Tamam, şehirde her gün yeni bir alışveriş merkezi açılıyor. Tamam, işler zor. Rekabet çok fazla. Dolayısıyla AVM'ler sürekli atraksiyon peşinde. Çeşitli etkinlikler yapıyorlar bu amaçla; konserler, sergiler, söyleşiler... Amaç; daha fazla müşteri çekmek... AVM'lerin tanıtım çalışmaları içinde son dönemlerde yeni bir dal oluştu: 'Paparazzilik.' Alışveriş merkezlerinde dolaşan ünlüleri fotoğraflayıp medyaya servis yapıyorlar.
SİNİR OLUYORUM
İtiraf ediyorum; magazinci olmama rağmen bu 'gördükçektik- yakaladık' üçgeninden nefret ediyorum. Bunun için magazin medyasına bir farklı bakış açısı gelmesi gerektiğini düşünürken ve en azından kendi ekibimde böylesi bir çabanın içindeyken, alışveriş merkezlerinin bu işe soyunmasına sinir oluyorum. Boşuna demiyoruz herkeste bir paparazzi ruhu var diye... Tamam herkeste bu ruh var ama alışveriş merkezlerinde bu ruhun olmasını hiç anlamıyorum. Adam oraya gelmiş, dolaşıyor, yemek yiyor, alışveriş yapıyor ve siz ona öyle bir muamele çekiyorsunuz ki; ertesi günü kendini 'Yakaladık' başlığıyla medyaya servis edilmiş halde buluyor.
BİR DAHA GİDER Mİ?
Son örnek şöyleydi; "Uzun zamandır ortalarda görünmeyen şarkıcı Sinan Özen kendisinden 21 yaş küçük sevgilisi ile Ataköy A Plus Alışveriş Merkezi çıkışı yakalandı." Yakalayan kim? AVM'nin kendisi... Adam bir daha oraya gider mi? Sanmam...