Siz boş verin futbol dünyasındaki 'şişirme' transfer bombalarını. Asıl hareketlilik dizi piyasasında yaşanıyor. Neredeyse her dizi yeni sezona bir ya da birkaç oyuncu transferiyle başlıyor. Sadece atv dizilerinden örnek vereyim:
Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz'a Selda Alkor, Naz Elmas ve Burak Sergen katıldı.
Sen Anlat Karadeniz, Sinem Reyhan Kıroğlu, Ali Ersan Duru ve Beran Soysal ile kadrosunu takviye etti. Kimse Bilmez'e Berke Üzrek transfer edildi.
Canevim, kadrosuna Fulya Aksular'ı kattı. Ya diğerleri?
Sezon başında tüm dizilerin transfer listelerini yayınlamaya kalksam, üç gün boyunca bu köşede başka yoruma yer kalmaz.
Peki oyunculuklar açısından yeni bir dizinin kadrosunda yer almak mı daha avantajlı, yoksa tutmuş bir diziye sonradan transfer olmak mı? Bence kesinlikle ikincisi...
Diyelim ki yeni dizinin başrolü için size bölüm başına 60 bin lira teklif edildi. Rakam çok cazip. Gelin görün ki dizinin üç bölüm sonra yayından kalkmayacağı ne malum? En iyisi; rüştünü ispat etmiş, iki-üç sezondur seyirciyi ekran başına kilitleyen, 'reytingi ve geleceği garantili' diziye üçte biri fiyatına kapağı atmak. Hesap ortada:
Yeni dizide kazanç 180 bin, sezon boyunca en az 40 bölüm yayınlanması garanti, tutmuş dizinin getirisi ise 800 bin... Ben dizi oyuncusu olsam, hiç acele etmez, mayası tutmuş diziden teklif gelmesini beklerim.
