Cumartesi 24.02.2019
Son Güncelleme: Pazar 24.02.2019

Bergüzar Korel: Gerçek hayattan kadınları oynamak için çırpınıyordum

Dizi projelerinin ardından ‘Bir Aşk İki Hayat’ filmiyle beyazperdede boy gösteren Bergüzar Korel: Yıllardır böyle gerçek hayattan roller oynamak için çırpınıyordum ama bu tip kadınları daha çok sinemada canlandırıyoruz

Oyuncu Bergüzar Korel, art arda gelen dönem dizilerinde canlandırdığı ağır rollerden sonra bu kez daha gerçekçi olarak niteleyebileceğimiz günümüzden bir sinema filmiyle seyirci karşısına çıktı. Ali Bilgin'in yönettiği 'Bir Aşk İki Hayat' adlı filmde Engin Akyürek'le başrolü paylaşan güzel oyuncu, hayatın tam içinden dediği, bir karakteri oynadığı için oldukça mutlu.


Ay Yapım ve Medyapım ortaklığında çekilen yeni filmi için bir araya geldiğimiz Korel'le film, aşk ve anneliği üzerine konuştuk...
'Bir Aşk İki Hayat' vizyonda.
Filmi birkaç kez seyircilerle birlikte de izlediniz. Nasıl yorumlar aldınız?
Film adına güzel nitelikli yorumlar aldık. Su gibi, hayat gibi olduğunu söylüyorlar. Genelde hep bu yorumları alıyorum.
'Hayatımızı, kararlarımızı sizin sayenizde tekrar gözden geçirdik' diyen var.

ENERJİK BİR KADINIM
Ben de 'Görmek istediğimiz Bergüzar bu' diye yorumlar okudum.
Evet, ben yıllardır böyle roller oynamak için çırpınıyordum ama bu tip kadınları daha çok sinemada canlandırıyoruz.
Daha gerçekçi olduğu için mi cezbetti bu proje sizi?
Evet. Dizilerde oynadığım ağır kadınlardan sonra nihayet çok gerçek, yakından bildiğim bir karakteri oynamak iyi geldi.
'Deniz' gibi çok arkadaşım var benim. 'Deniz'in 'Umut'la olan ilişkisi çok tanıdık, çok hayatın içinden. Romantik filmlerde bize idealize edilen aşk gibi değil de daha gerçek, yakından bildiğimiz bir ilişki süreci beni çok cezbetti.
'Deniz', umudu temsil eden, renkli, pozitif bir karakter. Siz de öyle misiniz normalde?
Evet, ben de gülmeyi, eğlenmeyi seven, enerjik bir kadınım.
'Deniz' gibi pozitif bir tarafım vardır ama çok kuruntulu, kaygılı çok düşünen bir tarafım da vardır.
'Deniz' benden daha sabırlı, sakin. Ben de idareciyimdir ama daha fevriyim 'Deniz'e göre.
Dışarıdan sizi soğuk, mesafeli buluyorlar. Belirli bir kalıba sokuyorlar... Alıştınız mı bu duruma?
Evet, tanımadan beni öyle sanırlar ama tanıdıktan sonra 'Aa sen ne kadar güler yüzlüymüşsün' derler.
Bu kadar seneden sonra artık o kalıpların yıkıldığını düşünüyorum.


Engin Akyürek'le çalışmak nasıldı?
İlk defa birlikte çalıştık. Öncesinde atölye çalışmaları, okuma provaları yaptık. Gerçek mekanlarda deneme çekimleri yaptık.
Çok mesaimiz olmamasına rağmen hemen arkadaş olabildik.
Önce arkadaş olmak gerek. Sete partnerinizle kol kola gidebilmek, aynı anda sete birlikte çıkabilmek büyük bir lüks. O anlamda sorunsuz bir setimiz vardı.

