayatı bilmiyorlar. Onun için de benim kadar rahatsız oldukları bir ilişkileri yok internetle. Onlar için internet vücutlarının bir parçası gibi, onunla birlikte doğdular. Bende ise; sanki vücudum kabul etmediği yabancı bir maddeyi atmak istiyormuş gibi bir etki yapıyor...
* * *
Yaz geldi. Okullar kapandı. Ödev yok. Bütün bir yaz çocuğunuzun can sıkıntısına çözüm bulmakla karşı karşıyasınız. Çocuklar "Canım sıkıldı" dedikleri zaman aslında, 'kendimi nasıl oyalayacağım?' diye soruyorlar... Çocukların elinde bugün, bizim çocukluğumuza oranla çok daha fazla ve sofistike elektronik oyuncak var. Bir kere televizyonu açtıklarında yüzlerce kanal var seçebilecekleri. Yazlık yerlerde internet kafeleri dolduran çocuklar bütün günlerini şiddet dolu video oyunları oynayarak geçirebiliyorlar. İnternette sosyal paylaşım sitelerinde gece yarılarına kadar vakit geçirebiliyorlar. Daha yüzlerce elektronik oyuncak var saymaya kalksan... Tüm bu seçenekler aslında onları oyalıyor gibi görünse de beyinleri daha da huzursuzlaşıyor. Dikkatlerini toparlayamıyorlar, toleranslarını çabuk kaybediyorlar. Bütün sosyal bilimciler, aşırı uyarılmanın (over-stimulation) çocuklarda yaratıcılığı yok ettiği üzerinde hemfikirler. Playstation; evcilik oyununun, ağaca tırmanmanın, mahalledeki diğer çocuklarla top oynamanın, hepsinden önemlisi okumanın yerini aldı. Ama Wii'yi kapatıp kitap okumasını söylemek, kitap okumanın zevki ile ilgili hiçbir pozitif sinyal vermiyor çocuğa. Bu soruna cevap bulmak bir çocuk için zor olabilir ama bütün gün Blackberry veya iPhone'unu elinden bırakamayan bir ebeveyn için cevabı bulmak bence daha zor. Can sıkıntısı çocuklar için iyi mi, değil mi? Bu tartışmayı sosyal bilimcilere bırakmayı tercih ediyorum ben. Bilim, can sıkıntısının çocukluğun önemli bir parçası olduğuna inanıyor. Çünkü canı sıkılan çocuk, hayal kurmaya başlayacaktır. Bir çocuğun hayal gücü kadar geniş bir dünya yok. Smithsonian'daki Uzay Müzesi'nde çalışan bilim adamı bir arkadaşımın dediği gibi; "Canı sıkılan çocuğu, büyük bir karton kutu ile bir odada yalnız bırak, kısa bir süre sonra o kutu bir uzay gemisine dönüşecektir."
EN SON HABERLER
- 1 Oyuncu İpek Erdem anlattı: Barbie’yi silebilmek için elimden geleni yaptım!
- 2 Esra Erol’da 33 yıl sonra kavuştuğu annesine ateş püskürmüştü! Babası kızına kavuştu: Yargısız infaz yapmayın!
- 3 Real Madrid’in yıldızı Arda Güler’in pozu olay oldu! Arda Güler’den sevgilisi Duru Yayman’la mutluluk pozu!
- 4 Yasemin Özilhan tam bir estetik tutkunu! Doktorlar’ın Ela'sı Yasemin Özilhan’ın eski halini görenler tanıyamıyor!
- 5 Seda Erdim ile Ümit Erdim’le ilgili dedikodular doğru çıktı! Seda Erdim ve Ümit Erdim boşandı!
- 6 Mutfak Bahane final gününe eltiler damga vurdu!
- 7 16 yıldır el ele, göz göze! Kızılcık Şerbeti'nin Ömer'i Barış Kılıç güzel eşini yanından ayırmıyor!
- 8 Kızılcık Şerbeti'nin Pembe'si Sibel Taşçıoğlu'nun kocası bakın kim çıktı! Meğer yakışıklı oyuncu ile...
- 9 Yağ aldırdığını itiraf eden Demet Akalın şimdi de karın kaslarıyla olay oldu! "Ben hep böyleydim" dedi ama inandıramadı...
- 10 Güzel şarkıcı Mahmut Tuncer'in kızı çıktı! Mahmut Tuncer'in şarkıcı kızı Gizem sesi ve güzelliğiyle hayran bırakıyor...