Son Güncelleme: Pazartesi 28.03.2016
Down Sendromu’nu bir hastalık olarak görmedim
1 yaşında Ediz adında Down Sendromlu bir oğlu olan şarkıcı Özgün: Bu durumu hastalık olarak görmüyorum. Benim için önemli olan bunu duyduğum an değil; Ediz’i kucağıma ilk aldığım zaman hissettiklerimdi. Çok acayip bir şeydi; sanki kalbi avuçlarımda atıyordu. Biz bir bebek bekliyorduk, Allah bize bir melek gönderdi
Sosyal medya yüzünden insanlar belki de ilk defa; beğenilip beğenilmediklerini bu kadar net görmeye başladı. Eskiden kendi arkadaş çevremizde birbirimizi pohpohlardık. Hepsi bir yana, bir de yarıştırma durumu var. 'Sen kaç beğeni aldın?', 'Ben kaç aldım?' demeler başladı.
Eleştirilmek ister istemez insanı rahatsız edebilir ama mantıklı eleştiriler beni çok güzel yönlendirmiştir. Gerçi artık doğru düzgün bir eleştiri okumak mümkün değil. Mesela kendi sektörümle ilgili eleştirmenlere bakıyorum; birkaçı hariç, bazıları gerçekten yazmak için yazıyor. Çünkü ben de kendilerinin bugüne kadar neler yaptıklarını çok merak ediyorum. Bu işle ilgili bilgi nedir diye baktığımda; müziğin m'sinden, notanın n'sinden anlamıyorlar ama oturdukları yerden eleştiri yapıyorlar. Hayretle takip ediyorum.
TAKMA İSİMLE YAZI YAZMAK İSTİYORUM
'Birdman' filminde dediğin durumla ilgili bir sahne vardı. Haklı olabilirsin... Hatta 'Eleştirmenim' diyenlerin bazıları şarkıcılıkla ilgili denemeler de yaptı. Mesela ben de, takma isimle yazılar yazmak istiyorum. Kötülemek amaçlı değil ama güzel yazılar yazmak isterim.
'Belki bir gün benim de işime yarayabilir' düşüncesiyle, 'Özgün de cepte dursun' diyenler olabilir. Şaka bir yana; biraz benim geçmişimi bilen, müzisyen kimliğimin farkında olan kişiler bana ister istemez bir saygı duyar, hürmet gösterir. Bestelerim çok istendi ama bugüne kadar hiç kimseye vermemiştim. Artık yavaş yavaş bestelerimi vermeye başlayabilirim. Üç yıldır single yaptığım için elimde çok fazla şarkı birikti. Bu şarkıların eskiyip demode kalmaması için başkalarının söylemesini istiyorum.
Sanırım evlenmek hayatımdaki en doğru kararlardan biri oldu. Eski hayatıma baktığımda çok fazla boşa geçen zaman olduğunu görüyorum. Tabii ki, Ediz ile birlikte ev işleri biraz daha yoğunlaştı.
Ediz, bu hafta tam 1 yaşına girdi. Babalık çok özel bir duygu. Genel olarak çok güzel giden bir hayatım var.
Down Sendromu'nu bir hastalık olarak görmüyorum ve sadece şunu söyleyebilirim; şaşırdım, çünkü test sonuçlarında birşey çıkmamıştı. Zaten bunu duyduğum an değil, Ediz'i kucağıma ilk aldığım an neler hissettiğimdi önemli olan... Çok acayip bir şeydi, sanki kalbi avuçlarımda atıyordu. Biz bir bebek bekliyorduk, Allah bize melek gönderdi.
EDİZ MÜZİĞİ ÇOK SEVİYOR
Çok seviyor, piyanonun başına oturduğum zaman ellerini ellerimin üzerine koyuyor. Saatlerce çalayım, kıpırdamadan dinliyor. Başkasının kliplerine tepki vermiyor ama benimkileri pür dikkat izliyor. (Ediz'in bir videosunu izliyoruz ve gerçekten babasını gözünü kırpmadan, büyük bir keyifle izliyor.) Anne-baba müzisyen olunca, müzik kulağı iyi olacaktır.
'Siz plan yaparken, Tanrı gülümsermiş' derler ya; ben de hayatımla ilgili uzun plan yapmama kararı aldım. Ben sadece, Ediz'in istediği şeyleri yapabileceği bir konfor için çalışıyorum. Seveceği bir hayatı yaşasın, iyi insanlar çıksın karşısına...
Hiçbir şeyin farkında değiliz. Bence, farkındalığın farkına varmalıyız. İnsanlar sabah kalkıp işlerine varıyor, akşam evine dönüyor, akşam da TV karşısında bir dizi seyredip uyuyorlar. Böyle bir hayatın içinde insanların bir şeylerin farkında olması pek mümkün değil. Korkuncuz aslında! En büyük isteğim; buralardan gitmek, ben kariyerime her yerden devam edebilirim.
Hiç öyle kaygılarım yok. Bu sektörün ya da medyanın beni yıpratabileceği bir malzemem yok, zaten çok içli dışlı da değilim. Olduğu kadar edepli ve aklı başında yaşamaya çalışıyorum.
BAKLAVALARIMI KLİPLERİMDE GÖSTERECEĞİM
MÜZİK DEĞİL SİLAHLAR SUSSUN!
Ülkenin genel durumu, daha doğrusu dünyanın hali ortada. Önümüzü göremiyoruz, şarkı yapıyoruz ama duyuramıyoruz.
Susmanın ve müziği susturmanın çözüm olduğunu düşünmüyorum; önce silahlar susmalı! Müziğin kimseye zararı yok. Ayrıcı müzik demek; sadece göbek atmak değil. Tabii ki ben de bu olaylar üstüne konserimi erteliyorum ama bunu tamamen askıya almamalı. Biz, insanlara aşkı anlatıyoruz, sevgiyi anlatıyoruz. Bunlar barışın olmadığı yerde zaten olmaz. O yüzden, bence daha çok şarkı söylemeliyiz.
EN SON HABERLER
- 1 Fenomen Nilay Toprak'a yaralama davası
- 2 Melis Sezen kıyafetleriyle denize girdi! İşte Melis Sezen’in o anları!
- 3 “Bebek’te gecekondu kirası veriyor” Kaya Çilingiroğlu’nun eski eşi Feraye Tanyolaç’la ev sahibi mahkemelik oldu!
- 4 Merak edilen gerçekleri tek tek anlattı! Şarkıcı Alişan’ın kardeşi Selçuk Tektaş’ın eşi Merve Tektaş yıllar sonra ilk kez konuştu! “Alişan’ın bize gölgesi bile yeter ama…”
- 5 Akif’ten Süreyya’ya evlenme teklifi!
- 6 Aynalı Tahir'in biricik aşkıydı! Yıllardır teknede yaşıyor! İşte Yeşim Büber son hali...
- 7 Aşkı Memnu'nun Adnan'ı Selçuk Yöntem'in 40 yaşındaki oyuncu kızı bakın kim çıktı! Meğer hepimiz tanıyormuşuz...
- 8 Asmalı Konak'ın Salih'i ile Zeynep'ini bir de şimdi görün! "Biz de bir zamanlar gençtik" Burak Altay ve Eylem Yıldız'ın değişimleri sosyal medyada olay oldu!
- 9 Yargı’nın şeker Mercan’ı Eylül Uğuz’un aslında ablası da ünlü! Meğer o çocuk oyuncu Eylül’ün ablasıymış!
- 10 Merve Ateş takipçilerini şoke etti! Yargı'nın Tuğçe'si Merve Ateş ile ilgili bu gerçeği kimse bilmiyordu!