Sabahın erken saatlerinde uyanıp yatakta pineklemeye, bir yandan da gece hayatında neler olup bittiğini öğrenmek için sosyal medyada paylaşılanlara bakmaya bayılıyorum. Gece kontrolsüzce paylaşılan video ve fotoğraflar, sabah muhtemelen birkaç saat içinde imha ediliyor.
Hepimiz yapmıyor muyuz; geceleri gaza gelip paylaşım yapıyor, sonra sabah hop siliyoruz! O yüzden erkenden uyanın ve arkadaşlarınıza pişmanlık hissi çökmeden önce, paylaştıkları ne var ne yoksa izleyin. Sonra onları dilinize dolamanın keyfi bir başka oluyor canlarım.
Peki bu hafta sonu neler oldu, merak ediyor musunuz? Gelin bir özet geçelim...
Zorlu PSM'de gerçekleşen müzik festivali Sonar Istanbul, sabahın ilk ışıklarına kadar devam etmiş. Ben de geçtiğimiz yıl festivalin Barselona'daki versiyonuna katılmıştım.
DJ Mabbas, saat 04.15'te performans sergilemeye başlayıp sabah 06.30'a kadar gençlere after party kafası yaşatmış. Enerjisi kalanlar; hiç ara vermeden, uykusuz bir şekilde festival alanından Nişantaşı Must'taki pazar partisine geçiş yapmış. Açık büfe karbonhidratlarına kurban gidenlerin vay haline!
Sonar Istanbul festivaliyle, şehirde tüm hafta sonu parti havası esti.
TEYZEYLE ELLER HAVAYA!
İstanbul gece hayatının hastasıyım; eşi benzeri yok. Gidilecek çok mekan var ama günün sonunda babanla, annenle, hatta halanla ve teyzenle aynı mekanda yemek yiyip dans edebiliyorsun. Popüler yerlerin listesi kısıtlı; tanıdık birileriyle karşılaşmamak büyük çaba gerektiriyor.
İşte örneği... Ceylan Çapa ile teyzesi Çiğdem Kayalı, Etiler Fenix'teymiş hafta sonu. Ceylan'ı teyzesiyle aynı dans pistinde görenler, 'Biz anne-babamızla aynı restoranda karşılaşmamak için kaçışıyoruz, hatta çoğu zaman yalan söylüyoruz.
Onlarınki cesaret işi, vallahi helal!' diyordu. Ben de babamla aynı kulüpte eller havaya takıldığımızı bir düşündüm de... Yok yok, hiç şansımız yok... İyi ki farklı şehirlerde, farklı kafalarda yaşıyoruz.
Roisin Murphy de festivaldeydi.
EVİ OTELE DÖNÜŞTÜRMEK...
Cihangir'deki evimde oturan kiracım taşındı, ev birkaç aydır boş duruyor. Emlakçılar kiraya vermek için sırada ama ya istediğim rakamın çok altında teklifler geliyor ya da evi kısa süreliğine kiralamak isteyenler çıkıyor. Bu bana çok ilginç geldi. Emlakçıma sorduğumda, "Bu aralar özellikle Cihangir bölgesinde durum böyle" deyip "Evinizi AirBnB yapın" diye öneride bulunuyor. "Peki nasıl olacak o iş?" diyorum.
Şöyle oluyormuş: "İkinci el, ucuza mobilyalar alın. Bir L kanepe, sehpa ve birkaç temel beyaz eşya... İstanbul'da bir-iki günlük kalacak olan turistlere evinizi kiralayın. Hem böylece daha çok kira geliri elde edersiniz." Bunu işe çevirip evlerini turistlere otel niyetine kiralayan birçok kişi varmış. Peki ben şimdi ne yapacağım? Kendi evimde yıllardır kullanıp sıkıldığım eşyaları oraya yollayıp AirBnb sistemini deneyeceğim. Bakalım neler olacak...
