Son Güncelleme: Salı 19.11.2013
Çirkini oynamak daha eğlenceli
'Hükümet Kadın 2' filminde rol alan Gülhan Tekin, çirkini oynamanın daha eğlenceli olduğunu söylüyor: Çirkini oynamak, bir şeyin arkasına saklanmak ve kamufle olmak gibi... O yüzden ben çok eğlendim
Aslında bizim için sürpriz olmadı. Çünkü film vizyona girdikten sonra gelen ilk üç günlük raporlar çok iyiydi. İkinci filmin çekileceğini öğrendiğimizde şaşırmadık.
İlk film 1.5 milyon civarıydı. Bu filmi 2 milyon kişinin izleyeceğini düşünüyorum.
Filmden çıkan herkes güzel şeyler söylüyor. Sosyal medyada da; 'çok komikti' ve 'harikaydı' gibi yorumlar okuyorum. Komik bulunmak ve insanları eğlendirmek çok güzel bir duygu.
İLKİNDEN DAHA KOMİK
'Fehime' karakteri ilk filmde çok sevildi. Durum böyle olunca bu filmde ona biraz daha fazla yer ayrıldı. Bence çok güzel oldu.
ÇOK GÜZEL BİRİ DEĞİLİM
Biz toplum olarak dobra, atarlı- giderli insanları seviyoruz. 'Fehime' öyle bir karakter. 'Fehime'; çirkin, biraz ezik, zavallı, çocuğu olmuyor, kocası tarafından beğenilip sevilmiyor... O da bütün öfkesini çirkeflik yaparak ortaya çıkarıyor. 'Fehime'nin, görünüşüne ve acınacak halde olmasına rağmen kendini ezdirmemesi seyirciye güzel geliyor.
Tabii ki. Biz herkesi dış görünüşe göre yargılıyoruz ama öyle olmaması gerekir. 'Fehime' belki çok çirkin ama bir o kadar da temiz kalpli, iyi niyetli ve saf bir kadın.
Benim için çok zor değildi. Malum; ben de o kadar güzel olmadığım için... (Gülüyor).
Karakterle ilgili ipuçları senaryoda vardı. Gözleri çok az görüyor, 12 numara gözlük takıyor, kulakları ağır işitiyor ve bir ayağı aksıyor. Beni en çok zorlayan gözlük kullanmaktı.
'FEHİME' BİLE EVLENDİ, BEN EVLENEMEDİM
'Fehime' çirkin ama şanslı. 'Allah çirkin talihi versin' derler ya... Bana vermedi bir türlü ama 'Fehime'ye vermiş. (Gülüyor) 'Fehime' bile evlendi, ben evlenemedim.
Rahatsızlığı ben değil, annem duyuyor.
İstiyorum tabii ama kısmet. Belki biri, beni de 'Fehime' gibi evleneceği kişiyle karıştırır! Böylece ben de evlenirim.
'Faruk' gibi dış güzelliğe önem veren çok insan var aramızda. 'Faruk' karakteri de onları temsil ediyor. Sermiyan bunu vererek çok güzel bir eleştiri yapıyor.
YAZARLIK OKURKEN OYUNCU OLDUM
Dokuz Eylül Üniversitesi Dramatik Yazarlık Bölümü mezunuyum. Mezun olduktan sonra İstanbul'a geldim. İlk patronum İbrahim Tatlıses'tir. 'İbo Şov'un skeçlerini yazarak başladım. İstanbul'a geldikten beş yıl sonra BKM'ye girdim ve orada oyuncu oldum.
Rıza Kocaoğlu benim kuzenim, dayımın oğlu. Aynı okuldan mezun olduk. İstanbul'a benden sonra gelmişti ama BKM'ye önce o girdi. Sonra da beni, Yılmaz Abi'yle (Erdoğan) tanıştırdı.
BKM Mutfakta 20 kişilik bir ekip vardı. Ben 21'inci kişiydim ve tek yazardım o ekipte. Yılmaz Abi de "Sen de çık sahneye. Bu eğitimden geçen herkes hem yazmalı, hem oynamalı" dedi. Ben sahneye o sayede çıktım ama yazar olduğum için çok rahattım.
EN SON HABERLER
- 1 Esra Erol’da sürpriz telefon! Milyonların önünde aşkını böyle itiraf etti!
- 2 Burcu Biricik’ten karnı burnunda yepyeni poz! Burcu Biricik’in arkadaşlarıyla eğlenceli pozu!
- 3 Ateş Kuşları'nda Ali ve Mercan bebeklerinin cinsiyetini öğreniyor!
- 4 Dile kolay aynı yastıkta 56 yıl! Usta sanatçı Hülya Koçyiğit'in eşi Fenerbahçe'nin yıldız futbolcusu... Bakın nasıl tanışmışlar!
- 5 Deniz Uğur ile Reha Muhtar’ın ikizleri Mina Deniz ile Poyraz Deniz kocaman oldu! İkizler bakın kime benziyor!
- 6 Bodrum’da Vicdan’ tatile çıktı! Bodrum’da yeni sezon açıldı ama yeni fiyat listeleri görenleri şoke ediyor!
- 7 Kutman soyadını ondan almış... Usta oyuncu Perran Kutman'ın ilk eşi meğer Yeşilçam'ın ünlü ismiymiş!
- 8 'Rally Bodrum' dünya standartlarında organizasyon ile tamamlandı!
- 9 Osman Bey sahte Kadı’nın cezasını kesti!
- 10 Biz izlerken üşüdük! 45'lik güzel Mine Tugay -15 derecede göle girdiği anları paylaştı! "Ölüm gibi bir şeydi ama kimse ölmedi"