Son Güncelleme: Pazar 22.10.2017
Entelektüel olmak için çok çabaladım
‘Kırgın Çiçekler’e ‘Komiser Ali’ karakteriyle dahil olan Burak Tozkoparan: Bugünkü başarıma şans diyemem. İşin içine girdikten sonra çok çalıştım, elimden gelen her şeyi yaptım. Daha çok okudum, izledim, dinledim ve araştırdım. Yani aslında kendime entelektüel yatırım yaptım
Oyunculuk çocukluk hayalim değildi. Tek derdim müzik yapmaktı ve liselerarası bir müzik yarışmasında birinci oldum. Sonrasında Okan Üniversitesi bana burs verdi; tabii ki ilk baktığım bölüm konservatuvardı ama o bölüm olmadığı için sinema- TV okumaya karar verdim. En azından kendi müzik kliplerimizi çekeriz diye düşündüm. Okula başladıktan sonra sinema tarihçisi hocam Burçak Evren, "Ne olmak istiyorsunuz?" diye sormuştu, ben de "Müzisyen olmak istiyorum" dedim ama kendisi oyunculuğa yönelmemi söyledi. Kendimi o yönde de geliştirmeye başladım ve önce birkaç reklam filminde yer aldım. Ardından üç yıl süren bir diziyle profesyonel oyunculuğa başlamış oldum.
ZAYIFLAMASAM BU İŞİ YAPAMAZDIM
Annem ve babam bana öyle çok güveniyorlar ki, "Burak, kendine zarar verecek bir durumun içinde olmaz" dediler. Zaten ben de bunun farkındayım ve nerede durmam gerektiğini tahlil edebiliyorum. Yer aldığım iki dizide de işin ve ekibin kalitesi çok iyi olduğu için oyunculuk yolculuğumda bu tecrübeler benim için iyi rehber oldu. Çok şanslıyım çünkü hep iyi insanlara denk geliyorum. O yüzden herhangi bir sorun yaşamadım, zaten hayatımda hiçbir şey değişmedi. Tek değişen şey; abimle birlikte dışarı çıktığımızda iki erkek olduğumuz için mekanlara giremiyorduk ama artık tanıdıkları için alıyorlar. (Gülüyor)
Bu çok efsane bir olay diyebilirim. Çok fazla faydasını gördüm, bir kere mental olarak iyi hissettiriyor. Üstüme bir şey giyiyorum ve sonunda oluyor. (Gülüyor) Küçüklüğümde de tombik bir çocuktum, zaten yemeği de çok severdim. Mıhlamalar, hamsili pilavlarla büyüdüm; tamamen Karadeniz kültürü diyebilirim. 100 kilo kalsaydım, belki de oyuncu olamazdım. Bir rol için kilo alınır ama kiloluyken istediğim gibi bir oyuncu olabilir miydim bilemiyorum. Zayıfladıktan sonra tabii çevremin ilgisi de değişti. Birileri 'Şişkosun' dediği için değil, kendim istediğim için zayıfladım. Spor yaptığım zaman kendimi mutlu hissediyorum. Dondurmalı profiterol yerine, protein tozlu muzlu dondurma yiyorum. Sanırım spor alışkanlığı hayatımda verdiğim en doğru kararlardan biri oldu.
Tabii ki de mutlu eder. Bu tür yakıştırmaları ben de çevremden duyuyorum ve çok mutlu oluyorum. Kafama koyduğum şeyi yapmayı seviyorum. Bugüne kadar iki şeye bulaştım; biri müzik oldu, diğeri de oyunculuk. Her koşulda ikisi için de çok çaba gösteriyorum. Her zaman daha iyisi için uğraşıyorum.
Hiç tahmin etmezdim ama bugünkü başarıma tamamen şans diyemem. İşin içine girdikten sonra çok çalıştım ve elimden gelen her şeyi yaptım. En başta işimi severek yaptım. Daha çok okudum, izledim, dinledim ve araştırdım. Kendime entelektüel bir yatırım yaptım. Mesleğim beni bırakmadığı sürece; artık ne müzisyenliği, ne de oyunculuğu bırakırım. Alt yapımda müzik olduğu ve sinema-TV okuduğum için ileride oynayacağım filmlerin hem müziğini, hem de yönetmenliğini yapmak isterim.
