Salı 21.10.2009
Son Güncelleme: Çarşamba 21.10.2009

Dizi şifrelemek yerine ülkenin asıl sorunlarıyla uğraşsınlar!

Proje tasarımı Mahsun Kırmızıgül'e ait olan 'Gecenin Kanatları'nda bir teröristi oynayan Erkan Petekkaya, dizilerin şifrelenmesine tepki gösterdi: Türkiye'de başka sorun kalmadı da oturup bununla mı uğraşıyorlar!

On beş yıllık oyunculuk hayatında 'Serseri', 'Köpek', 'Beyaz Gelincik', 'Sessiz Fırtına' ve 'Sonbahar' gibi dizilerde rol alan oyuncu Erkan Petekkaya, ilk uzun metrajlı filmi 'Gecenin Kanatları'nda 'Cemal' adlı bir teröristi canlandırdı. Proje tasarımı Mahsun Kırmızıgül'e ait olan, bir kadın teröristle bir atletin aşkını anlatan 'Gecenin Kanatları'nın, arşiv değerindeki ilk işi olduğunu belirten Petekkaya, yaz aylarında ikinci filmini çekmeye hazırlanıyor...
Mahsun Kırmızıgül'le nasıl biraraya geldiniz?
Mahsun'la zaten arkadaştık. İki yıl önce bana, "Erkan bir iş yapacağım ve içinde sen de olacaksın" demişti. Ben de o zamandan, işin ne olduğunu bile bilmeden 'Tamam' demiştim. 'Güneşi Gördüm'ü çekerken de kendisiyle görüştük. Ancak dizi çekimlerimden dolayı maalesef o filmde yer alamamıştım. Mahsun çok akıllı, kendini geliştirmiş bir adam. Her şeyden önce çok kibar, saygılı ve insani değerleri yüksek biri. Mesajı olan işler yapıyor. Mahsun'la iyi ki çalışmışım, bir daha olsa yine çalışırım.
ERKAN PETEKKAYA FOTOĞRAFLARI İÇİN TIKLAYINIZ
İNTERNETİN BAŞINDA BEKLEDİM
'Gecenin Kanatları'nda sizi ne etkiledi?
Her şeyden önce senaryosu çok etkileyici. Muazzam bir hikaye. Yönetmenimiz Serdar Akar'dı. Mahsun Kırmızıgül, proje tasarımını yaptı. İlk filmim olmasından dolayı benim için çok önemli bir proje. Müthiş bir deneyimdi benim için. Bugüne kadar yaptığım işler hep yok olup gittiler. 'Gecenin Kanatları'yla hayatımda ilk kez arşivlik bir iş yaptım diyebilirim. Benim için çok heyecanlı bir deneyimdi. Günlerce filmin internet sitesinin başında oturup, fragmanın yayınlanmasını bekledim.
Teröristi oynamak için nasıl bir hazırlık yaptınız?
Rolüm için çok araştırma yaptım. Vücut şeklime, ritmime, iskeletimin yapısına göre çalıştırdım karakteri. Ayna karşısında da çok çalıştım. Doğru yürüyüşü bulmak için çok yürüdüm. Sigaramı farklı tuttum. Şive falan kullanmadım. Düzgün konuştum. Enteresan bir iş çıkardım, ince ince işledim karakteri.
Filmin oyuncu kadrosu için ne dersiniz?
Kadro çok güçlü ve çok doğru kotarılmış bence. Atleti oynayan Murat Ünalmış da çok başarılı, teröristleri oynayan Yavuz Bingöl, Alper Kul ve Teoman Kumbaracıbaşı da... Bence Beren Saat için de çok iyi bir deneyim oldu film. Beyazperdede bambaşka bir Beren var. Dizilerde gördüğümüz kadınla hiç ilgisi yok.
Dizilerin şifrelenmesi fikrini nasıl yorumluyorsunuz?
