Dubai denince aklıma önce şunlar geliyor; İnşaat, gökdelen, ışıklar, Dubai şeyhi El Maktum, lüks, alışveriş ve hepsinin özeti ihtişam... Yani 'kral' hayatlar... Ağustos ayında yaptığım tatilde, sıcağın etkisiyle olsa gerek (45 dereceydi) Dubai'nin fazla farkına varamamıştım. Daha doğrusu günler ve geceler, alışveriş merkezleri ve otel arasında geçmişti. Tozdan, nemden, göğe doğru yükselen hayalet binalardan fazlasıyla bunalmıştım.
Ve kendime hep şu soruyu sormuştum; Dubai bu gökdelenleri yapıyor ama bunları kimlere satacak?
Ekonomist değilim ama hissetmişim demek ki bir şeyler. Dünyanın en büyük ekonomistlerinden Andrew Lawrence'a göre; nerede dünyanın en yüksek gökdeleni yapılıyorsa, kriz kapıda demekmiş. Yani bütün gökdelenleri aşan yeni bir gökdeleni yapma yarışı ile ekonomik gerileme arasında güçlü bir ilişki varmış. (An itibariyle dünyanın en yüksek gökdeleni Dubai'de. Beş yıldır yapımı devam eden Burj Dubai'nin yüksekliği 800 metre ve 162 kattan oluşuyor.) Ve geçtiğimiz yıldan itibaren, bütün dünyayı sallayan ekonomik kriz sonunda Dubai'yi de vurdu...
"Acaba neler oldu, hayat durdu mu?" falan derken kendimizi bir kez daha Dubai'de bulduk. Hayat falan durmamış... En azından bizim gördüğümüz hayatlar. Mevsim güzel. Hayatlar içerilerden dışarılara taşmış. Anlatılacak çok hikaye var. Ama önce niçin orada olduğumuzu anlatalım. Son birkaç yıldır yaptığı ilginç projelerle krize meydan okuyan ve ard arda yaptığı kampanyalarla dikkat çeken Çeşme Sheraton Otel, bu kez bir Dubai kampanyası düzenlemiş. 30 Mart 2010 tarihine kadar Sheraton Çeşme'de 7 gece konaklayan tüm misafirlere (1015 TL ödüyorsunuz) Dubai Sheraton Four Points'te kahvaltı dahil 3 gece 4 gün tatil hediye... Sheraton Çeşme Emirates ile gidiş dönüş uçak biletlerini de hediye ediyor. Yer hizmetleri ve organizasyonlarda ise Dubai'de yerleşik tek Türk acentası olan Fly Express hizmet veriyor. İnanılmaz gibi geliyor değil mi? Krizin bu denli konuşulduğu günlerde kim çıkar da böyle bir şey yapar? Yaparsa nasıl yapar, niye yapar? Bir dolu soru...
Çeşme Sheraton Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı, gördüğüm en yaratıcı ve krize meydan okuyan adam İskender Dilek'e sordum bunları. Bütün dünyanın ekonomide zor sınavlardan geçtiği bugünlerde bu büyük işlere nasıl soyunduklarını anlattı. Ve anladım ki bunu başarmak için vizyon gerekiyor. İşin özü bu; fark yaratmak için yaratıcı düşünmelisin. Dilek, bu promosyonlar için (hepsini 'sheratoncesme.com'da görebilirsiniz) dünyayı dolaşıyor, insanlarla görüşüyor, onları ikna ediyor ve farkını yaratıyor.
Size de güzel bir tatil yaparken, bir sonraki 'bedava' tatilin hayalini kurmak düşüyor. Sürprizler de sizi bekliyor.