SETE İKİ GÜNDE ALIŞTIM
Bence zor değil. Kız arkadaşımı göstermemek gibi çabam olmaz. Kız arkadaşım varken zaten hep göz önündeydik. Şimdi yok, olsa yine saklamam.
Sonuçta üç yıl boyunca 'Paramparça' dizisindeydim ve orada bir aile olmuştuk. Oradaki rol arkadaşlarım gerçekten kız kardeşim, Erkan Petekkaya da babam gibiydi. Civan Canova da ailemden biri gibiydi. 'Kırgın Çiçekler' açısından söyleyecek olursam, bir aileye sonradan dahil olmak biraz garip geldi ama ona da alışmam iki gün sürdü. Ekipteki herkes çok iyi ve benim için destekleyici konuştular.
Tatildeydim ve senaryo geldi. Okudum, farklı bir deneyim olacağını düşündüm. Önceki dizide; zengin, evin umursamaz çocuğu ve gelgitleri olan birini oynuyordum. 'Ali' tam tersi; çok net ve tavrını hiçbir şekilde bozmuyor. Belki de tek ince noktası hep 'Eylül' olacak. Ben de onu hissederek oynamaya çalışıyorum.
SARIŞIN OLSAM DA BAZI KONULARDA SERTİM!
YAPAMADIKLARIMI OYNARKEN YAPIYORUM
Değişik bir duygu; bugüne kadar elime silah almamışım ama 'Kırgın Çiçekler'de komiseri oynadığım için silahlarla haşır neşirim ve sürekli kavga ediyorum. Gerçekte kavga ettim mi, emin ol hatırlamıyorum. Burak'ken yapmaya cesaret edemeyeceğim birçok şeyi oynarken yapabiliyorum, belki de bu iyi geliyor.
GÜLÜ SEVEN DİKENİNE KATLANIR
Çalışma zamanları belli olmayan bir meslek yapıyoruz ama gülü seven dikenine katlanır. Maddi-manevi getirisi yüksek olan bir işten bahsediyoruz ve kimse kusura bakmasın ve 'Çok çalışıyoruz' demesin. Biz yeri geliyor iki sahne çekiyoruz ve evimize dönüyoruz ama ışıkta ya da kostümde çalışan arkadaşları görüyorum, onlar her gün çalışıyorlar. Evet, zor bir iş yapıyoruz ama asıl fiziksel zorluğu teknik ekipler yaşıyor.
EN SON HABERLER
- 1 Birçok kişi bilmiyordu... Onu Seda Sayan olarak tanıyoruz! Seda Sayan’ın gerçek ismini biliyor musunuz?
- 2 61 yaşındaki Serpil Çakmaklı yıllar sonra ortaya çıktı! Serpil Çakmaklı eski eşi Yalçın Dümer ve kızı hakkında şok gerçeği açıkladı! “Bu saatten sonra değişmez…”
- 3 Türkan Şoray'ın estetiksiz halini görenler doktorunu tebrik etti! Meğer doğal güzel değilmiş!
- 4 Yeşilçam’ın tonton dedesi olarak gönüllere taht kurdu! Nubar Terziyan meğer ünlü şarkıcının dayısıymış!
- 5 Şarkıcı Zara kısa sürede 9 kilo vermişti… Şarkıcı Zara spor paylaşımıyla düşman çatlattı! Fit haliyle ve güzelliğiyle mest etti!
- 6 Ayşecan Tatari ile Edip Tepeli boşanıyor mu? Ayşecan Tatari’nin annesi Aliye Uzunatağan açıkladı!
- 7 Meğer o çocuk oyuncu Eylül’ün ablasıymış! Yargı’nın şeker Mercan’ı Eylül Uğuz’un aslında ablası da ünlü!
- 8 İbrahim Tatlıses'in ilk eşi Adalet Sara hacca gitti! Annesini uğurlayan Ahmet Tatlıses'ten duygusal mesaj! 'Bu kadar büyük bir inancın olmasa nasıl geçerdin bu fırtınalardan?'
- 9 10 yıldır aynı yastığa baş koyuyorlar! Yargı’nın İclal Savcı’sı Defne Kayalar’ın eşi bakın kim! Meğer eşiyle aynı dizideymiş!
- 10 Yargı’nın Savcı Efe’si Ulvi Kahyaoğlu gerçek hayatta bakın kiminle sevgili! Meğer ünlü yönetmenin oyuncu kızına gönlünü kaptırmış!