Son Güncelleme: Pazar 04.01.2015
Erdoğan Türkiye'nin ruhunu yeniden diriltti
Son günlerde siyasi söylemleriyle dikkatleri üzerine çeken Tuğçe Kazaz: Yeni Türkiye'de dirilen, Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti hükümetinin ruhu değildir. Dirilen; Yavuz Sultan Selim'in Sina Çölü'nü geçerkenki inancı ve Kurtuluş Savaşı'nın ruhudur
Tuğçe Kazaz'dan İnönü çıkışı: Felaket! - TIKLAYIN
Belki de şimdi tam zamanıydı. Belki de içimdekinin tamamlanması gerekiyordu. Yaradan'ın önüme fırsatlar, mucizeler, lütuflar getirdiği zamanlar; şimdiki zamanlarım. Magazin figürü olmak konusu ise; evet zamanında buna sebebiyet verecek yanlışlarım oldu. Bir hastalıktı diyelim, geride kaldı. Umarım gençler benim geçmişte yaptığım hataları yaparak sadece magazinel olma çabası içerisine girmezler.
Tuğçe Kazaz: Kılıçdaroğlu Pensilvanya'da çiftlik kursun - TIKLAYIN
GÜLEN İADE EDİLMELİ
Kendimi okumaya başladığımda hayatım değişti diyebilirim. Yazarı da belli; bizi yaratan...
Tuğçe Kazaz boyun ağrısından namazla kurtuldu - TIKLAYIN
Dünyanın bir okul olduğunu düşünecek olursak; sınıflar, dersler ve sınavlar hiç bitmiyor. Çalışkan bir öğrenci olduğumu düşünüyorum ancak cahillik yıllarımda işlediğim hatalardan, insanlığın kendine yaptığı zulümden ve potansiyellerimizin çok altında hayatlar yaşamamızdan dolayı üzgünüm. Sevebildiğim, benden sonraki nesle eserler bırakmaya uğraştığım ve öğrendiklerim için mutluyum.
Dış tehditler, içten bizi birbirimize düşürmek adına interaktif çağın getirdiği cyber savaşta sosyal medyayı bir silah olarak kullanıyor. İnsanları korkutarak onlara istediklerini yaptırabileceklerini düşünen bir zihniyet yapısıdır bu. Klavye şövalyeciliği yapanlar ve zarar verenler, bir gün mutlaka bunun bedelini ödeyecekler.
Doğru bildiklerimi söylemenin adına sivrilik deniyorsa, evet. O kadarını bilmiyorum ama bence sivrilik değil. Olumlu ama az bir kesimden de olumsuz tepkiler alıyorum. Söylediğim şeyleri tepki için değil, insanlara doğru şeyler aktarma niyeti ile söylüyorum.
Paralel Yapı dediğimiz olgunun bu ülkeye çok zararı oldu. Ülkenin organlarını klonlayarak içeriden örgütlediğin insanlarla beraber; hukuk, emniyet, Başbakanlık ve Genelkurmay'ın birbirlerine olan güvenini kırıyorsun. Bu yapıldıktan sonra 17 farklı merkezden borsamıza müdahale edilerek aynı anda paralar hortumlandı. Bu olmasaydı; bugün bu para devlet tarafından vatandaşların hizmetine harcanacaktı. Türkiye'nin şu anda içinde 1 milyonun üzerinde vatandaşı olan ve gözetmek zorunda olduğu Suriye politikaları gereği; giden tırları yaz mevsiminde durduruyor, turizme, ülkenin kazancına yine zarar veriyorsun. Amaç; hükümeti devirmek, barış ortamını sekteye uğratmak, Kuzey Irak'tan gelen enerji arzının önüne geçmek. Bu anayasal olarak suçtur. Bütün bunların ötesinde dine siyaset karıştırmanın günah olduğunu söyleyen bir cemaatin bunları yapmış olması kafa karıştırıcı. Bunca yıldır emek vermiş insanların haksızlıkla ellerinden yönetimi almak için ülkeyi darbeye götürmeye çalışanlar, ihanet edenler hak ettikleri cezaya çarptırılmalı.
