Mutlu Kaya'yı artık tanımayan yok. Fox'un Sesi Çok Güzel yarışmasına katıldıktan sonra başından vurulan ve günlerdir ölüm kalım mücadelesi veren 19 yaşındaki genç kız, neredeyse her gün haber bültenlerine, gazete sayfalarına konu oluyor. Gelin görün ki, dramın altında yatan daha büyük bir dramı Beyaz TV'nin Söylemezsem Olmaz programı ortaya çıkardı. Mutlu'nun annesi Hanım Kaya, canlı yayına bağlanıp yardım diledi. Kendisinin de ağır hasta olduğunu, ailesinden hiçbir yardım görmediğini, hastane bahçesinde bir yudum suya muhtaç kaldığını dile getirdi.
Sibel Can duyduğunda hastaneye koşmuş, onun manevi kızı olduğunu söylemişti. Hafta sonu da Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun eşi Sare Hanım, Kaya Ailesi'ni hastanede ziyaret etmişti. Belli ki Hanım Anne, ihtiyaçlarını dile getirmeye çekinmiş, utanmış. Ta ki Söylemezsem Olmaz'daki o 'patlama anına' kadar.
Hanım Kaya'nın feryadı üzerine başta Lerzan Mutlu olmak üzere tüm Söylemezsem Olmaz ekibi, normal program akışını bir kenara bırakıp büyük bir yardım kampanyasına giriştiler. Kartopu halindeki haber, sosyal medya üzerinden çığa dönüştü. Ünlü, ünsüz herkes yardım için harekete geçti. Ailenin telefon numaralarını veren Beyaz TV'nin santrali ve Lerzan Mutlu'nun Instagram hesabı kilitlendi. Ben bu yazıyı kaleme alırken ortak bir hesap numarası oluşturma çabası sürüyordu. 12 yaşındaki çocuk, cebindeki 20 lirayı, simit satan emekli, tezgahının o günkü tüm gelirini aileye bağışlayacağını söylüyordu.
Bu ülkenin insanları pamuk yürekli, ipek vicdanlıdır. Eminim, Söylemezsem Olmaz'ın kampanyası ile beraber ilgililer de harekete geçip Mutlu ve ailesini mutlu etmek için yarışacaktır.
Özgecan için fazla bir şey yapamadık. O, kadına şiddetin sembolü olmakla yetindi. Ama Mutlu henüz hayatta. Onun için bir şeyler yapma şansımız hâlâ var. Öyleyse ne duruyoruz? Hep beraber 'Mutlu' olalım!
