Evden ‘Mangala gidiyorum’ diye çıkıp oyuncu oldum

Son zamanların parlayan oyuncularından Muharrem Türkseven, GÜNAYDIN'a konuştu...

Oyunculuğa nasıl adım attınız?
Aslında oyunculuğa başlama hikayem çok komik. Ben Çanakkaleli'yim. Ailem hala orada ikamet ediyor. Edremit'te okudum. Bir gün anneme "Edremit'e arkadaşlarla mangal yapmaya gidiyorum" dedim. Gidiş o gidiş... İstanbul'a kaçıp oyuncu oldum, bundan kimsenin haberi yoktu. Ailem beni daha çok mühendis, eczacı gibi mesleklerde görmeyi hayal ediyordu ama ben tiyatro aşığıydım. Eğlenceli bir adamdım, gösteri dünyasına girmeliydim.
Oyunculuk eğitimine nasıl başladınız?
Öz ablam gibi sevdiğim Melda Abla'm vardı İstanbul'da. Para biriktirip İstanbul'a gelince Müjdat Gezen Sanat Merkezi'ne beni götürdü beni. Okul sınavları sırasında Ahmet Gülhan'la tanıştım. Kazanamamaktan korkuyordum. Kaygımı ona anlattım. Hatta kazanamazsam okulda kalıp bahçe işlerine bakabileceğimi, o sırada da sınava tekrar hazırlanabileceğimi söyledim. Kendisi bu söylediğime çok duygulanmış. Sağ olsun bana babalık yaptı. Okuldan da burs aldım.
Ailenize oyunculuk okulunu kazandığınızı nasıl söylediniz?
İstanbul'da iki katlı otobüsün üst katındaydım. Farkında değilim ama bütün yolcular beni dinliyormuş. Telefonda anneme kazandığımı nasıl duygulu ve sesli bir şekilde anlattıysam; telefonu kapattığımda herkes beni alkışlıyordu. Annem de çok mutlu oldu, benimle gurur duyduğunu söyledi.
İstanbul'daki ilk zamanlarınız nasıl geçti?
İstanbul'a geldiğimde Ümit Kantarcılar ve Korhan Erduran bana evlerini açtı. Bir sene elimi cebime attırmadılar. Nereden geldiğimi bilen bir insanım. Şımarık değilim.
Dram mı kolay, yoksa komedi mi?
Güldürmek daha zor. Komedi oynayan bir kişi hepsini oynar. Ağlatmak işin kolayı. Tabii ki ikisinin de kendi içinde zorlukları var.
Siz hangi türde ilerlemek istiyorsunuz?
Komediyi severim ama komedyenim diyemem. Ben oyuncuyum. Bir rolde güldürürken diğer rolde ağlatabilmeliyim ama beni görenler 'Daha çok komediye yakışıyorsun' derler.
Oyunculuk dışında nelerle uğraşıyorsunuz?
Oyunculuk haricinde sunuculuk yapıyorum. Annemin ve babamın memleketteki zeytinyağlarını satıyorum. Sette adım zeytinyağı tüccarına çıktı. İleride şarküteri dükkanı açabilirim aslında...

SOKAKTA ESKİ SEVGİLİMİ ARARKEN EŞİMİ BULDUM
Eşinizle nasıl tanıştınız?
İstanbul'a geldikten sonra tanıştım. Eşim, klinik psikolog. Tanışma hikayemiz çok ilginç. O zaman eski kız arkadaşımdan yeni ayrılmıştım. Onu görebilme ümidiyle, birlikte zaman geçirdiğimiz mekanları turlardım. Bir akşam yine onu aramaya çıktım. Bir mekanda tek başıma takılırken birisi yanıma gelip "Neden kafanda kapüşonun var, kimden kaçıyorsun?" dedi. Ben de ünlü olduğumu söyleyerek onu kandırdım. Sonra sohbet etmeye başladık. O zaman yanıma gelen o hanımefendi benim eşim oldu. Bir kızımız var. İyi ki o gece tanışmışız, iyi ki hayatıma girmiş. Her şeyden önce kalbi çok güzel bir insandır.
En sevdiğiniz yönünüz nedir?
Plansız oluşumu seviyorum. Spontane yaşamayı çok seviyorum. Eşimle bu konuda kavga ediyoruz çünkü o çok planlıdır. Ne giyeceğine üç gün önceden karar verir. Bende her şey anlık gelişir.