Şu attığım başlığı görünce kendime şaşıyorum vallahi. Vay be! Bakın bendeki şu değişimin hikâyesine. Efendim günlerden bir gün, eski sevgilimle evlilik hakkında konuşuyorduk. Malum, ilişkinin
'aşk üstü gözü kör' evresinde genellikle bu muhabbetlere girilir. Niyeyse taze aşıklar bayılır gelecekle ilgili atıp tutmaya. Kimse demez dur daha hayrola? Neyse, hiç unutmuyorum bana dönüp şöyle demişti sevgilim; "
Ayşeciğim evlenirsek sana sözleşme imzalatacağım, şimdiden haberin olsun."
SİZ İMZALAR MIYDINIZ?
Benimki eksik olmasın, ilişkimiz boyunca kafamdan aşağı birçok kez soğuk su indirmişti ama bu en soğuğuydu herhalde. Saftım, şapşaldım, aşıktım ve aklımı kaçıracaktım.
Yani şimdi bana aşık olan adam, sevgilim, tırnağımın eti benden nasıl böyle bir şey isterdi? Ne demek evlilik sözleşmesi yahu? Aşka n'oldu? 'Sonsuza dek mutlu yaşadılar'a noldu? N'oldu ha, n'oldu? Alooo...
Yoksa benim sevdiğim adam hesap kitapçı biri miydi? O kadar körleşmiş miydim yoksa? O an kendimi nasıl kötü hissettiğimi anlatamam.
İnandığım masalların içinde yavaş yavaş boğuluyordum sanki. Tabii kavga koptu. Ortalık birbirine girdi ve her konuda olduğu gibi bu
'evlilik sözleşmesi' meselesinde de anlaşamadık... Aradan yıllar geçti, şimdi
Cem Uzan-Alara Koçibey boşanmasıyla evlilik sözleşmesi yine gündeme geldi. Soruyorlar ünlülere:
"Siz imzalar mıydınız?" diye...
BONUSLAR AŞKI SOLLAR
Romantik ünlülerimizin yüzde doksan dokuzu itirazda; 'Aşkta hesap kitap olmaz' diyor.
Ve fakat, insan iki soluklanıp kendine bir çay koyunca o kadar farklı düşünebiliyor ki... 'Aşkta hesap kitap olmaz' doğrudur fakat sorarım size sayın okur;
evlilik aşka dair bir kurum mudur? Bence değildir. Tamam!
Aşıkken evlenebilirsiniz ama evliliğin size hediye ettiği bonuslar zamanla aşkı sollar. Bunun ailesi var, kavgası var, çocuğu var, iyi günü var, kötü günü var, para sıkıntısı var, bunalımı var, aldatması var, aldatılması var, sıkılması var, pişman olması var, mutlu olması var ve nesi yok? Cevap veriyorum: Garantisi yok!
Yani şimdi sen eşek gibi çalışacaksın, para kazanacaksın ve bir adamla-kadınla iki senecik bile evli kalmış olsan, bütün kazandığının yüzde ellisini ona hediye edeceksin öyle mi? Yapma ya... Ya da ben bir kadın olarak aşk uğruna evleneceğim, salaklığım tutacak kariyerimi ikinci plana iteceğim, çocuk yapacağım sonra adam beni aldatacak ve ben mahkemenin karar vereceği üç kuruş tazminata boyun eğeceğim. Yansın yıllarım öyle mi?
SÖZLEŞME HUZURDUR
Olmaz öyle iş!
Ne adamlar-kadınlar gördüm, yılların birikimlerini eşlerine vermek zorunda kaldılar. Ne kadınlar gördüm çocuklarıyla dımdızlak ortada kaldılar. Bence bu devirde aklı olan çatır çatır evlilik sözleşmesi yapar.
İki tarafın da haklarının korunması ve kimsenin mağdur olmaması için en iyi formül budur. Ayy tamam! Aşk çok önemlidir, hesapsız kitapsız yaşamak ne de romantiktir değil mi? Yok kuzum.
Hele aradan zaman geçsin ben görürüm sizin aşkınızı... Bu kadar çift boşuna gürültü patırtı içinde boşanmadı, boşuna çekilmedi kılıçlar.
O yüzden iyisi mi siz şimdiden işinizi sağlama alın. Aşkınız da olsun, garantiniz de... Evlilik sözleşmesini hesap kitap olarak algılamayın, o sizin huzurunuzdur, huzurunuz!
