Son Güncelleme: Salı 15.11.2016
En büyük hayalim Steven Spielberg’le film çekmek
‘Dağ 2’ filminde rol alan Çağlar Ertuğrul, iki aydır Amerika’da oyunculuk eğitimi alıyor. Makine mühendisliği bölümünden mezun olan ancak hayallerinin peşinden giden Ertuğrul: ABD yolculuğumun sonu, bir film projesinde yönetmen Steven Spielberg’le çalışmaya kadar gitsin istiyorum
Çağlar Ertuğrul, Ufuk Bayraktar, Murat Serezli, Armağan Oğuz ve Ahu Türkpençe'nin oynadığı 'Dağ 2' filmi, geçen hafta vizyona girdi. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin desteğiyle çekilen film, Kuzey Irak'a bir operasyonla görevlendirilen Özel Kuvvetler Komutanlığı'ndan yedi kahraman bordo berelinin yolculuğunu anlatıyor. Filmin başrollerinden Çağlar Ertuğrul ile hem filmi, hem de kendisine dair merak edilenleri konuşmak istedim. 10 Kasım haftasına özel olarak giydik fraklarımızı, çıktık sokağa, koyulduk sohbete...
Herkese armağan olsun diyelim. Ön hazırlık süreci biraz uzun sürdü ama iyi ki de uzun sürmüş, çünkü demlenmiş oldu. Türkiye bir senede zor zamanlardan geçti ve film böyle bir zamana denk geldi. Bu planlı bir şey değildi. 'Dağ 2', durumdan çıkar sağlayacak bir film değil. Alper Çağlar, bu filmi iki sene önce yazdı.
Filmimizle askerimize ve tüm güvenlik güçlerimize motivasyon ve güç kaynağı olabilirsek ne mutlu bize. Filmde tek boyutlu bir kahraman yaratmaya çalışmıyoruz; kusurları ve arka hikayeleri olan çok özgün karakterleri işliyoruz.
İNGİLİZ KOMEDİLERİNİ SEVERİM
Kendimi gayet milliyetçi olarak tanımlıyorum; vatanseverim. İzmir Karşıyakalıyım ve bu ülkede doğduğum için gurur duyuyorum. Bayrağımı savunurum ama bunun yanında ülken için çalışmak, vergini eksiksiz ödemek, hak yememek, eğitimini almak, ülkeni yurt dışında en iyi şekilde temsil etmek de vatanseverliktir.
Galiba normalde çok duygusal olamadığım için oyuncu olmayı istedim, belki sahnede kendimi gösterebilirim diye. Şaka bir yana; okurken izlediğim filmlerin parçası olmak istiyordum. Önce kendimi tiyatroda sınadım ve çok da güzel tepkiler aldım.
Çok geyik bir yanım var aslında ama ciddiyetim onu örtüyor. İngiliz komedilerini çok severim ve onlar genelde ciddi olur ama bu ciddiyetin altında da çok zekice yapılmış espriler vardır. Herhangi bir jeste, mimiğe gerek kalmadan o espri çıkar. Kendimi komedide çok rahat hissediyorum. Hep derler ya; 'Komedi ciddi bir iştir' diye, gerçekten komedide konsantrasyonu sağlayabilmek zor. Ben, Zeki-Metin ikilisiyle büyüdüm ve hep kasetlerini izlerdim.
ABD'DE TÜRK LOKANTASI AÇABİLİRİM
Evet, öyle bir yanılsama oluyor. Tip ve zeka arasında ters orantı olduğunu düşünüyorlar ama şaşırtmak daha hoşuma gidiyor çünkü karşımdakiler için bir sürpriz oluyor. (Gülüyor) Hep mankenlikten geldiğimi sanıyorlar; öyle düşünebilirler, benim için sıkıntı yok ama mankenlik yapmadım.
Evet, Los Angeles'a oyunculuk eğitimi için gittim; iki ay oldu. Bu yolculuğun sonu, güzel bir film projesinde yönetmen Steven Spielberg ile çalışıncaya kadar gitsin istiyorum. Futbolcuların hayali dünya kupasında oynamaksa; benim de hayalim, en iyi yapıldığı yerde oyunculuk yapmak. Tabii ki orada daha çok balık var ama okyanus da daha büyük ve günün birinde 'Şansımı denemedim' demek istemiyorum.
