Efendimiz’in çocukluğu ve ilk gençliği beyazperdede

İslam'ın doğuşunu ve Hazreti Muhammed'in (S.A.V.) çocukluğu ile ilk gençliğini farklı bir bakış açısıyla beyazperdeye yansıtan 'Hz. Muhammed: Allah'ın Elçisi', 28 Ekim'de vizyona girecek. Majid Majidi'nin yönettiği, Mahdi Pakdel, Alireza Shoja Nouri, Mohsen Tanabandeh, Dariush Farhang gibi oyuncuların rol aldığı yapım: İslamiyetle ilgili bugüne kadar çekilen en iddialı filmlerden biri.
30 MİLYON DOLAR HARCANDI
İki yıllık araştırmayla başlanan filmin çekimleri ve teknik detayları beş yılda tamamlandı. Film için Mekke ve Medine platosu hazırlandı. Platoların hazırlanması üç sene sürdü. 'Hz. Muhammed: Allah'ın Elçisi' için hiçbir masraftan kaçınılmayarak 30 milyon dolar harcandı. Bir annenin tüm âlemde yankılanan hasretinin de konu edildiği filmde, evliliğinin henüz ikinci ayında gönlünün efendisini toprağa veren Hz. Amine, onun tek emaneti, gözünün nuru Hz. Muhammed'ten (S.A.V.) sütü olmadığı için, iki aylıkken ayrı düşer. Bu ayrılık başka bir evde ise bereket ve sevinç olarak yankı bulmuştur. Efendimiz'in süt annesi Halime, bu güzel bebeğin nurunu ilk görüşte fark etmiş, ona öz evladı gibi bakmış ve ona bağlanmıştır. Bu özel çocuğu annesine teslim etme vakti gelmesi Halime'nin gönlünü dağlamaktadır. Hz. Muhammed'in (S.A.V.) dedesi Hz. Abdulmuttalib, torununun doğduğu gün, gökte ve yerde gördüğü olağanüstü hallerden, hanelerine inen nurun sebebini anlamıştır. Ama günden güne büyüyen Hz. Muhammed'in (S.A.V.) rahmeti ve bereketi kötü niyetli kişiler tarafından da fark edilince, yanlarında kalması ve tanınması tehlikeli hale gelmiştir. Evladının yokluğuyla tekrar sınanacağını anlayan Hz. Amine, kocası Hz. Abdullah'ın ölümünden sonra kendisine öz baba gibi kol kanat geren bu azametli, merhametli ve sevgi dolu adama karşı gelemez. Çünkü ikisinin de artık tüm kalpleriyle bildiği odur ki; Efendimiz'i, kendilerinden daha çok seven bir başkası vardır.