Sayın Erdoğan'ın hâlâ bu tutumu sergilemesi, bunu çözmeye çalışması olumlu ve umut verici. Bu yapıyla mücadele edileceğinin göstergesidir. Uluslararası hukuk çerçevesinde; eğer ki bir ülkenin vatandaşı ülkesinde suç işlemiş ve yurt dışına kaçmış ise, hele hele bu kaçtığı ülke, vatandaşı olduğu ülkenin müttefiki ise geri iadesi yapılmalıdır. Suçu ne ise konu yargıya intikal etmelidir. Ancak Amerika'nın, Gülen'i Kanada gibi ülkelere göndereceğini, kendisinin dünya gözünde yapması gerekeni yapmış gibi görünüp aynı zamanda Gülen'in önünü açacağını düşünüyorum. Bu süreci, Türkiye'nin Ortadoğu'da atacağı adımlar ve IŞİD ile ilgili alacağı tutum belirleyecektir.
Artık biliyorum ki; dünyanın neresinde olursa olsun, bir T.C. vatandaşının başına bir şey geldiğinde, yanında Türkiye Cumhuriyeti duracak. Vatandaşın can güvenliği, bir ülkenin dünya politikalarından önemli. Artık can güvenliği ortadan kalktığı için de bugüne kadar terör örgütlerine karşı nasıl bir tavır sergilediyse, bundan sonra da aynı tavrı sergileyeceğine inanıyorum. IŞİD'in, uygulatılamayan devlet politikalarının uygulatılması için küresel oyun içerisinde ortaya çıkmış kontrolsüz güç olduğunu düşünüyorum. Ama düşündürücü olan şeyler var. PKK'ya ya da yakın zamana kadar bütün insanlığın utancı olan İsrail'in devlet terörüne karşı bu kadar kararlı bir tavır sergileyemeyen BM'nin, 193 üyesine rağmen beş üyesinin kararına göre hareket etmesi adaletsizlik. İnsanlığın faydasına gibi görünen kuruluşun, bu beş ülkenin çıkarlarına göre yönetilip yönetilmediği akıllara geliyor.
EN SON HABERLER
- 1 Hepsi grubu kızlarından Cemre Kemer ikinci kez anne oldu!
- 2 Demet Akalın, Zuhal Topal'la 10 yıldır neden küs olduğunu açıkladı! Bir dönem yedikleri içtikleri ayrı gitmiyordu...
- 3 Ceyda Düvenci ile büyük bir aşkla evlenmişti... 90'ların yakışıklısı Kaan Girgin'e yıllar acımadı! Son hali üzdü...
- 4 Bahar'ın yıldızı Demet Evgar'ın makyajsız haline yorum yağdı "Çilleri yok muymuş?"
- 5 Seda Bakan eşini evliliğe bakın nasıl ikna etmiş! Ali Erel ile 2014 yılında dünya evine girmişti...
- 6 Sihirli Annem'in Perihan'ı usta oyuncu Gül Onat yaşadığı zor günleri ilk kez anlattı: "Hep ölümü bekledim... Can düşmanım bile bu hastalığa yakalanmasın’’
- 7 9. kez burun ameliyatı olan Murat Dalkılıç'ın son hali üzdü! Bu sen olamazsın!
- 8 Bir dönemin en güzel kadınıydı! Brooke Shields şimdi tanınmaz halde...
- 9 "Hadi artık evlenin" Yasmin Erbil sevgilisi Yiğit Poyraz'la spor salonundan pozlarını paylaştı!
- 10 Kızılcık Şerbeti'nin Doğa'sı Sıla Türkoğlu'nun "estetiğim yok" dedi eski fotoğraflar ortalığa saçıldı! Sosyal medyanın diline düştü!