Birkaç yıl önce, bir Kral TV ödül töreninde Demet Akalın ödül almak için sahneye doğru yürürken, Hande Yener oturduğu koltukta eğilip ayakkabılarının bağcıklarıyla ilgilenmiş... Demet'e
"Bu kadar birbirinize laf söylüyorsunuz. Diyelim ki şu anda Hande bu stüdyodan içeri girdi, ne yaparsın, konuşmaz mısın?" diye sordum, o da "Aaa bir şey düşmüş diye yere eğilirim" deyince; 'Her Şeyi Konuşalım'daki partnerim Ali Eyüboğlu anlattı bunu. Ali'nin anlattıklarını duyunca da "Aaa, demek ki aynı kafadaymışız" dedi. İşin şakası bir yana, böyle bir durum var popun yıldızları arasında... Kimse birbirini alkışlamıyor. Demet Akalın'la bu rakibini takdir etmeme durumundan yola çıkarak 'rekabeti' konuştuk. Bu kadar konuşmak, karşı tarafın yaptığı işi takdir etmemek aslında kimsenin ekmeğine yağ sürmüyor, kimsenin albümü de polemik var diye fazla satmıyor.
O zaman niye bu laf savaşından vazgeçilmiyor? Buyrun Demet'in açıklamalarını okuyun; "İnsanlar sürekli benimle ilgili konuşuyor. Tamam, konuşsunlar ama işimle ilgili bir şey söylediklerinde çıldırıyorum. 'Toz Pembe' önce Nalan'a gitmiş. Şimdi belki pişmandır ama belki Nalan okumuş olsaydı şarkı patlamayabilirdi...
Alakasız insanlar bana laf sallıyor. Aslında polemiklere girmemem lazım ama dayanamıyorum. Artık kimseyle karşılaştırılmak istemiyorum. Hande Yener ile de durum böyle. Kadın başka bir şey yaptı, ben başka bir şey. Ama çıkıp da 'lavabo tıkandı' falan demesin.
Ne yani, kendisi kezzap mı? Tıkalı lavaboyu o mu açacak? Ayıp bunlar. Geçmişte de aynı müziği kendisi yapıyordu. Ve biz Türkiye'de yaşıyoruz, Amerika'yı yeniden keşfetmeye gerek yok ki. O yaptığı müzikle 150 kişiye konser veriyorsa ben üç bin kişiye konser veriyorum.
Ben Türk insanı için müzik yapıyorum ve yaptığım işten de acayip keyifliyim. Gelip de benim yaptığım müziği eleştirmesin. Kendisiyle ilgili açıklamalar yapsın. 'Tu kaka, ben bu müziği sevmiyorum' falan demesin.
Kimse onu rakip olarak benim karşıma getirmesin. Yaptığı işe saygı duyuyorum, kendi çapında." Demet'e, "Kamu yararına bir organizasyon olsa, aynı sahnede bir araya gelip şarkı söyler misiniz?" diye sordum.
"Tabii aynı sahneye çıkarım. Hatta bana da bir Romeo yapsın, okurum..." dedi. (Şaka değil, Romeo'yu beğeniyormuş.) 'Toz Pembe' şarkısı ile yeniden gündeme gelen Demet, şarkı seçimindeki kıstaslarını ise şöyle açıkladı: "Şarkı sözlerimde insanlar kendilerini buluyorlar. Bu arada şarkılarla benim hayatım arasında da ilginç bir paralellik var. Ersay Üner'e 'Ben yaşıyorum, sen yazıyorsun' diyorum. Kimi besteciler 'Bu şarkıyı söyle, maçlarda söylenir, şarkı patlar' diyorlar. Ben matematik hesaplarla şarkı söyleyemem. O zaman işin tılsımı kaçar. Hissettiğim şarkıyı okuyorum ama zaman zaman yanıldığım da oluyor.
Geçen yıl Sinan Akçıl benim için bir şarkı yapmış. Bu şarkı 'Biri Bana Gelsin' şarkısıydı. Dinledim, 'Aaa, bu ne biçim şarkı! Çok kötü. Bir kadın böyle bir şarkı söylemez. Geç bunu, başka var mı?' dedim. Sinan şoka girdi, 'Ama ben bunu seni düşünerek yazmıştım' dedi. Ve şarkı Ferhat Göçer de patladı.
Ama geçenlerde yeni bir şarkı dinledim; Sibel Can'a gidiyordu. Ersay'a boynumu büktüm, 'Bugün benim doğum günüm' dedim ve şarkı ben de kaldı."