Çocuğuyla basketbol oynayan genç bir baba olmak istedim
Ünlü oyuncu Hakan Meriçliler, Babalar Günü’nde oğlu Doğaç ile GÜNAYDIN’a konuştu: ‘Çocuk, oyuncuya ayak bağı olur’ dediler ama ben ‘Çocuğumla basketbol oynayacağım, gezeceğim. Geç baba olup yanında dede gibi mi görüneyim!’ dedim. İyi ki boyum kadar oğlum var. Onunla bütün hayallerimizi gerçekleştirdik


2000 yılında Teoman'ın '17' isimli albümü çıkmıştı, Doğaç'ı uyuturken ya da uyandırırken '17' şarkısını söylüyordum. Şarkıda, 'Babamın öldüğü yaştayım' diye bir söz vardır ya, ben onu 'Babamın yaşadığı yaştayım' diye çeviriyordum. İlk bebeklik dönemini hep bir arada geçirdik. Evlenmek de, çocuk sahibi olmak da çok güzel. Hatta bir kızımın olmasını da isterdim.

Yok canım, zor değil ama dediğin çok doğru. Ben Trabzon Devlet Tiyatrosu'nda oynarken, Sivas Devlet Tiyatrosu'nu kurmak üzere görevlendirildim ve 1.5 yıl Sivas'ta yaşadım. Orada da bir ustam vardı ve ustam, baba olacağımı öğrendiği gün beni aradı; "Çabuk o çocuğu yok et! Bir oyuncu için ayak bağı olur" dedi. Ben de; "Ben çocuğumla basketbol oynayacağım, gezeceğim. Daha geç baba olup çocuğumun yanında dede gibi mi görüneyim?" dedim. Oğlumla bütün hayallerimizi gerçekleştirdik.