Lisedeyken yıllarca lisanslı basketbol oynadım ama üniversitedede, birçok Türk genci gibi spordan vazgeçmek zorunda kaldım. Devam etseydim milli takım seviyesinde olabilirdim. Oyunculuk konusunda da ikinci bir 'keşke'm olmasın diye Hollywood'a atladım.
Gayet güzel gidiyor ve çok güzel arkadaşlıklarım var ama orada sadece okula odaklanıyorum. Kendime; 'Çok fazla gezip tozma ve kariyerine odaklan' diyorum. Yemeklerimi kendim hazırlıyorum, iyi de yapıyorum. Yeterli sermayeye ulaşabilirsem, bir Türk lokantası açmak istiyorum.
Ailem de, hocalarım da dedi. Zaten sanatçılığa çok sağlam bir kariyer gözüyle bakılmıyor. Annem ve babam; "Oğlum, mesleğini yapmayacak mısın?" diyor, onların içinde ukde kaldı. Bundan sonra mühendislik yapamam çünkü kalifiye durumda değilim ama başka şeyler yapmak istiyorum. Mesela yönetmen olmak istiyorum.
KAMERA KARŞISINDA OLAN HERKES ŞÖHRET DERSİ ALMALI
Onu örnek veriyormuş gibi olmasın ama az önceki konuştuğum konuyla paralel olarak, herhangi bir şekilde kamera karşında olan insanlara bir şöhret dersi verilmeli diye düşünüyorum. Şöhret, kişinin içinden bambaşka bir karakter çıkarabiliyor. Bunun yanı sıra çok ünlü olunca bazı şeylerden de ödün vermek zorunda kalabiliyorsunuz. Dolmuşa da, metroya da biniyorum. İstiklal Caddesi'nde yürümek hoşuma gidiyor, tavuk dönercide oturup tek başıma yemeğimi de yiyebiliyorum. Bunlar benim hoşuma giden şeyler ve bunlardan da ödün vermek istemiyorum.
Rahatsız etmiyor çünkü sempatik birisi ve çok da iyi bir oyuncu.
KADINLAR BAA ÖYARGILI YAKLAŞIYOR
Tabii öyle bir önyargıları oluyor. O yüzden, başta beni tanımamış kişiler daha çok ilgilimi çekiyor. Diğer türlü sahte bir noktaya gidebiliyor. Doğalıktan ve dürüstlükten yanayım ama bunu herkes kaldıramayabiliyor. İçinde bulunduğum durumu çok kıskananlar da oluyor ama bu karşılıklı güvenle aşılabilecek bir şey.
TANINMIYORSAM 'MÜHENDİSİM' DİYORUM
EN SON HABERLER
- 1 Akasya Durağı'nın çıtı pıtı güzeliydi son haliyle mest etti! İşte Akasya Durağı'nın Dilek'i Pelin Sönmez'in muhteşem değişimi...
- 2 Nihat Doğan ve eşi Arzu Doğan boşanıyor! İranlı hayranı eşiyle mutluluğu kısa sürdü...
- 3 Bahar'ın Rengin de estetik mucizesi çıktı! Oyuncu Ecem Özkaya'yı doğal güzel sananlar hüsrana uğradı!
- 4 Tamer Levent’in oyuncu oğlu bakın kim çıktı! Meğer Ferhunde Hanımlar’ın yıldızıymış...Gözlerini babasından almış!
- 5 Minik Cadı filminin çocuk yıldızıydı! Şimdi 54 yaşında! Ünlü oyuncuyu tanıyabildiniz mi?
- 6 İrem Derici ile Gökhan Fırat ayrıldı... Aşk bitti dövme kaldı
- 7 Kuruluş Osman'da Osman Bey’in Bursa yolculuğu!
- 8 Duygu Nebioğlu'nun Metin Akpınar'a öfkesi dinmiyor! 'Sesimizi duymadınız'
- 9 Kızını kucağına almak için gün sayıyor! Karnı burnunda Yıldız Çağrı Atiksoy ile Berk Oktay’dan mutluluk pozları!
- 10 "Dudağımla pipet bile tutamıyorum" demişti! Şarkıcı Lara tam bir estetik harikası oldu! Son hali 'Yok artık' dedirtti