Çapkın biri değilim ilk adımı atamam
Oyuncu Ali Sunal bir kadında kendisini en çok anlamlı bakışların etkilediğini söyledi ve ekledi: Ama ilk adımı atamam; bu çok zordur benim için. Utanıyorum, tuhaf bir hale bürünüyorum. Bana çapkın diyen varsa, durumum budur işte!
Ben de okurken bilmediğim olayları öğrendim. Bir paragraf okuyorsunuz gözleriniz doluyor, diğer paragrafta gülmeye başlıyorsunuz. İyi ki annem babama böyle bir doğum günü hediyesi vermiş. Tarafsız olarak söylüyorum, bence herkes okumalı. Günümüzde bulunmayacak saflıkta bir aşka, her şeye rağmen iki insan birbirini nasıl sever'e şahit olmak istiyorlarsa, Kemal Sunal'ı biraz daha yakından tanımak istiyorlarsa; bu kitabı okumalılar.
ANNEM GİBİ ÖZEL OLMALI
Çok güzel bir ailede büyüdüm. Hayatımda bir tane hayalim oldu; böyle güzel bir aile kurabilmek. Kısmetse, kaderimde varsa bunun için uğraşacağım. Çünkü hayatın güzelliğinin paylaşmak olduğunu düşünüyorum. Umutluyum.
Herkes annesini sever ama bizim bağlılığımız çok üst düzey. Kimseye böyle bir sorumluluk yükleyip bu gözle bakmamak lazım. Hayatındaki kadına öyle bakmamak gerek. Tabii bazı kriterlerim var ama annem bizim için çok özel. Hayatıma girecek o kişi de çok özel olacak. Benimle bağdaşmayan huyları, farklı özellikleri olabilir. Toplamda sen ne kadar değer veriyorsun, ne kadar istiyorsun bu birlikteliği; önemli olan bu.
'Fizik benim için önemli değil, huy önemli' diyenleri anlamıyorum. İkinci etapta doğru olabilir. Bakınca o insanla konuşmaya nasıl karar vereceksin? Bir şeyi çekecek. Doğru değil mi? Ben gözlerden, bakışlardan çok etkilenirim. Öyle bir bakış olur ki, geri kalanına bakmazsın. Anlamlı bakışlar, güzel gözler ilk etapta beni etkileyen şeylerdir. Hakikaten güzel bakış beni etkiler.
AĞIR BİR ADAMIM BEN
Neye girişeceğime bağlı!
Yok yok, o çok zor. Çok sevdim, çok aşık oldum ama platonikti. Açıldım, açılacağım derken, gidip aşkımı itiraf edene kadar onun ilişkisi oldu, nişanlandı, evlendi, çocuğu oldu. Ben söyleyemedim. Hep bu örneği veririm. Bana çapkın diyen varsa, asıl durumum budur. Benim çapkınlığım bu derecede. Hoşlanma, beğenme, platonik hisler içimde doğduğunda; yaklaşmaktan çok, uzaklaşıyorum. Utanıyorum, tuhaf bir hale giriyorum. Tatlı oluyorum aslında ama karşı taraf bunu görüp anlayana kadar hayat geçiyor.
Öyle bir şey de isteyemem. Biraz çaresiz bir durum. Ama iyi olur, ne yalan söyleyeyim. Benim birisiyle gidip konuşmam çok zor. Öyle arkadaşlarımız var, daha girişkenler. Onlarınki normal diye düşünüyorum. Çünkü gidip tanışmakta bir sorun yok.
Ben ağır bir adamım. Tembel anlamında değil, biraz ağır insandan hoşlanırım. Erkeğin çok konuşanı benim için çok makbul değildir. Sulusunu çok sevmem, arkadaşlık etmem. Düzgün oturalım, konuşalım. İnsanlar ne bekliyor bilmiyorum. Kahkahalar atarak dolaşamam ben. Ben düzgün, sıradan bir adamım. Konuşurken sıcaklık, samimiyet doğarsa tabii ki espriler, hoş sohbetler olabiliyor. Esprili olmak ayrı, sulu olmak ayrı.
