Dizi sürelerini çözecek formül

RTÜK Başkanı Davut Dursun'un uzun dizi sürelerine getirdiği "Başrol oyuncuları çok para alıyor, ücretlerinde indirime gidilmeli" çözüm önerisi iyi niyetli ama mantıklı bir tarafı yok. Prof. Dr. Dursun nasıl böyle bir öneride bulunur, aklım almıyor. Devlet etin, şekerin fiyatına ayar çekemezken, oyuncuların ücretlerine nasıl müdahale edecek? Kapitalist ekonomiye dair kafa ütüleyecek değilim ama Türkiye, ne Küba ne de Venezuela. Serbest piyasa ekonomisine geçeli kaç yıl oldu yahu? Adı üstünde bu arkadaşlar star; maaşlı devlet sanatçısı değil. Kim daha çok para verirse star'ı kapar. Atıyorum, A yapımcısı ücretleri düşürse, B yapımcısı yüksek ücretle oyuncu transfer eder. RTÜK'ün şu anki reklam yönetmeliğine göre, program içi reklam kuşağı 20 dakikada bir ve en çok altı dakika olmalı. Basına yansıyan çözüm önerileri ise genelde saçma. Hangisini uygularsanız uygulayın, eskiye dönüş olacak. Dizi sürelerini azalacak ama bu sefer de eskiden olduğu gibi 45 dakikalık bir diziyi 1.5 saate izleyeceğiz. Ve bu işten de en zararlı izleyiciler çıkacak. 20 dakika kuralı, izleyiciler, dizilerdeki reklam enflasyonuna isyan ettikleri için hayata geçmemiş miydi?
REKLAM FİYATLARI ARTMALI
Ayrıca kısa süreli ama reklama boğulmuş dizileri kimse TV'den izlemez. İnsanlar dizileri internetten reklamsız izlemeye başlar. Bu işe de en çok reklam verenler karşı çıkar. Bu sorunu çözmenin tek bir yolu var; o da Türkiye'deki reklam fiyatlarının arttırılması. Tabii bu da serbest piyasa kuralları içinde olmalı. Bir günde "Hadi reklam fiyatlarını artıralım" diyerek de fiyatları yukarı çekemezsiniz. Çünkü piyasada reklam fiyatlarını kıran, zararda olan bir sürü TV kanalı var. Dünyanın hiçbir yerinde bu kadar çok karasal yayın yapan TV kanalı yok. Bu sorunu da RTÜK ihalesi çözer ama o zaman da binlerce kişi işsiz kalır. Ancak tüm bu acı gerçeklere rağmen ülkemizdeki reklam pastasının 2 milyar dolar olması çok komik. Türkiye gibi bir ülkeye hiç yakışmıyor bu oran. En iyimser tahminle bu reklam geliri, 4 milyar dolar olmalı. Bu sorunda, medya yöneticilerinin ve reklam servislerinin de payı var. Rekabet uğruna sürekli fiyat kırdılar ve ellerindeki malın değerini düşürdüler. Dünyadaki gelişmiş ülkelerdeki fiyatlarla kıyaslandığında Türkiye'de bedavaya reklam yayınlanıyor. Bu sorun belki, büyük kanallar risk alıp reklam fiyatlarını yükseltirse çözülür. Tabii bu sürecin hayata geçmesi de zaman alır. Her şey ülke ekonomisine, reklam verenlerin insafına bağlı... Yani asıl mesele Kenan İmirzalıoğlu'nun aldığı para değil?