Türkiye'de sorun kalmadı da oturup bununla mı uğraşıyor insanlar! Bu memlekette çözüm bekleyen elli bin tane problem var. Oturup bunlarla uğraşsınlar. Erotizm, sektörün kendi içinde halledebileceği bir konu. Memleket meselesi değil. Zaten bu ülkenin örfleri, adetleri var. Toplumun aile ve ahlaki yapısı zaten kendiliğinden bir kota koyar bu konulara. Bence bu önergeyi veren bakan, dizilerle uğraşana kadar gitsin başka işlerle uğraşsın, mecliste daha ciddi konuşmalar yapsın.
Diziler erotizm konusunda kendileri mi otokontrol oluşturmalı sizce?
Ben de çok abartmamak gerektiğini düşünüyorum. İnsan ailesiyle televizyon izlerken, karşısına bir anda tuhaf görüntüler çıkabiliyor. O kadarına gerek yok. Bu, bir gelişmişlik ölçüsü değil. Bu, modernleştiğimiz anlamına gelmez. Mesela 'Bir Bulut Olsam' dizisindeki sevişme sahnesi çok rahatsız ediciydi. İzlerken çok rahatsız oldum. Çok çirkindi. Televizyonu kapattım. Her şeyin bir ölçüsü olması gerekiyor yani.
SEYİRCİ ELİNİN TERSİYLE İTTİ
Diziniz 'Sonbahar' yeni sezona başladı ama şimdi bitiyor. Neden?
Demek ki doydu insanlar. Dizi amacına ulaştı zaten. Geçen yıl Star TV'yi sırtında taşıdı bu dizi. Pazartesi günleri kanalı birinci yaptı zaman zaman. Ama ikinci sezonda aynı maya tutmadı. Senaryoda değişiklikler oldu, seyirci de elinin tersiyle itti.
Diziler, oyuncuların sinema yapmalarını engelliyor mu?
Evet, maalesef dizi projeleri size istediğiniz zaman sinema yapma imkanı tanımıyor. 'Dizi yapmayayım ve bu yılı sinema filmlerine ayırayım' demeyi de düşündüm ama içinde olmak isteyeceğim iyi film projeleri gelmiyor ki sürekli karşıma. Önümde çalışmak isteyeceğim üç tane sinema filmi olsa, o yıl dizi çekmemeyi tercih ederim tabii. Ama durup dururken 'dizi yapmıyorum' deyip, evde, hedeflediğim senaryoları, film projelerini beklemek mantıklı gelmiyor bana.
Dizi izleyicisinin kalitesi yükseldi mi sizce?
İzleyicinin kalitesi artık çok yüksek tabii. Yabancı dizileri izliyorlar. Oradaki hikayeleri, kurguyu, prodüksiyonu görüyorlar. Herkesin evinde DVD var. Bilinçaltında ciddi bir kalite anlayışı oluşuyor izleyicide. Artık kameranın açısını anlıyor, oyunculuk performanslarını, hikayeyi, kurguyu hissediyor. Aradığını bulamazsa hemen atıyor.
BEN KENDİME ODAKLANIRIM
'Gecenin Kanatları'ndaki rolünüzle ödül almayı hedefliyor musunuz?
Ödül almayı planlamıyorum. Ama başarılı bir iş çıkarsa ortaya, ödül de kendiliğinden gelir. Ben kendime odaklanırım genelde. İşi başarmaya çalışırım. Bunu yaparken de ne para hayal ederim, ne de ödül... Seyirciye saygılı olmaya çalışırım, iyi oynamaya çalışırım. Başarırsam diğer başarılar bunun arkasından gelecek zaten diye düşünürüm. Hayata da öyle bakarım. Ben üstüme düşeni yaparım, evren bana hakkımı verir zaten.
Bu sezon başka projeleriniz var mı?