Kusursuzum. Kadınımı uçururum! Şaka bir yana, romantiğimdir. Kırılgan, duygusal bir adamım. Belki onu saklamak için soğuk ve sert duruyorum.
Ben ne olursa olsun zaman ayırırım; yeter ki özel hayat olsun. Ondan beslendiğimi, kuvvetlendiğimi düşünüyorum. Bu da benim işime, hayatıma yansıyor.
OYUNCULUKLA KENDİMDEN UZAKLAŞIYORUM
Yine bu işi yapıyor olurdum. 'Propaganda'nın paha biçilemez olmasının sebebi şu: Babamla aynı filmde oynadım. Şimdi ne yaparsam yapayım, aynısı gerçekleşemez. Hem babamla, hem Kemal Sunal'la aynı sahneyi paylaşma şerefine nail oldum.
Hep daha iyi performans sergileyebilsem, daha iyi oyuncu olabilsem diyorum. Başka bir karakterle tanışıp onun hayatına girebilmek güzel oluyor. Kendinden uzaklaşıyorsun. Başka bir dünyaya girmek bana iyi geliyor.
O konuda babamın yanından geçmem zor. Kim böyle bir iddiada bulunsa, kendini bitirir. Onun usta olduğunu kabul edip kendin bir şeyler yapacaksın.
ARTIK GELİŞMESEK ÖYLE KALSAK!
Hepsi! Artık gelişmesek, öylece kalsak... Takip edemiyorum çünkü. Cep telefonu gibi olağanüstü bir icat var fakat çıktığından beri herkesin nerede olduğu belli ama bir türlü buluşamıyoruz. Hep geç kalıyoruz. Cep telefonsuz zamanı hatırlıyorum. Söz verdiğimiz saatte ve yerde mutlaka buluşuyorduk. Daha yüz yüzeydi her şey. Teknoloji ilerledikçe biz yalnızlığa gidiyoruz sanırım. Ben yalnızlığı, yalnız kalmayı hiç sevmiyorum.
EN SON HABERLER
- 1 Kim Milyoner Olmak İster’de doğru cevabı gören yarışmacı büyük şok yaşadı! İşte Milyoner’e damga vuran o soru ve cevabı!
- 2 Pınar Deniz ve Kaan Yıldırım yaz aylarında evleniyor mu? İşte Pınar Deniz’in dikkat çeken o açıklaması!
- 3 Safiye Soyman’ın Boğaz’a bakan süper lüks evi görenleri adeta büyüledi! İşte Safiye Soyman’ın o evi!
- 4 Yargı'nın Savcı Ilgaz'ı Kaan Urgancıoğlu meğer kardeşiyle aynı dizideymiş! Abisinin kopyası...
- 5 Yargı’nın Savcı Efe’si Ulvi Kahyaoğlu'nun sevgilisi tanıdık çıktı! Meğer ünlü ismin kızıyla birlikteymiş...
- 6 Evet-Hayır Yarışması ile hafızalara kazınan duayen sunucu Erkan Yolaç son yolculuğuna uğurlanıyor!
- 7 Ünlü isimlerden 19 Mayıs mesajları! "Ne mutlu Türkü’m diyene!" Türkan Şoray, Pınar Altuğ, Deniz Seki, Çağla Şıkel, Emre Altuğ...
- 8 Bahar'ın yıldızı Demet Evgar'a eşinden romantik kutlama! Demet Evgar'dan 44. yaş dansı "Şşş sessizlik bugün en mutlu günüm"
- 9 Kızılcık Şerbeti oyuncularına neler oluyor? Kızılcık Şerbeti'nin Doğa'sı Sıla Türkoğlu alkollü yakalanınca ehliyetini kaptırdı!
- 10 Bahar’ın Nevra’sı 62'lik güzel oyuncu Hatice Aslan’ın gerçek hayattaki oğlu bakın kim çıktı! "Annesi değil ablası gibi maşallah"