HAYATIM ARTIK ÇOK DAHA NET
Ben oğlumla çok iyi bir arkadaş olabilmeyi başardım. Doğaç'ın annesi Ayla müthiş bir kadındır. Sağolsun oğlumla aramı çok iyi tuttu. Hatta Ayla evleninceye kadar evden hiç çıkmadım. Oyuncu bir eş seçip de sorunsuz bir ayrılığı başarabilmiş çok şanslı bir insanım.
Tabii ki daha dikkatli olmam gereken durumlar var. Haraketli ve enerjik biriyim; magazin basını da gördüğü şeyi haber yapmayı çok seviyor ama oynadığım rol kişisi gibi magazinleşmekten pek hoşlanmadım. Oğlum büyüyor ve hayatım artık çok daha net diyebilirim.
Şimdi üniversite sınavlarına girecek. Seçimleri konusunda onu hiç sıkmıyorum, istediği bölümü seçebilir. Belki de düşünmeye ihtiyacı vardır ama ben bu konuda onu yönlendirmiyorum. Hatta oğlumun yaşında birçok öğrencim var; bu durum oğlumla empati kurmama sebep oluyor ve oğluma hiç oyuncu olacak gözüyle bakmadığımı fark ettim. Belki de bunu bilinçli yaptım çünkü oyuncu ailelerin, çocuklarını zorla oyuncu yapmasına karşıyım.
Tabii ki istedim. Ben İzmirli'yim ve hep sahillerde büyüdüm. O zamanlar Devlet Tiyatroları Genel Müdürü olarak Mine Acar göreve gelmişti. Kendisi de beni Ankara'ya davet edip "Ankara'ya gel, buranın prensi ol" dedi. Ben de, "Ankara'nın prensi olmaktansa, İstanbul'un prensesi olmayı tercih ederim!" demiştim. (Gülüyor) Sahil tutkum hiçbir zaman geçmedi.
İZMİR, SANATÇILARIN MEZARIDIR
Evet öyle, İzmir çok devinimsizdir. Orada memurluk maaşıyla bile çok rahat geçinirsiniz ama kaldığın gibi kalırsın. İzmir'de hareket yoktur; sanatçının, oyuncunun, şairin, edebiyatçının mezarıdır. İzmir'e döndüğünde çok havalısındır ama oradan çıkmazsan çukurdur. Mesela Sezen Aksu; eğer İzmir'de büyüseydi bu besteleri yapamazdı ama şimdi İzmir'e döndüğünde oranın kraliçesidir. O yüzden İstanbul'u seviyorum.
Herkes kendi sınavını verir. Gerard Depardieu, bundan altı-yedi yıl önce, aldığı bütün ödülleri saçma sapan bulup "Değmezmiş" dedi ama onların hepsini aldıktan sonra bunu dedi. Onları almadan, başarıya ulaşmadan saçma diyemezdi. Değer ya da değmez diyemem ama bir yol var; ya bu yolun içindesin ya da değilsin.
Sahnede olmak hiçbir zaman bana göre değildi ki! (Gülüyor) Öğrencilik dönemimde kısa filmler çekip Türk sinemasının önemli yönetmenlerinin elinden ödüller aldım. Aslında işin mutfağında olmayı hep istedim. Aktarmak istediğim hikayelerin bir meselesi olmalı. Göçmen bir ailenin çocuğuyum ve o güzel toprakları bırakıp mücadele içinde yaşamaya çalışmışlar. Benim için azınlık olan herkes çok değerlidir.
Onun bana var mı bilmiyorum ama benim ona bir sürprizim olacak. Üniversite sınavını bir atlatsın, sonrasında güzel bir tatil planım var. Baba-oğul keyifli zaman geçirelim istiyorum. İyi ki boyum kadar oğlum var. Oğlumun beni kutlayacağı gibi, ben de babam Yüksel Meriçliler'in Babalar Günü'nü kutlarım.
'ZİYA' TAM BİR NAİF KÖTÜ
Çok iyi bir senaryo yazıyorlar. Rolümü bu kadar çok seveceğimi ummuyordum. Raci Şaşmaz ve Bahadır Özdener, bir senaryonun nasıl yazılması gerektiğini çok iyi çözmüş. Oynadığım 'Ziya' karakterine kendi içimde 'butterfly' yani 'kelebek' kodunu verdim. Yani naif kötü diyebilirim. Henüz birini öldürdüğünü görmedik ama bunu yaparsa da kesinlikle çok centilmence yapar. Belki de öldürdüğü kişi için üzülür.
BABAM ÜNLÜ DİYE HİÇ HAVA ATMADIM
Annemde kalıyordum ama bu konuda babam beni hiç yalnız bırakmadı. Zaten annem ve babam hiç ayrı gibi değildi, arkadaş kalmayı başardılar. O yüzden anne- babadan ayrı olmak gibi bir duygu eksikliği yaşamadım. Boşanan çiftlerde çocuk kimde kalıyorsa, genelde o kişi karşı tarafı kötüler. Bu yüzden çocuklar da bir tarafı suçlayarak büyür ama bizde böyle olmadı. Hatta annem, babama karşı kötü bir duygu beslemeyeyim diye babamı bana karşı hep övdü. O yüzden babam benim kahramanımdır.
Çok uzun süredir böyle olduğu için benim için pek bir şey fark etmiyor. Daha küçükken, basının babamı çekmesinden nefret ediyordum ve "Babamı bana bırakın" diyordum.
Hayır, hiç bunun havasını atmadım. Oyuncu Anıl Tetik de dayımın oğlu. Annemi, babamı veya kuzenimi hiç kullanmadım. İnsanlar, yakınlarım ünlü diye beni sevmesin. Kendim olduğum için değer görmek daha anlamlı.
'ROMEO&JULİET'İ İZLEYİNCE OYUNCU OLMAK İSTEDİM
İkisi de Devlet Tiyatroları'nda çalıştığı için 2 yaşımdan bu yana hep protokol seyircisi oldum. Normal çocuklar bağırır çağırır ama ben sessizce oyunlarını izlerdim. İkisi arasında müthiş bir sanat etkileşimi vardı ve sürekli buna tanık olduğum için sanata yatkınlığım gelişti. Herkes benim de oyuncu olacağımı söylüyor. Çok niyetim yoktu ama 'Romeo ve Juliet'i izledikten sonra oyunculuğun bana göre olabileceğini düşündüm.
Babamla bir yerlere gideriz. Birlikte olduğumuz zaman genelde basketbol oynuyoruz. Üniversite sınavım olduğu için beni biraz serbest bıraktı. Babamla sohbet etmeyi çok severim. Geçenlerde üçdört saat konuştuk. Hiç kızmaz; yanlışım varsa bile güzelce dinler ve sakince uyarır. Babamdan gayet memnunum. (Gülüyor) Benim babam, bana göre dünyanın en mükemmel adamı.
EN SON HABERLER
- 1 Okan Buruk ve eski eşi Nihan Buruk oğulları Ali Yiğit’in doğum günü için bir araya geldi!
- 2 Sevimliliğiyle programa damga vurmuştu! Çitos Efe olarak anılan Efe Koçtiğit’in son haline inanamayacaksınız!
- 3 Hayatını değiştirmeye saçlarından başladı! Pelin Akil Anıl Altan'la ayrılığından sonra imajını tazeledi!
- 4 Bu dağdan adeta “altın” fışkırıyor! Bilim insanlarını şoke etti: Yerin 3 bin kilometre altından…
- 5 Oya Aydoğan'ın rol arkadaşı Yeşilçam'ın kötü karakteriydi...Eray Özbal'ın inanılmaz değişimine bakın!
- 6 Sosyal medyaya ara vermişti! Sadece birkaç gün dayanabildi! Şeyma Subaşı’ndan inanılmaz açıklama: “Beni o çağırdı…”
- 7 Kayahan’ın şarkıları AKM’de yankılandı! Sanat dünyasından Kayahan’a vefalı selam
- 8 Brad Pitt’ten büyük itiraf! Açlıkla savaşırken hayatını bu film kurtarmış…
- 9 Dile kolay 19 yıldır aynı yastığa baş koyuyorlar...Nicole Kidman'dan romantik evlilik yıl dönümü kutlaması
- 10 Uzun zamandır ekranlarda görünmüyordu… Merve Boluğur’dan olay yaratan açıklama! “Gönlümün sesini dinliyorum”