Bu yaz bir film daha çekmeyi planlıyorum. Korhan Yurteseven'le çalışıyoruz. Uluslararası bir film olacak. Görüşmelerimiz ve çalışmalarımız devam ediyor. 'Sonbahar' dizisi bitti. Belki bu arada bir film işi daha gelirse onu da gündeme alabilirim. Bu arada kendime ve aileme zaman ayırmak, senaryo okumak istiyorum.
FİLMİN GİŞESİNE BAKMAM!
'Sıcak' ve 'Eve Giden Yol' filmlerinden teklifler almıştınız. Şimdi, 'Bu filmlerde iyi ki oynamamışım' diyor musunuz?
Demiyorum tabii ki... Bu filmlerde de oynamış olsaydım benim için deneyim olurdu. Bu filmler belki çok büyük izleyiciye ulaşamadılar ama sonuçta şimdi iki filmim daha olmuş olurdu. İyi ya da kötü, içinde çok büyük emek var bu işlerin. Ben gişeyle değerlendiremiyorum bu tür çalışmaları. n Merakla beklediğiniz bir film var mı? Cem Yılmaz'ın 'Yahşi Batısı'nı çok merak ediyorum. Çok farklı bir iş yaptığından eminim. Türkiye'de en beğendiğim adamlardan biridir Cem Yılmaz. Mazhar Alanson'la oynadığı 'Her Şey Çok Güzel Olacak' filmi de en sevdiğim filmlerinden biridir. Türkiye'de çekilmiş en iyi filmdi bence.
OĞLUM OYUNCU OLSUN İSTEMEM
Oğlunuz Cano ne iş yaptığınızın farkında mı?
Cano beş yaşına giriyor. Önceleri ne iş yaptığımı çok anlayamadı, kafası karıştı ama artık her şeyin farkında. Başta çok rahatsız oldu. Dizide benim başka bir çocuğum olduğunu görünce kafası karıştı, kıskandı, anlayamadı. 'O çocuk kim, babam neden onu seviyor' karmaşasına girdi. Sonra onu sete götürdüm. Oradaki her şeyin bir oyun olduğunu anlattım. O da bunu bir iş olarak algıladı.
Onun da oyuncu olmasını ister misiniz?
Cano, şu an ben ne yaparsam onu yapmak istiyor. O da televizyona çıkmak istiyor, benim yediğimi yemeye çalışıyor. Ama bu işi yapmasını istemem. Çok zor ve meşakkatli bir iş çünkü. Ben, şu an bulunduğum yere kolay gelmedimı. Çok zorlandım ve acı çektim. Onun bunları yaşamasını istemiyorum.
HAYALİM SOYGUN FİLMİNDE OYNAMAK
Sinemada özellikle tercih ettiğiniz bir tür var mı?
Özellikle tercih ettiğim bir tür yok. Ama hayalim iyi planlanmış bir soygun filminde oynamak... İnşallah bir gün yaparım. Absürt komediyi çok severim mesela, 'Recep İvedik' gibi bir komedi filminde de oynarım. Oyuncu için absürd komedi çekmek çok keyifli bir şey bence. Çünkü komedide sınırlarınız daha geniştir. Çok uzun zamandır işadamını oynuyorum mesela ama bu adamların çok fazla uç noktaları yok. Sınırları belli. Dişi değil.
Sizce neden birbirine benzer roller oynadığınız söyleniyor?
Yaptığım işleri bilmedikleri için böyle söylüyorlar. Bu yorumu kabul etmiyorum. Oynadığım tüm roller birbirinden çok farklıydı. 'Serseri'de komedi yaptım, 'Köpek'te bambaşka bir adamı oynadım, 'Beyaz Gelincik'te işadamı bir toprak ağasını, 'Sessiz Fırtına'da mafyayı oynadım, 'Sonbahar'da yine işadamı oldum. Hepsi birbirinden farklı karakterlerdi aslında. Ahlaki değerlere uyduğu sürece 'onu, bunu oynamam' diye kotalarım yok.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.