KALBİMİN SESİNİ DİNLERİM

Film, tercihlerimizin hayatımızı ne kadar ve nasıl etkileyebileceğini gösteriyor. Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?
Büyük kararların hayatımızı oluşturduğunu sanıyoruz ama asıl o an verdiğimiz anlık kararlarımız hayatımızı oluşturuyor. Sonucu değiştiremiyoruz ama kararlarımızla gittiğimiz yolda birtakım oynamalar yapıyoruz. 'Her şey olacağına varır' noktasına geliyor ben ona inanıyorum. İki karar arasında kaldığımda, 'Her şey olacağına varır, su akacak yolunu bulacak, ne hayırlıysa o olacak' derim.
Mantığınızın değil kalbinizin sesini dinliyorsunuz o zaman...
Evet, genelde öyle oluyor.
Çok mantıklı biri gibi görünüyorum Başak burcu biri olarak. Ama genelde bildiğimi okuyorum.
Sonucu ne olursa olsun hep kalbimle karar veriyorum.
Verdiğiniz kararlardan memnun musunuz peki?
Çok şükür. Aklımda kalan çok büyük pişmanlıklarım yok.
'Şimdiki aklım olsaydı' dediğiniz şeyler var mı?
O cümle 35'ten sonra daha fazla kuruluyor ve hiçbir zaman da o akla erişemiyorsunuz.
En son ne için 'Şimdiki aklım olsaydı' dediniz?
Mesleğe ilk başladığımda şimdiki aklım olsaydı daha çok tadını çıkarırdım, daha çok eğlenirdim, daha az korkardım, daha az kaygılanırdım.
O yaşlarımda yanlış yapmaktan niye korkuyormuşum ki, keşke korkmasaymışım.

ANNELİĞİ SEVİYORUM
Sosyal medyayla mesafeniz devam ediyor mu?
Benim sosyal medya kullanmam az ama öz oluyor.
Böyle kullanınca etkisi daha büyük oluyor, onu görüyorum.
Bu artık bir küskünlük değil, tercih oldu. Her şeyi paylaşma isteği duymuyorum.
Diğer türlü anları kaçırıyoruz.
90'ları özlediğinizi söylemiştiniz..
Neden özlüyorsunuz o yılları?
Herkesin bir özlemi yok mu? Bir evin çocuğu olmayı özlüyorum.
Bazen ağır geliyor bazı şeyler.
Büyümek, yaş almak... 90'larda çocuk olduğum için o dönemin her şeyini özlüyorum.
O zamanlar daha kaliteli zaman geçirdiğimi düşünüyorum. Küçüktüm, dışarı çıkıp sokakta oynuyordum. 36 yaşındayım ama o özlem dinmiyor.
Oğlunuz Ali'de durumlar nasıl...
O, "Birlikte vakit geçirelim, herkes bize gelsin yatıya gelsin, hep birlikte oturup 'Hababam Sınıfı' izleyelim, 'Neşeli Günler' izleyelim" diyen bir çocuk.
Çok hızlı akan bir hayat var artık. Ali'nin geleceği açısından bu konuda bir endişe yaşıyor musunuz?
Olabildiğince her şeye dokunan bir çocuk yetiştirmeye çalışıyoruz. Çocuklarımıza sabrı öğretmeliyiz.
Bunun için bizim sabırlı olmamız gerekiyor. Daha sabırlı, daha tamah eden, şükreden, elindekiyle mutlu olan çocuklar yetiştirmek niyetindeyim.
Ali, o sade hayattan mutlu. Ona koyduğumuz kurallara tamam diyor. Anlıyor bizi.
Yeniden anne olmak ister misiniz?
Evet isterim. İnşallah. Ali'nin bir kardeşi olsa güzel olur. Anneliği seviyorum.
Ali'nin mesleğinize yaklaşımı nasıl?
Ali müziği çok seviyor ama tanınmadan bunu yapmanın yollarını arıyor. Davul çalıyor. Barış Manço'yu çok seviyor.
Size de eşiniz darbuka hediye etmişti. Darbuka çaldığınızı öğrendim.
Evet, hediye etti. Ama göründüğü kadar kolay değil çalmak.

AŞK TEK KİŞILİK KARŞILIK BEKLEYIP ÜZÜLMEMEK GEREK
Aşk demişken; filmin aşkı arayanlara, aşık olanlara iyi geleceğini düşünüyor musunuz?
Evet, sadece aşkı arayanlara ve aşk hasreti çekenlere değil; uzun ilişkiler yaşayanlara, aşkın rutine girdiğini düşünenlere de çok iyi gelecek. Aşkı kaybettiğini düşünenler de gelip izlesinler.
Aşkı nasıl tarif ediyorsunuz?
Aşkı kalıplara sokan biziz. Kalıplara sokmak hoşumuza gidiyor, bize de aynı şekilde aşık olunsun istiyoruz. Aslında aşk tek kişilik bir şey. Hep bir karşılık bekliyoruz. Oysa ki aşkı her şeyden bağımsız düşündüğümde çok güçlü geliyor bana. Anne olduktan sonra çocuğuma da o kadar güçlü bir duygu hissedebiliyorum. Ne kadar acı olsa da aşk çok güzel bir şey.
10 yıldır evlisiniz. Aşkın tanımı değişti mi sizin için?
Bütün 10 yıllık evlilikler nasılsa bizimki de öyle. Tabii ki değişiyor, dönüşüyor ama değerini hiçbir zaman kaybetmiyor.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.