Ev borcu bitene kadar tiyatroyu erteledim

Ünlü tiyatrocu Altan Erkekli, her pazar TRT 1'de 'Sen Olsan Ne Yapardın?' adlı programla ekrana geliyor.
Programında yardımlaşma ve iyilik öykülerini ekrana taşıyan Erkekli, 1 milyon dolara Bahçeköy'de ev aldığı haberleriyle gündeme gelmişti. Ünlü oyuncu, GÜNAYDIN'ın sorularını yanıtladı...
'Sen Olsan Ne Yapardın?' programına nasıl başladınız?
Herhalde bugüne kadar yaptığım işlerdeki sevgim ve inancım, yapımcımız Işıl Baştuğ'un dikkatini çekmiş.
Ben böyle bir program çekeceğini bilmiyordum. Amerika'da 10 yıldan fazladır devam ettiğini ve hayatta iyi insanların çoğalması adına yapılmış bir program olduğunu söylediler. 'İyi insanların çoğalması' çok önemli bir söz. Bu, hepimizin arzu ettiği bir şey. Birkaç bölüm izlettiler, inandım ve yapmamız gerektiğini düşündüm.
TRT'nin bu işle ilgileneceğini düşünerek teklifi kabul ettim.
BU BONKÖRLÜĞÜ BEKLEMİYORDUK
Programda herkes, yardıma muhtaç kişilere yardımcı olmaya çalışıyor.
Herkes gerçek olamayacak kadar iyi niyetli görünüyor... Evet, hikayeleri tüm çıplaklığıyla veriyoruz ve hepsi gerçek. İlk programdaki teyzeye sarılıp ağladım ama o kısmı montajda çıkardık. İlk bölümde çevresinde olanlara duyarsız şekilde alışverişine devam eden bir adamı da gösterdik. Yüzdeye vurduğumuzda kadınlar, yardım etmek için daha çok çırpınıyor. Bu kadar bonkörlük ve bu kadar içten tepkiler beklemiyorduk.
Biz toplumda iyi niyetli duyguların yeniden alev almasını, yardımsever insanların çoğalmasını ve hayatı anlamlandırmayı istiyoruz.
Büyük şehirde yaşamanın birçok zorluğu var. Sizin de çekinceleriniz oluyor mu?
Olmaz olur mu! Tinerciler, para vermedi diye bir SAT komandosunu bıçaklamıştı geçmişte. Para vermek onlara kötülük yapmak aslında, vermemek de öyle. Onlardan ürküyorum.
Eskiden böyle değildi; birisi bıçak çıkardığı anda 10 kişi üstüne atlardı.
EVİ 10 YIL KREDİYLE ALDIM
Para, şöhret ve ün sizin için peş peşe geldi...
Para mı? Size bir telefon numarası vereyim, bankaya ne kadar borcum olduğunu söylesinler...
Peki yeni aldığınız ve 1 milyon dolara mal olduğu yazılan ev?
59 yaşındayım, yıllardır tiyatro yapıyorum. Evi, 'son durağımız' deyip 800 bin liraya aldık. İçine yaptırdıklarımızla birlikte yüksek bir meblağ tuttu tabii. Evi, 10 yıllık banka kredisiyle aldım. Ben zannediyorum ki, bana hayat sigortası yaptılar. İki yıldır ödüyorum, sekiz yılı kaldı. Bankada bana sigorta yapmadıklarını, bana bir şey olursa ailemin o parayı ödemesi gerektiğini söylediler. Çok üzüldüm, artık ölürsem öleyim diye düşünmüyorum.
Peki evle ilgili çıkan haberleri gördüğünüzde ne hissettiniz?
Çıkan haberde bir de 'En büyük hobisi, karısı ve kızıyla çimlerde oynamak' diye yazıyordu. İyi de benim üç oğlum var! Uyduruk kaydırık şeyler de oluyor bazen. (Gülüyor)
Hâlâ akbiliniz var mı peki?
Tabii ki... İstanbul'da yaşayıp da onun olmaması çok saçma. (Akbilini gösteriyor) Metroyu, metrobüsü kullanacaksınız, bu bizim gerçeğimiz.
Çocuklarınızla aranız nasıl?
Üç oğlum var; küçüğü 2.5 yaşında, ortanca lise 1'e gidiyor, aynı zamanda yarı zamanlı piyano okuyor. Büyüğü Efe ise 22 yaşında; tiyatro bölümü mezunu. Hatta bizim programda da rol alıyor.
Oğlunuzun tiyatrocu olmasıyla ilgili ne düşünüyorsunuz?
Hem uluslararası ilişkileri, hem de tiyatro bölümünü kazandı. Ona uyarılarda bulundum, "Efeciğim, tiyatro benim başladığım zamanlardaki gibi değil" dedim. Biz Ankara Sanat Tiyatrosu'ndayken günde 18 saat tiyatro yapıyorduk. Oğluma "Bu işte çok acı var" dedim. Efe, "Ben acı çekmeye çok hazırım" dedi. Şu anda arkasında duruyoruz bakalım.
OĞLUMLA OYNAMAK İSTERİM
Sizin aileden hep sanatçı mı çıkacak?
Valla keşke devam etse... Çünkü bu ülkede, sanat sayesinde bir şeyleri değiştirmek gerekiyor. Kurtuluş sanatta bence. Böylece kadın cinayetleri azalacak, sevgiyle yaşayan insanların sayısı çoğalacak.
Oğlunuzla ilgili en büyük hayaliniz ne?
Çok başarılı olduğunu görüyorum.
Beraber bir tiyatro oyununda rol alırsak çok mutlu olurum.
Peki şu anda var mı böyle bir proje?
Şu an tiyatro yapma şansımız yok çünkü o borçları temizlemek lazım.
Tiyatroyla dizi aynı anda olmuyor.
Tiyatro, büyük disiplin gerektiren bir iş. Tiyatroda mazeret yok; lokantada, eczanede başınıza bir şey geldiğinde 'Bugün kapalıyız' diyebilirsiniz ama tiyatroda böyle bir şey olmaz.