Giriş Tarihi: 27.06.2020

Gençliğim Eyvah’a seyirci övgüsü

Bana göre koronavirüs ile iyice tatsızlaşan yaz ekranının en güzel hediyesi, atv'nin Gençliğim Eyvah dizisi oldu. Adeta çölde vaha gibi. Dizi tekrarlarının gına getirdiği ekranda kardelen gibi buzların arasından çıkıp çiçek veriyor Gençliğim Eyvah...
Seyirci de atv'nin yeni dizisini çok sevdi. Bize ulaşan mesajlar, izleyicinin kanının diziye ısındığını ispatlıyor. Yıllardır köşemize katkı veren okurlarımızdan Nurdan Çopur da onların sesi olmuş:
"Selam Yüksel Bey, yazılarınızı her zamanki gibi hiç kaçırmıyorum. En son Gençliğim Eyvah dizisine yönelik övgüleri az bile yazmışsınız demek için yazıyorum size. Eşim ve çocuklarımla izleyebileceğim bir dizi yapmış yine atv. Kanal D'de ise Çatı Katı Aşk adıyla fragmanı gösterilen dizide, iki çiftin karşılıklı oturup birbirlerinin eşini süzmeleri gösteriliyor. Gençliğim Eyvah o tür dizilerden değil yani. Bir izleyin, anlarsınız fragmanı. Aman Ela'nızı uzak tutun bunlardan Yüksel Bey. Size kendi kanalınız olduğu için övüyor demesinler, siz cok objektifsiniz. Çok çok selamlar..."
Pisi'nin hikayesi
Geçen hafta bu sütunlarda 'Bir kurtarma hikayesi' başlığıyla, aracımın motoruna giren kediyi nasıl yaşama döndürmeye çalıştığımı anlatmış, kediyi çıkartmayı başardığımı ama yabaniliği yüzünden bir türlü evlat edinemediğimi yazmıştım. Sonunda mutlu son gerçekleşti. Minik kızımın Pisi adını verdiği yavru kedi, veteriner kontrollerinin ardından ailemizin yeni üyesi oldu.
Hikayenin videosunu belgesel tadında Youtube kanalım I2 Medya'da da paylaştım. Büyük ilgi gördü. İzleyenlerden Sevgül Altıntaş da şu güzel yorumu yapmış:
"Hayatım boyunca kendimi dört ayaklı dostlarımıza adadım. İstanbul, İzmir, Trabzon, Antalya... Coğrafyanın neresi olursa olsun minik dostlarımızın 'İmdat kurtar beni' dediği noktada Sevgül ablaları oradaydı. Tesadüf değil, 'tevafuk'tu. Çünkü ben de sınavdaydım. Farkındaydım. Hayvan sevmeyenlerle mücadele etmenin ne demek olduğunu bilirim. Onların mülkiyetinde olan bir duvarın yıkılması söz konusu olduğunda, itfaiye erlerinin 'Başka çare yok' dediği anda, gerek zararı karşılamak, gerekse onların ikna olmayan zihinleriyle mücadelede kâh yoruldum, kâh yorgunluğumun keyfini çıkardım. Kurtarılan cana bendenizi vesile kıldığı için Yüce Rabbime şükrettim. Uzun süredir hayvan kurtarma operasyonları da izlemiyorum. Geriye yönelik hüzünlerim, her cephede savaşım geliyor aklıma, haberi es geçiyorum. Ama bu öyküyü es geçmek mümkün değildi. İnanınız her saniyesini tebessümle izledim. İnsanlığın günbegün yok olmaya yüz tuttuğu düşüncelerime bahar geldi adeta.
Sayın Yüksel Aytuğ beyefendinin birebir yaşadığı bir öykü. Sanırım bu nedenle izledim. Nasıl bir sabır... Nasıl bir uğraşı... Nasıl bir itina... O küçük can için geride hiçbir 'Keşke' bırakılmadan yaşanan ama güzel yaşanan, örnek yaşanan bir öykü bu... Aslında uzun sürecin her anı öyküden öte bir gerçek!
Kurtarma operasyonuna bu defa kendileri vesile edilmişti. Yücelerden seçilmişti. Var olsunlar...
Var olsunlar... İnsanlığa dair 'bahara' dönen umutlarımın tekrar 'kış' olmaması ümidiyle..."
Mürsel'i yedirmeyiz
Mehmet Karateke, hemşehrisi Mürsel'e yönelik acımasız eleştirilerin haksızlığına değinmiş:
"Merhaba Yüksel Bey, TLC'de yayınlanan Evliliğe 90 Gün programına katılan Mürsel Bey'i televizyonda izliyoruz ama sosyal medyada adamı İngilizce bilmediği için linç ediyorlar. Bu duruma çok üzüldüm. Buradan linç edenlere sesleniyorum. Lütfen adamla uğraşmayı bırakın. Antalyalılar, siz de hemşehrinize sahip çıkın. Yedirmeyin sosyal medyadaki çakallara..."
Gaf kürsüsü
TRT Spor'daki Stadyum programında Ersin Düzen, Alanyaspor- Trabzonspor maçının özetini seslendirirken Trabzonspor kalecisi Erce Kardeşler'e "Erce Kaftan" dedi. (Erce Kaftan eski Beşiktaş muhabiridir ve TRT'nin eski güreş spikerlerinden Hüsnü Kaftan'ın yeğenidir)
Zap'tiye
Acun Ilıcalı katılım yoğunluğuyla başa çıkamadıklarını belirtip "Artık MasterChef'e başvuru yapmayın" çağrısında bulundu. Pandemide herkes mutfağa kamp kurup şef oldu ya, ondandır!
Ne demiş?
Kuaförüm Sensin'den bir diyalog: Jüri üyesi Seçkin Süngüç: "Size de bir gün makyaj yapmak isterim Bülent Hanım." Bülent Ersoy: "İnşallah öyle bir fırsatın olmaz."

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.